Tabuları Yıktıran “Mürteci Sözlük”

Kitap
Röportaj: SÜMEYYE EZER Düşüncelerini özgürce ifade etmek isteyen bir kaç sözlük yazarının kendi imkanlarıyla kurduğu, sanal portllarda gençlerin özgün sesi durumuna gelen ve 11 Ağustos&...
EMOJİLE

Röportaj: SÜMEYYE EZER

Düşüncelerini özgürce ifade etmek isteyen bir kaç sözlük yazarının kendi imkanlarıyla kurduğu, sanal portllarda gençlerin özgün sesi durumuna gelen ve 11 Ağustos’ta ikinci yılını kutlayacak olan "Mürteci Sözlük", gençlerin düşüncelerini, duygularını, gündeme karşı refleks gösterdikleri hatta bazen kendi gündemlerini oluşturdukları sözlüklerin başında geliyor. Biz de nedir bu sözlüğün içi dışı diyerek sözlüğün yöneticilerinden Ubeyit Hatipzade ile bir röportaj gerçekleştirdik.

MÜRTECİ SÖZLÜK NİCELİK UĞRUNA TAVİZ VERMEYECEK

Mürteci sözlük ne amaçla kuruldu ?

İslami camianın içerisinden, özgün duruşu olan ve nicelik uğruna taviz vermekten kaçınan bir sözlük fikri ile; diğer interaktif sözlüklerde artık moda haline gelmiş, sanal ateistçilik oynayan, insanların dini ve kutsal değerlerine saygıyı hiçe sayanlara söyleyecek bir şeyleri olan insanların, seviyeli bir platforma ihtiyacı olduğunu anladığımız gün mürteci sözlük teorik olarak kafalarımızın içerisinde zaten kurulmuştu . Daha önce bu alanda sadece İHL sözlük vardı.

Ancak bizim kafamızda ki mürteci çizgisi İHL çizgisinden farklı bir noktada kalıyordu. Bu da ayrı bir sözlük kurulmasını zorunlu kılmıştı bizim için. Bu sebeple kafamızda oluşan Mürteci Sözlük için artık geriye sadece şekil, sözlüğün kendi içerisindeki iç tüzüğü, kuralları, tarzı ve somut adımlar kalmıştı.

AYNI AMAÇLA YOLA ÇIKAN SÖZLÜKLER İLE BİRLEŞEREK YOLUMUZA DEVAM EDİYORUZ

Kuruluş aşamasından bahsedebilir misiniz ?  Ne tür zorluklarla karşılaştınız ?

Mürteci Sözlük fikri bundan tam iki yıl önce Ankara’da bir çay sohbeti sırasında ortaya çıktı.11.08.2009 tarihinde Mürteci Sözlük’ün ilk başlığı olan "Bismillahirrahmanirrahim" ile ve "Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla başlarız" diyerek ilk girimizi girerek yola çıktık.

Zamanla yorucu bir olgunlaşma sürecinden geçtik. Yeni katılımlarla daha da büyüdük, daha da güçlendik ve çok şükür bugünlere geldik. Bu süre zarfında teknik aksaklıklar, sanal saldırılar, sabrımızı zorlayan troller, sözlüğü oyun mekanı sanan heyecanlı gençler ve daha bir çok sıkıntı ile sınandık.

Ayrılıklar, değişimler yaşadık, Müslüman Sözlük, Yeşil sözlük gibi camianın aynı amaçla yola çıkan sözlüklerini bünyemize katarak, gelişerek, kendimizi yenileyerek yolumuza devam ettik ama hiç bir zaman mürteci kimliğinden taviz vermedik.

SAĞ FRAME SAHİP TEK SÖZLÜK!

Mürteci sözlük hakkında bir çok sitede "sağ frame sahip tek sözlük" diye yorumlar var. Nedir  bu frame ?

Öncelikle frame yani çerçeve dediğimiz şey, sözlük formatında yazarların temel anlamda kişisel göreceliliğe göre tanımladıkları objelerin toplumdaki yaygın adalarının toplandığı kısımdır.

Mesela limon bir yazara göre "limonata olarak çok güzel bir içecek malzemesi" iken, bir diğerine göre "salataya sıkılan bir sos"tur.

Bu mantalite gereği tüm sözlüklerde ortak olarak var olan bir çerçevedir. Yeri, şekli, puntosu fark etmez. Ancak Türkiye’de tüm sözlüklerde sözlüklerin atası sayılan ekşi sözlük’ ten klon mantığı ile ileri gelen bir sol frame mevcuttur. Sanırım çıkış noktası Latin alfabesinin soldan okunması sebebiyle daha kullanışlı olduğunun düşünülmesi.
 
SEVİYELİ OLMAKLA SANSÜR UYGULAMAK ARASINDAKİ İNCE ÇİZGİNİN FARKINDAYIZ

Peki mürteci sözlüğün neden sağ framesi var?

Sanırım bu Türkiye’de interaktif sözlükler arasındaki en radikal değişiklik. Öncelikle bunun salt bir farklı olma çabasının sonucu olan sadece şekil değişikliği olarak somut bir mana ile değerlendirilmesi yanlış olur.

Mürteci sözlük bununla tüm sözlüklerden, mecmualardan, dergilerden önce hatta yazılı tüm metinler arasında ilk okunması gerekenin kainatın kitabını Kur’an-ı Kerim olduğunu işaret eder. Bilindiği üzere Kur’an-ı Kerim orijinal nazil olduğu hali ile sağdan okunur.

Bununla amel defterini sağdan alma çabasındaki insanların platformu olduğunu söyler Mürteci sözlük. Üstelik kullandığımız Latin alfabesinin soldan okunuyor olması ile başlıkların olduğu çerçevenin değil, tanımların olduğu çerçevenin solda olması dikkati daha çok tanımlar üzerinde yoğunlaştırır.

Önce tanımların okunmasını sağlar. Bu mürteci sözlüğün kalıptan çok içerik ile maddenin kabuğundan çok derinliğindeki mana ile ilgilenen duruşunu yansıtır.

Muhteva olarak ise; boş ve anlamsız lakırdılara yer vermemeye çalışarak duru, sade, temiz bilgi paylaşımını sürdürmeye çalışıyoruz.

"iyi"den, "güzel"den beslenip, yazar ve okurlarımızı "iyi" ve "güzel"e iletmek telaşındayız. Seviyeli olmakla sansür uygulamak arasındaki ince çizginin farkındalığı içerisinde sınırı aşmadan yolumuza devam ediyoruz.

HERŞEY ASLINA RÜCU EDER

Neden Mürteci ismi peki ?

Mürteci kök itibarı ile irticadan türemiş, irtica yapan kimse demektir. İrtica ise onlarca anlamı arasından, toplumda "geri dönüş" olarak bilinir.

İrticayı salt bir şekilde böyle tanımlayanlar; bir yafta, kaçılması gereken bir cüzam mikrobu, toplumun gelişiminin önündeki en büyük engel olarak nitelemekten çekinmezler. Bu, geride ne bıraktığını algılayamamış, tarihinden habersiz, ileri adım atmak için geçmişte bin bir çile ile inşa edilen basmakları, geride ders alınması gereken yanlışlar ile karıştıran, hepsini birden bir sandığa doldurup "mürteci" yaftası ile kilit vuran bir zihniyetin dışa vurumudur.

Onlar bu sandığa dokunulmaması, açılıp içerisindeki güzelliklerin, geleceğe atılacak sağlam adımlara temel olacak düsturların çıkarılmaması için korku imparatorlukları kurmuşlardır. İşte bu noktada biz "mürtecinin" geçmişteki yanlışlara değil, güzelliklere, özüne dönenler olduğunu hatırlatmak istedik.

Batıdan ilim dilendiğimiz günlerden, doğunun bilimin ve teknolojinin merkezi olduğu yıllara, televizyon karşısında çıkarlarımız üzerine kurguladığımız bir dinden, Asr-ı saadet’e dönenlerdir mürteciler. Bu, bize kıymetli bir maden hükmünde verilmiş aklın, bunca karmaşıklık arasında ideolojilerin ihtiyacına göre şekillenmiş halinden, saf, yalın, cevher haline dönüşüdür.

Sokaktan evimize, gurbetten sılaya, yabancılıktan benliğe dönüştür. Bu tüm geçmişi "geriye" itenlerin ifade ettiği gibi bir "geri" dönüş değil, özüne, Rabbine dönüştür. Zira her şeyin evveli olan Allah "geride" değildir. Zaten "herşey aslına rücu eder" mottosu da buradan gelir.

MÜRTECİ SÖZLÜK GÜNDEME ENTEGRE BİR YAPIYA KAVUŞTU

Soru-Cevap Etkinliklerinizden bahseder misiniz biraz ?

Artık ikinci yılına yaklaşması münasebetiyle oluşum sürecini tamamlayan, özgün bir kaynak birikimine ulaşan, gündeme entegre bir yapıya kavuşan mürteci sözlük için artık bu tür etkinlikler kaçınılmaz hale gelmişti. Bu tip etkinlikler, oluşan genç, dinamik ve entelektüel yapı için artık bir ihtiyaçtı.

İşte bu sebeple sözlük yönetimi olarak yazarların talepleri doğrultusunda böyle etkinlikler düzenlemeye karar verdik. Bu etkinlikleri yazarlarımızın da aktif olarak katılımıyla onları konuklarımızla sözlük ortamında buluşturarak soru cevap şeklinde gerçekleştiriyoruz.

SORU- CEVAP ETKİNLİKLERİ DEVAM EDECEK

Kimleri ağırladınız bu Soru-Cevap Etkinliklerinde?

Genel Seçim arefesinde Ankara 2. Bölge Bağımsız Milletvekili Adayı Aynur Bayram’ı, seçim sürecinden sonra Analiz Merkezi genel yayın yönetmeni Fatih Tezcan’ı ve son olarak Son İstasyon ve Çete Dergilerinin yayın yönetmenlerinden Güven Adıgüzel’e keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Kendisiyle akşam saatlerinde başlayan sohbetimiz sabah ezanına kadar sürdü. Ayrıca  15 Ağustos’ta Bülent Akyürek, 25 Ağustos’ta da psikiyatrist, şair, yazar Kemal Sayar’ı sözlüğün soru cevap ekinliklerinde ağırlayacak olmanın heyecanını yaşıyoruz.

SOMALİ’Yİ UNUTMADIK!

Sanırım bir de Somali için bir yardım etkinliğiniz var ?

Bu insanlık dramına bizim kayıtsız kalmamız söz konu olamazdı. Elimizden gelen bir şeyler olmalı düşüncesiyle önce kendi aramızda yaptığımız istişarelerde bir iftar çadırının masraflarını üstlenelim istedik daha sonra İHH’daki değerli ağabeylerimizin yönlendirmesiyle bu iftar çadırı gıda yardımına dönüştü.

Biz bu yola  sözlüğün herhangi bir geliriyle değil Allah’ın izniyle duyarlı yazarlarımızın desteğini alacağımız ümidiyle çıktık. Sizin vasıtanızla tekrar banka hesap numarasını hatırlatmakta fayda görüyorum.

Aşağıdaki İHH’ya ait hesap numaralarının açıklama kısmına "İHH somali gıda yardımı – mürteci sözlük" yazarak  değerli okuyucularınızda yardımda bulunabilir.

Albaraka Türk

Fatih Şubesi: 15

Hesap Numaraları:

TL: 287839-000009 iban: tr160020300000287839000009

USD: 287839-000002 iban: tr110020300000287839000002

EURO: 287839-000010 iban: tr860020300000287839000010

Bu yardım etkinliğinde bize baştan yeri yardımcı olup, değerli fikirleriyle bizleri yönlendiren İHH insani yardım vakfı halkla ilişkiler sorumlusu Mesut Şen’e de ayrıca teşekkür ediyorum.

"DAĞITTIKÇA ARTAR BİZİM ZENGİNLİĞİMİZ"

Son olarak okuyucularımıza söylemek istediğiniz bir şey var mı ?

Merhum Erdem Bayazıt’ın söylediği gibi "dağıttıkça artar bizim zenginliğimiz". O vakit bir güzel tebessüm ile, en başta Allah’ın güzel ismiyle ve selâmların en güzeli ile yola koyulan bu kelime kervanında yaşam da denilen yolculuğumuz esnasında gördüğümüz, bildiğimiz, duyumsadıklarımız üzerine kavramları, önermeleri, özneleri, nesneleri, şeyleri, objeleri, bireyleri, toplulukları, memleketleri, hislerimizi, kendi akıl ve gönül dünyamızda yer tutan "şey"leri tanımlamak/dağıtmak için bu duygu ve düşüncede olan herkesi sözlüğümüze davet ediyoruz.

Sölüğü ziyaret etmek isterseniz buraya tıklayınız…

on5yirmi5