Goethe’nin Divanı

Kitap
Goethe’nin "Doğu-Batı Divanı" Senail Özkan’ın çevirisiyle Ötüken Yayınları tarafından orijinaliyle birlikte okura sunuldu. Garplı müellifin şark divanını çevirmek o kadar kolay m...
EMOJİLE

Goethe’nin "Doğu-Batı Divanı" Senail Özkan’ın çevirisiyle Ötüken Yayınları tarafından orijinaliyle birlikte okura sunuldu. Garplı müellifin şark divanını çevirmek o kadar kolay mı? Senail Özkan, "Takdir edilir ki Goethe, birazcık Almanca bilen herkesin tercüme edebileceği sıradan bir yazar ve şair değildir. O itibarla onun dünya görüşünü, felsefesini, bilim ve din anlayışını, sanat dehâsını ve şiir anlayışını hakkıyla bilmeden eserlerini tercümeye kalkışmak bir cür’etten öte safdilliktir. Onun muhteşem bir mimarî eseri andıran tefekkür binası, felsefe, müsbet bilimler, teoloji, mimarî, mûsıkî, resim, plastik sanatlar ve şiirle örülmüş girift bir yapıdır. Bu yapıyı tanımadan, bu tefekkürdeki girift ilişkileri anlamadan ve buradaki bütünlüğü görmeden böyle bir işe kalkışmak, doğrusunu söylemek gerekirse Goethe’yi anlamamak olur" açıklamasıyla zorluğa değiniyor. Evrensel düşünürün İslam dini hakkında beyan ettiği bazı müsbet sözleri konteksinden tecrit ederek onun Müslüman olduğuna delil göstermenin, şairi Yeni Cami’ye imam etmekten farksız olduğuna değinen Özkan, İkbal’in Faust’u okuduktan sonra söylediği sözün anlamı üzerinde düşünmeyi teklif ediyor: "Bir deha ile karşılaşınca, kendi sınırlarının farkına varır insan"

Batının şairler prensi

Mütercim Goethe ve Doğu Batı Divanı’nı takdimde "iptida aşk vardı" diyor ve Goethe’yi konumlandırıyor: "Hayatının sonbaharında lirik şiirler yazmış olan büyük şairler de yok değildir. Mevlâna, Hâfız ve Fuzûlî gibi Doğunun ulaşılamayan yıldızlarını bir kenara bırakacak olursak, Batının şairler prensi Goethe de bu semânın en parlak yıldızlarından sayılmalıdır. Hayatı ve şiiri aşktan beslenen ve şekillenen bu büyük ruh, hayatının son döneminde hiç beklenmedik bir şekilde patlayan bir yanardağ gibi, varlığının derinlerinden aşk püskürtüverir. Byron’dan sonra Batıda "melâl"i, "dünya ıstırabı"nı ilk defa hisseden bu dehâ, hayatının son döneminde lirizme son şeklini vermiş ve aşkı zirveye taşımıştır."

Goethe, Hafız’la karşılaşınca hayalinin sınırlarını öğrenir; evvela Hafız’ın lirizmi karşısında kendi poetik varlığını sürdüremeyeceğinden endişelenir, sonra Hafız’ı şair olarak "ikiz kardeş" olarak kabul eder. Senail Özkan’a göre, "önceleri Hafız’ın tutuşturduğu poetik ateşle şiirlerini yazan Goethe, bir müddet sonra şiirinin ‘kendi ateşiyle yankılanmasını’ ister ve doğrusu bunu başarır"

Doğu Batı Divanı yayınlanmadan önce Batıda hiç küçümsenmeyecek bir alla turca romantizmi estiğini söyleyen Özkan, Batının Doğuyu Osmanlı üzerinden tanıma imkanı bulduğu bilgisini de veriyor: "Batı sezgisi evvelâ mûsıkîyle Şark’a açılmıştır; tabii Osmanlı üzerinden; zira Osmanlı döneminde mûsıkî, ihtişamımızın sese ve âhenge dönüşmüş haliydi. Bugün klasik Batı mûsıkîsinden başka mûsıkî tanımayan, daha doğrusu kendi kültür mihverinden koptuğu için aşağılık kompleksiyle Batı’ya sığınmak, Batı kültürüne tutunmak isteyen sözüm ona entelektüellerimiz, birazcık Batı mûsıkîsini ve operasını araştırmış olsalar Batı üzerinden tekrar kendi dünyamıza dönme imkânı bulabilirler; ne var ki bu külfete katlanmadan ne Batıyı anlamak ve ne de kendini keşfetmek mümkün değildir."

Senail Özkan, divanın senfonik bir eser olarak dinlenebileceğini de söylüyor: "Doğu Batı Divanı da bir konserdir, klâsik Batı müziği kompozitörlerinin büyük senfonilerini besteledikleri çağda icra edilmiş bir konser. Goethe’nin Doğu Batı Divanı’ndaki âteşîn şiirlerinin tümü rahatlıkla senfonik bir eser gibi dinlenebilir. Bu lirik şiirler, bir konserdeki melodiler gibi bütün bir harmoniyi oluşturur, birbirini destekler ve tamamlar."

Goethe’nin dinlere bakışını da irdeleyen Özkan, şairin İslam’ın vahdet inancından büyülendiğini dile getiriyor. Goethe’yi etkileyen ikinci özelliği ise İslam’ın kadercilik anlayışı.

İslamiyet, Kur’an, Hz. Muhammed gibi konularda Goethe’nin bakışının da irdelendiği eserde Doğu Batı Divanı’nda Türk motifi konusu da ele alınıyor. Şarkılar Kitabı, Hafız Kitabı, Aşk Kitabı, Mürâkabe Kitabı, Sıkıntı Kitabı, Hikmetler Kitabı, Züleyha Kitabı, Sâki Kitabı, Mecazlar Kitabı, Persler Kitabı ve Cennet Kitabı’ndan oluşan Doğu Batı Divanı, ciltli olarak okura sunuldu.

Tel: 0 212 251 03 50