Fransa’nın Türkiye’yi Gizli İşgal Planı

Kitap
Ünlü tarihçi Erhan Afyoncu’nun, Ahmet Önal ve Uğur Demir ile birlikte kaleme aldığı Fransa’ya Osmanlı Tokadı adlı son kitabında iki ülke arasındaki ilginç tarihi vakalara yer veriliyorR...
EMOJİLE

Ünlü tarihçi Erhan Afyoncu’nun, Ahmet Önal ve Uğur Demir ile birlikte kaleme aldığı Fransa’ya Osmanlı Tokadı adlı son kitabında iki ülke arasındaki ilginç tarihi vakalara yer veriliyor…

"Ermeni meselesinin temellerinde Fransız parmağı var, Alçak iskemleye oturmayan Fransa elçisi sille tokat dışarı atıldı, Fransa, Osmanlılardan ilk tokadı Niğbolu Savaşı’nda Yedi, Fransa Kralı Birinci Fransuva, Kanunî’nin yardımıyla esaretten kurtuldu,  “Yardım Ettik, Yağmacı dediler’’, Libya’nın fethinde Fransa yanımızdaydı, Avrupa Birliği’nin fikri temellerinde Türk düşmanlığı yatar, Deliren Fransa elçisi İstanbul’u birbirine kattı, 18. yüzyılda Paris sokaklarında Türk modası hâkimdi, Napolyon bir dönem Osmanlı hizmetine girmek istedi, Ayakkabı ile protestonun patenti Osmanlı medrese öğrencilerine aittir, Hapse atılan ve dayak yiyen Fransa elçileri" kitabın önemli ve ilgi çekici başlıkları arasında.

Bizim Haber 7 Kitap Sayfası ekibi olarak sizlere göz kirası olarak seçtiğimiz bölüm de en az o başlıklar kadar ilginç:

Fransa’nın Türkiye’yi Gizli İşgal Planı

(…)

Fran­sızlar, 17. yüzyılın ortalarından itibaren bir taraftan Osmanlı İmparatorluğu’nun nimetlerinden istifadeye devam ederken, diğer taraftan aleyhimize çalışmaya başladılar. Fransa, "Güneş Kral" lakaplı Fransız hükümdarı XIV. Louis zamanında Girit’te Osmanlılara karşı savaşan Venediklilere yardım gönderdiler. Daha sonra da bir numaralı düşmanları olmasına rağmen Avusturya’ya bile Osmanlı karşısında yardım ettiler.

Sadrazam Fazıl Ahmed Paşa, 1663’te Avusturya seferinde Uyvar’ı fethetti. Viyana’nın surları ve tahkimatı zayıf olduğu için fethe uygun durumdaydı. Osmanlı ordusu, Sengotar’da Avusturya kuvvetleri tarafından karşılandı. Meydan muharebesinin başla­rında Osmanlılar üstünlüğü ele geçirdiler. Ancak bu muharebe için Avusturya’ya hiç ummadıkları bir ülkeden yardım gelmişti. Avusturya ordusuna yardıma gelen Fransız birliklerinin muha­rebeye müdahalesi, Avusturya’yı bozgundan kurtardığı gibi sa­vaşı aleyhimize çevirdi.

Alman filozof Leibniz 1672’de XIV. Louis’e Osmanlı İmparatorluğu’nu yok etmek için bir plan sundu. Ünlü Alman filozof Gott­fried Wilhelm Leibniz 1672’de Fransa Kralı XIV. Louis’e sunduğu "Memoire de Leibnitz a Louis 14, sur la conquete de l’Egypte, pub- lie avec une preface… " isimli eserinde Güneş Kral’a "Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılması için şartların çok uygun olduğunu, sadece Mısır’ın değil bütün Doğu’nun isyan için korkmadan ar­kasına düşeceği bir kurtarıcıyı beklediğini" söylüyordu.

Leibniz, XIV. Louis’i savaşa ikna etmek için çok cazip fikirler ileri sürmüştü: "Fransa Hollanda ile savaşırsa majestelerine birçok yardım gelecektir. Papa, İtalya prensleri, Sicilya, İspanya size destek vereceklerdir.

Mısır savaşından beklenen ba­şarı kazanıldığında, Doğu ticaretinin deniz ve kara yolları ele geçe­cektir. Hıristiyanların başkomutanlığı ve Türk İmparatorluğu’nun ortadan kaldırılması şerefi Fransa Kralı’nın olacaktır. Doğu imparatoru unvanı, dünyanın hakemi ve Hristiyan dünyasının yöneticisi olacak olan kral şan ve şerefle anılacaktır".

XIV. Louis, bu planla Doğu Roma İmparatorluğu’nu Fransa Kralı güdümünde yeniden kurup, Türkleri Asya’ya gönderme fantezisi  içine girdi. Faruk Bilici Fransız arşivlerine dayanan "XIV. Louis ve İstanbul’u Fetih tasarısı" isimli eserinde Fransa Kralı’nın bu konudaki faaliyetini teferruatlı olarak anlatır.

XIV. Louis, 1685’te, Osmanlı İmparatorluğu Viyana bozgunuyla uğraşırken Türkiye’ye Fravier d’Ortieres başkanlığında ti­cari bir misyon kılığında mühendislerden oluşan askeri keşif heyetleri gönderdi. Osmanlı kıyılarının, Mısır’ın, Kıbrıs’ın, Ege Adaları’nın, Çanakkale Boğazı’nın ve İstanbul’un resim ve plan­larını yaptırttı.

Plana göre ya doğrudan doğruya İstanbul’u hücum edilerek başkent işgal edilecek veya Mısır işgal edilerek İstanbul iaşesiz bırakılacaktı. Ancak Avrupa’daki gelişmeler ve bu işin öyle kolay olmayacağının anlaşılması üzerine XIV. Louis’in fantezileri plan olmaktan öteye gidemedi.