“Bizim soğuğumuz sert insanımız ise merttir.”

Kitap
Öncelikle yeni çıkan Bu Şehre İnat şiir kitabınız hayırlı olsun. Sizi sunuculuğunuz ve şiir dinletilerinizle sahnelerden takip etmekteyiz. Peki Yavuz Selim Koç kimdir ? Sevgili kardeşim çok teşekkür e...
EMOJİLE

Öncelikle yeni çıkan Bu Şehre İnat şiir kitabınız hayırlı olsun. Sizi sunuculuğunuz ve şiir dinletilerinizle sahnelerden takip etmekteyiz. Peki Yavuz Selim Koç kimdir ?

Sevgili kardeşim çok teşekkür ederim. Şu fakir 1978 yılında dünyaya geldi. Kütahya’nın Tavşanlı ilçesine bağlı güzel bir köydenim. Tahsil hayatımı İstanbul’da tamamladım ve yine bu şehirde sunuculuğumla şiir dinletilerimle mesleğimi icra etmekteyim.

Yavuz Selim Koç sahnelerle ne zaman tanıştı ve bugünlere nasıl geldi ?

Rahmetli babacığımın iznini alarak ben bu mesleğe imam hatip yıllarında şuan albümleri olan ve konserler veren değerli bir sanatçı abimizin yanında vokallik yaparak başladım. Onunla birlikte yurt içinde sahne aldım. İmam hatip’ten sonra ise İslami tarzda düğün yapan salonlarda ve organizasyonlarda yer aldım. Tasavvufi ve ezgiler okuyarak. Ama bu sefer kendi ekibimi kurmuştum. 2005 yılında ise radyoculuk hayatım başladı. Yedinci Gece ve Bir Başka İstanbul adlı programlarımla dinleyicilerimle beraber oldum. Radyoculuk hayatı beni televizyon ekranlarına taşıdı. Benim Memleketim, Diyar Diyar programlarının yanında Bayrampaşa Belediyesinin her yıl düzenlemiş olduğu Bereket Konvoyu organizasyonunda 2006 İftar Saatini programını Anadolu’dan 2006 ve 2007 İftar Saati programını ise Balkan ülkelerinden değerli insan Münib Engin Noyan ile sundum. Sonrasında radyo ve televizyon programlarım devam ederken yurt içi ve yurt dışında sunuculu olarak sahne almaya devam ettim ve çok şükür bugün de hala devam etmektedir. Fakat artık sahneleri sunucu olacak değil, canlı saz ekibimle şiir dinletisi programımla süslemekteyim.

İlk şiirinizi ne zaman yazdınız ?

Ben ilk şiirimi hiç unutmam asker ocağında yazdım. Dışarısı buz gibi soğuk ve çok şiddetli yağmur yağıyordu. Bizim bölüğü gazino dediğimiz bir yerde topladılar. Ben de cam kenarında oturmuş bir yandan üşüyüp diğer yandan camdan o yağan yağmuru izlerken türlü türlü hayallere daldım ve anneciğime bir şiir yazmıştım.

Neden Bu Şehre İnat ?

Ben rahmetli babacığımı çok erken yaşta kaybettim. Bu şehir babamdan sonra bana hayatı öğretti. İnsanları tanımama vesile oldu. Aç kaldım açık kaldım. Kimi zaman meteliğe kurşun attım. Gün geldi inşaatta çalıştım. Gün geldi cami avlularında çorap sattım. Bu şehirde yaşarken yaşadığım sevinçlerimi, hüzünlerimi, umutlarımı, hayallerimi ve hayal kırıklarımı kısacası duygularımı paylaştım sadece. Ama bu şehirde yaşarken yaşadığım her anımda Rabbim’e şükrettim. Memleketim olan Kütahya’mı ve Tavşanlı’mı hiçbir zaman unutmadım. Makam, mevki, şan şöhret, para pul içinde hiçbir zaman adamlığımı satmadım. Kütahya’ma yakışır bir insan oldum çok şükür.

Şiirlerinizde memleketinizden çok vurgu yapmışınız ?

Kütahya Tavşanlı benim memleketimdir. Ata toprağımdır. Rahmetli babacığımı bağrında saklayan şehirdir. Bizim soğuğumuz sert insanımız ise merttir. Kütahya’mı Tavşanlı’mı ve köyümü çok özlüyorum ve çok seviyorum. Her fırsatta gitmeye çalışıyorum. Yurt içi veya yurt dışı programlarımda, konuk olarak davet edildiğim televizyon ve radyo programlarda Kütahya’lı olduğumu ifade ediyorum. Şu fakirin zaten gizli sevdası bir Kütahya’dır bir de Hakka varacağı gündür.

Şiirlerin devamı gelecek mi ?

Rabbim nasip ederse belki bu şehre inat 2 veya farklı bir isimde gelebilir.

Bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz. Son olarak neler söylemek istersiniz ?

Ben çok teşekkür ederim. Rabbim her daim yar ve yardımcımız olsun inşallah. Yolunuz ve yolumuz açık olsun. Sizleri Rabbim’e emanet ediyorum.