Bir Evliya Çelebi Romanı: Aşk-ı Revan

Kitap
"Evliya son kez evine baktı; çiçeklerle bezeli bahçeye, nilüferlerin olduğu havuza, sarmaşıkların yaslandığı duvar kenarlarına, menekşelerin söyleştiği ağaç diplerine, kuşların şarkı mırıldandığı...
EMOJİLE

"Evliya son kez evine baktı; çiçeklerle bezeli bahçeye, nilüferlerin olduğu havuza, sarmaşıkların yaslandığı duvar kenarlarına, menekşelerin söyleştiği ağaç diplerine, kuşların şarkı mırıldandığı ağaçların yaşlı ve yorgun dallarına, duvarların nemine, pencerelerin hüznüne, kapının gıcırdayan ağrılarına, annesinin parıldayan gözlerine, babasının bembeyaz sakalına, şefkatli tebessümüne baktı, baktı…

Gözleri doldu, dudakları büzüştü ve;

– Yürü bakalım Seyyah -ı Fakir Evliya Çelebi, ardına bakmadan yürü, dedi…

Ağladığını göstermedi hiç kimseye, eline kalbine attı, bütün içli dualarını birbiri ardına gönderdi ulu dergaha. Sanro besmele çekerek kapıya yöneldi, ardına bakmadan atına bindi ve gözden kayboldu.

Evliya ve seyahat yan yana idi, can cana idi artık.

Şimdi ömür defterine bir seyyah olarak inciler dizmeye gidiyordu…"

Meryem Aybike Sinan, son romanı Aşk-ı Revan’da böyle gönderiyor Evliye Çelebi’yi dünyaca meşhur seyahetlerini yapmaya ve o seyatleri sırasında kaleme aldığı ölümsüz eseri yazmaya… Yazar eserinde, okuru Evliya’nın çocukluğuyla buluşturuyor ve ondaki seyahat aşkının derinliklerini gözler önüne seriyor…

UNESCO’nun Evliya Celebi yılı ilan ettiği 2011’de okurla buluşan kitapta yazar, Evliya Çelebi’nin öyküsünü bize üç farklı mekân, üç farklı zaman ve üç farklı dünya’da kurguladığı parelel öyküler içinde anlatıyor.

Mısır’da Nil nehrinin serinliğinde kaynaşan biri Lübnanlı, öteki Amerikalı iki gencin Evliya Çelebi merakı ve akademik çalışmaları, siyasi ve tarihi tartışmaları, Aşk-ı Revan’ın ana ekseni. Meryem Aybike Sinan, Evliya’nın Fatih semtinde doğuşunu, sıbyan mektebine gidişini, Enderun’a kabul edişini, babası Zergeran Mehmet Zıllî Efendi’yi,  Yemenli Bacı Kalfayı dönemin şartları içinde anlatan birbirine paralel üç kurguyla kaleme almış.

Romanda Amerikalı genç kızın İslam fobisi ve Müslümanlara temkinli yaklaşımı da günümüz dünyasıyla o günün dünyası arasındaki çelişkiye farklı bir dokunuş olarak dikkat çekiyor…

Lübnanlı gencin Evliya Çelebi merakıyla Amerikalı kızın ilgisi bir Evliya Çelebi tartışmasına dönüşüyor. Öte yandan İstanbul’da bir kadın akademisyen ve bir gazeteci birlikteliği romanın sürekli olarak farklı iklimlere gidiş gelişlerini perçinliyor. Roman, kah 16. yüzyıla götürürken kah günümüze gidiş gelişler yapıyor.

Evliya Çelebi’nin seyahat aşkının dışa vurumu, ilk kez evden ayrılışı, uzun seyahatlere çıkmak için yanıp tutuşmalarını ve aşklarını buluyorsunuz romanda.

Romanda ayrıca Evliya’nın uzun zamandır kayıp olduğu söylenen ve sonunda Vatikan’daki bir kütüphanede bulunan "Nil’in Bilgileri Üzerine Benzersiz İnci" adını verdiği haritası da incelikli olarak işlenmiş. Okuyucuya bir Nil yolculuğu yaşatan Aşk-ı Revan, Evliya’nın bu haritayı nasıl yazdığını da gözler önüne seriyor. Evliya’nın sihirle ve cinlerle ne kadar ilgisi olduğuna dair ilginç ayrıntılar da romanın dikkat çeken yönlerinden…  Nesil Yayınlarının neşrettiği  eserde tasavvufi öğeler de öne çıkıyor.

IV. Murat’ın, Evliya ile Aziz Mahmut Hüdai dergâhına gidiş gelişleri ve bağlılığı, sarayın içindeki entrikalar ve Kösem Sultanın yönetme hırsı ve bunun oğlu IV. Murat tarafından önlenmesi ve bir dönemin ayrıntıları Aşk-ı Revan’da içli bir dille anlatılıyor.

Haber 7