Paul Cézanne

Görsel Sanatlar
(9 Ocak 1839 – 22 Ekim 1906) Fransız post-empresyonist ressam ve gezgin. Modern sanatın gelişmesine yaptığı katkılar ve etkisi nedeniyle çoğu zaman modern sanatın babası olarak anılmıştır. Empre...
EMOJİLE

(9 Ocak 1839 – 22 Ekim 1906)

Fransız post-empresyonist ressam ve gezgin. Modern sanatın gelişmesine yaptığı katkılar ve etkisi nedeniyle çoğu zaman modern sanatın babası olarak anılmıştır. Empresyonizm ile kübizm arasında bir köprü oluşturmuştur.

Cézanne Aix-en-Provence’da doğmuş ve orada okula gitmiştir. 1859-1861 arasında hukuk okurken resim dersleri almıştır.1861 yılında resim sanatını öğrenmek için Paris’e, çocukluk arkadaşı Emile Zola’nın yanına gitmiştir. İsviçre Akademisi’nde ve Louvre’da çalışmıştır. Renoir, Pissaro, Sisley, Guillaumin gibi sanatçılarla tanışmıştır. Delacroix, Courbet, Manet’ye karşı hayranlık duymuştur. Güzel Sanatlar Akademisi’nin giriş sınavlarında başarılı olamamış ve bu sebeplede Aix’e geri dönmüştür. Bütün zamanını resme ayırmıştır ve Salon’a gönderdiği bütün tabloların geri çevrilmesine karşın resim çalışmalarını sürdürmüştür. Eski İtalyan ustalarının yapıtlarını kopya ederek, portreler, natürmortlar ve bazen de manzara resimleri yapmıştır. Paris Salon jürisi Cézanne’in eserlerini gösterime sunmayı 1864’den 1869’a kadar her sene reddetmiştir. Bu nedenle Cézanne tablolarını ilk kez, Paris Salon tarafından reddedilmiş eserlerin gösterime sunulduğu Salon des Refusés’de 1863 yılında gösterime sunmuştur. Yaşamı boyunca eserleri nadiren gösterime sunmuş, sakin bir hayat yaşamış, belli başlı birkaç konuda resim yapmayı tercih etmiştir.

Sanatçının son on yıllık dönemi lirik dönemi olarak bilinir. Bu dönemde belli bir lirizme ve daha özgür fırça vuruşlarına yönelerek gösterişli ve cüretkar yapıtlar verdi. Aynı zamanda daha hızlı bir yöntem olan suluboya tekniğini de kullanıyordu. Eserlerinde henüz başlamakta olan kübizme özgü kesin akılcı yaklaşımın belirtileri seçilir. Aynı zamanda renkleri ve biçimleri lirik bir anlayışla kullanan Fovist akımın özellikleri de göze çarpar. Sainte-Victoire Dağı, Annecy Gölü (1896), Bibemuş’daki Kayalar ve Dallar (1904) ve Kara Sato (1904-06) adlı tabloları bu tarz çalışmalardır. Yaşamının son yıllarında gerçekleştirdiği Les Grandeş Baigneuses-Yıkanan Kadınlar (1902-06) adlı tablosuyla Cezanne’in sanatı doruk noktasına ulaştı. Bu tablo, ritmik kompozisyonu, kesin hatlarla üst üşte konulmuş düzlemleri ve resmin bütününün taşıdığı uyumla görkemli bir eserdir ve Picasso’nun hemen hemen aynı zamanlarda yaptığı Avignon’lü Genç Kızlar adlı tablosunu anımsatır.

Cézanne, toplumdan kaçan, asık suratlı, hırslı ve zaman zaman öfke ve umutsuzluk bunalımlarına kapılan biri olarak görülüyordu. Bu dönemde herşeye rağmen iki yakın arkadaşı oldu, bunlardan biri sonradan ünlü realist yazar diye ün yapacak olan Emile Zola, diğeri ise sonradan mühendis olan Baptistin Baillle adında bir gençti. Üç arkadaş, vakitlerinin çoğunu Aix çevresindeki kırlarda, dağcılık, yüzme ve avcılıkla geçiriyorlardı. Ayrıca şiir ve resimden söz ediyor, bohem hayatın zevkini çıkarıyorlardı. Cézanne’ın hayatında ve sanatında, bu dönem oldukça etkili oldu.

Cezanne’in yapıtları, özellikle 1907’de Paris’te açılan Salon d’Automne’dan sonra XX. yy. resminin en önemli kaynakları arasında sayıldı. Cezanne, sonradan modern resmin doğmasına yol açacak olan fovlar, kübistler ve soyut sanatçılar gibi yeni kuşağı büyük ölçüde etkiledi.

Cézanne, 1906’da fırtına esnasında dışarıda resim yaparken rahatsızlanmış, bir hafta sonra, 22 Ekim’de zatürreden vefat etmiştir. 20. yüzyıl modernistlerine göre Cézanne modern resmin babasıdır.