Yavuz’un Vasiyeti Kafaları Karıştırdı

Fikir
Mısır seferi dönüşü dönemin alimlerinden İbn-i Kemal’in atının ayağından çamur sıçrayan ve Yavuz Sultan Selim’in ”Alimlerin atının ayağından sıçrayan çamur, bizim için süstür, şereft...
EMOJİLE

Mısır seferi dönüşü dönemin alimlerinden İbn-i Kemal’in atının ayağından çamur sıçrayan ve Yavuz Sultan Selim’in ”Alimlerin atının ayağından sıçrayan çamur, bizim için süstür, şereftir” diyerek ilme ve alime verdiği önemin simgesi olarak öldükten sonra sandukasının üzerine örtülmesini vasiyet ettiği kaftanı, muhafaza edildiği depodan gün yüzüne çıkmayı bekliyor.

Uzun yıllar alüminyum bir kutunun içinde katlanmış bir şekilde sandukanın üzerinde bulunan ve 2006 yılında türbeden alınarak konservasyonu ve bakımı yapılan kaftan, depodan çıkarıldı.

İstanbul Türbeler Müze Müdürü Hayrullah Cengiz, Kanuni Sultan Süleyman’ın da babası olan Yavuz Sultan Selim’in sert mizacı ile tanınan bir padişah olduğunu söyledi. Cengiz, Yavuz Sultan Selim’in vasiyetine değinerek, ”Burada öz olarak anlamamız gereken şey, Yavuz Sultan Selim Han gibi bir şahsiyetin İbn-i Kemal gibi bir ilim ehline göstermiş olduğu hürmettir, saygıdır” dedi.

Kaftanın 2006 yılına kadar bir alüminyum kutu içerisinde katlanmış bir şekilde Yavuz Sultan Selim’in sandukasının üzerinde olduğunu aktaran Cengiz, konuşmasını şöyle sürdürdü:

”1925 yılında türbelerin kapatılmasından sonra türbelerin uzun bir süre kapalı kalması nedeniyle gerek biyolojik, gerekse çevresel etkilerden dolayı kaftan da büyük oranda zarara uğramıştı. Kaftan, 2006 yılında Milli Saraylar Daire Başkanlığında konservasyon ve bakıma tabii tutuldu. Bu çalışma yaklaşık bir yıl sürdü. Daha sonra biz müdürlük olarak kaftanı geri aldık. Kaftanı yeniden teşhir etmenin yollarını arıyoruz. Burada bir ikilemde kaldık. Bir taraftan Yavuz Sultan Selim’in vasiyeti var, diğer taraftan da kaftanın içinde sergilenmesini düşündüğümüz vitrinin türbenin otantik özelliğini bozma durumu var. Bunu en kısa sürede neticelendirmek için çalışıyoruz. Bu sorunu çözdüğümüz zaman kaftanı belki burada, belki müdürlüğümüzün bir müze sergi alanı olursa orada teşhir edeceğiz.”

Cengiz, ipek kumaştan yapılan nohudi renkteki kaftanın ısı, ışık ve nem oranları cihazlarla ayarlı olan müdürlüğün Sultanahmet’teki deposunda muhafaza edildiğini dile getirerek, ”Şu an için bir sorunumuz yok. Depomuzda muhafaza ettiğimiz için kaftanın bozulma ya da güvenlik gibi bir sıkıntısı yok. Vitrin oluşturulmasında herhangi bir maddi sorunumuz yok. Güzel ve doğru olanı bulmaya çalışıyoruz. Sonuca gitmek için gayretimiz sürüyor” şeklinde konuştu.

Yavuz Sultan Selim’in kaftan ile verdiği mesajın önemine işaret eden Cengiz, ”Yavuz Sultan Selim’in sert mizacını, büyük devlet adamlığını düşündüğümüzde böyle bir şahsiyetin ilim ehline vermiş olduğu değerin esas kıymetini bilirsek kaftanın kıymetini daha iyi anlamış oluruz” dedi.

”Fikri olan varsa söylesin”

Hayrullah Cengiz, Yavuz Sultan Selim’in kaftanının durumunun ve geleceğinin merak edildiğini ifade ederek, ”Kaftan, iyi bir şekilde saklanıyor. Sadece belli bir süreç var. Bu süreci atlatmaya çalışıyoruz. Güzel ve doğru olanı yapmak istiyoruz. Bu konuda fikri olan kim varsa, buyursun gelsin, görüşelim” diye konuştu.

Cengiz, Yavuz Sultan Selim’in sandukasının bulunduğu türbesinin ismine yaptırılan cami ile birlikte 2010 yılında restore edildiğini anlatarak, kaftan ile ilgili çalışmalarının da bu süreçten sonra yoğunlaşarak devam ettiğini sözlerine ekledi.

AA