Türkçe Ne Zaman Resmi Dil Oldu?

Fikir
Remziye Karakuş’un haberi Rivayet odur ki, “13. yüzyıl ortalarında Selçuklular, genellikle edebi dil olarak Farsçayı, devlet işlerinde Arapçayı kullanırlardı. Halk ise öz dilleri olan Türk...
EMOJİLE

Remziye Karakuş’un haberi

Rivayet odur ki, “13. yüzyıl ortalarında Selçuklular, genellikle edebi dil olarak Farsçayı, devlet işlerinde Arapçayı kullanırlardı. Halk ise öz dilleri olan Türkçeyi kullanıyordu. Karamanoğlu Mehmet Bey millet olarak birlikte yaşamanın ilk şartı gördüğü dil birliğini sağlamak amacıyla Türkçeyi resmi dil ilan etti. Bununla ilgili bir ferman çıkartarak tellallarla halka duyurdu”

Hemen herkes konuyla ilgili olarak, tarih kitaplarında konuyu bu hali ile okumuştur.

Resmi Tarih bize, Türkçe’nin ilk kez 13 Mayıs 1277’de Karamanoğlu Mehmet Bey tarafından çıkartılan “Bugünden sonra hiç kimse sarayda, divanda, meclislerde ve seyranda Türk dilinden başka dil kullanmaya” fermanı ile resmi dil ilan edildiğini söylüyor.  Hatta bu tarihten hareketle resmi törenler yapılıyor ve devlet kurumları Türkçe adına itibarlı ödüller veriyor…

Söz konusu vakaların geçtiği dönemlerin uzmanı, ünlü tarihçi Prof. Dr. Erdoğan Merçil’e göre ise söz konusu kararla Karamanoğlu Mehmet Bey’in alakası yok… Üstelik ünlü Selçuklu Veziri, fermanın yayınlandığı tarihte vezir bile değil…

Yani tam anlamıyla “Karaman’ın koyunu, sonra çıkar oyunu” deyimini gündeme getirmemiz gereken bir haber okumaktasınız…

Peki, nedir bu ilginç olayın aslı derseniz;  işte tarihi gerçekler:

KARAMANOĞLU MEHMET BEY NEREDEN ÇIKTI?

Türkçe’nin resmi dil ilan edildiği fermanla ilgili ‘resmi tarih tezlerinin’ yanlış olduğunu belirten Ortaçağ Dönemi ve Selçuklu Tarihi konusunun tarihçilikte efsaneleşmiş ismi Prof. Dr. Erdoğan Merçil…   

Prof. Merçil’in ortaya döktüğü kaynaklara göre;  Dil Devrimi’nde Atatürk’e ilham kaynağı olduğu söylenen Karamanoğlu Mehmet Bey’in Türkçe’nin resmi dil kabul edilmesi kararına dair ferman yayınladığı iddiası, altı boş rivayetler zincirinden ibaret.

Böyle bir ferman var ama onu yayınlayan Büyük Selçuk Devleti’nin Divan heyeti. Karamanoğlu Mehmet Bey’in divan üyeleri arasında olup olmadığı bile belirsiz olduğu gibi söz konusu ferman o vezir olduktan sonra değil, o daha vezirlik makamına oturmadan önce çıkartılıyor…

Peki, bu durum nasıl ortaya çıkmıştır, Karamanoğlu Mehmet Beyin bu fermanı yayınladığı iddiası tarihçilerin gündemine nasıl girdi?

YANLIŞIN İLK ADIMINI ORD. PROF, DR. KÖPRÜLÜ ATTI

Karamanoğlu Mehmet Beyin ismini Prof. Dr. Erdoğan Merçil’e göre, ima yoluyla da olsa tarihi yanlışa imza atan ilk isim ima yoluyla ünlü tarihçi Ord. Prof. Dr. Fuad Köprülü oldu.  1918’de kaleme aldığı “Türk Edebiyatı’nda ilk Mutasavvıflar”  kitabında XIX. Yüzyıl tarihçilerinden Hayrullah Efendi’den yaptığı, “Badehu Divan tertip olunup tahrirat ve evamirin cümlesi Lisan-ı Farsi üzere yapıldığından Lisan-ı Türk mahvolmak derecesine gelmişti. Binanenaleyh Divan’da kıraat olunacak evrakın mecmuu Lisan-ı türki üzere olup, elsine-i saire ile tekellim olunması muhkem yasak oldu” alıntısına yer verdi. Hayrullah Efendi olayın tarihini 10 Zilhicce 676 (4 Mayıs 1277) olarak veriyor.  Tarihte bir hata var çünkü 10 Zilhicce 676 Hicri tarihinin miladi karşılığı aslında 4 Mayıs 1978.  Tarih-i Ali Osman’daki bu bilgi Yazıcızade Ali’nin eserine dayandırılıyor ama sayfa verilmiyor…

Dikkat edilirse bu alıntıda isim yok. Ancak Köprülü aynı eserinde 3 sayfa sonra ”… Karamanoğlu Mehmed Bey’in Türkçe’yi resmi Lisan yapması münasebetiyle verilen tafsilata bakınız” diyor…

Köprülü daha sonra kaleme aldığı Anadolu’da Türk Dil ve Edebiyatı’nın Tekamülüne Bir Bakış” adlı eserinde “Karamanoğlu Mehmet Bey Konya’yı zapt ettiği zaman divan işlerinde yalnız Türkçe kullanılmasını emretmiş ve bir rivayete göre esik katiplerden bir kısmını katlettirmiştir” ifadesini kullanarak konuyu tamamen savunur hale geliyor. 

Daha sonra Ord. Prof. Dr. İsmail Hakkı Uzunçarşılı, 1969 tarihli Anadolu Beylikleri ve Akkoyunlu, Karakoyunlu devletleri adlı eserinde Karamanoğlu Mehmet Bey adını zikrediyor…

Daha sonra Türk tarihinin tanınmış ünlü isimleri bu rivayeti birbirlerine dayandırarak sürdürüyor…

Türk Dili ve Türk Tarih uzmanların ısrarla bu ismi zikretmesi ve Divan’dan söz etmemeleri tarihi yanlışın ortak noktası.

SELÇUKLU KAYNAKLARINDA NE YAZIYOR?

Türkiye Selçukluları devrini yaşamış ve devlet hizmetinde bulunmuş müelliflerden Kerimüddin Mahmud b. Aksarayî, 1323 yılında kaleme aldığı eseri “Müsamere tül Ahbar ve Musayeret ül Ahyar’ında ne Türkçe olayı, ne de Karamanoğlu Mehmet Bey’in adı geçiyor.

Farsça kaleme alınmış Anonim Selçukname’de de vaka zikredilirken Türkçe ile ilgili bilgi ve Karamanoğlu Mehmet Bey yok.

Karamanoğullarına ait Şikari Tarihi ise “Sultan Alaeddin, Cimri namında bir haramiyi hapseylemişti; Karamanoğlu hapisten çıkarıp, Konya’ya Hakim eyledi” diyor.

Sadede gelirsek Prof. Dr. Erdoğan Merçil’den edindiğimiz bilgilere göre konuyla ilgili tek bir kaynak mevcut: İbn Bibi’nin El Evamürü’l Ala’iye fi’l Umuri’l Ala’iye  adlı eseri. Türkiye Selçuklu devletinin canlı şahitleri arasında olan İbn Bibi, olaydan sadece 3-4 yıl sonra 1281’de kaleme aldığı eserinde şunları yazıyor: “Cimri’yi şehre getirdiler. Devlethanede sultanların makamına oturttular…. Ertesi gün Cimri’yi büyük bir ihtişam ve debdebe içinde çok sayıda komutan (serheng), sayısız cevgander, süslü candar, silahdar ve camedarla birlikte ata bindirip, şehrin etrafında gezmeye çıktılar. Dönünce divan kurdular. Her tarafa makam sahibi kimseleri ve taraftarlarını çağırmak için ferman çıkardılar. “Bu günden sonra hiç kimse divanda, dergâhta, barigâhta, mecliste ve meydanda Türkçe’den başka dil konuşmayacak” diye karar aldılar. Birkaç gün işleri yolunda gitti.  Vezirlik Karamanoliu Mehmet Beğ’e verildi…”

 İbn Bibi’nin verdiği bilgiye bakıldığında da alınan kararla ilgili olarak Karamanoğlu Mehmet Bey’in adı geçmiyor. Yazar, divanda karar aldılar diyor. Karamanoğlu Mehmet Bey o divanda yer alan isimlerden midir buna dair açık bilgi de yok. Belki o divana dâhil olabilir ama karara imza atan isim değil isimlerden sadece biri olabilir. Karar alındığı tarihte kendisinin vezir olmadığı da kesin.

MAKALE TTK’NİN RESMİ YAYIN ORGANINDA YAYINLANDI

Prof. Merçil tarihçileri ayağa kaldırması gereken tezini ilk kez  2000 yılında Türk Tarih Kurumu’nun resmi yayın organı Belleten Dergisi’nin 239. Sayısında yayınlandı. Fakat o tez dikkate alınmadı ve resmi makamlar, tarihi gerçeğe göre düzenleme yapmak yerine tarihi galat üzerinden işlem yapmayı tercih ettiler.

Prof. Dr. Erdoğan Merçil,  geçtiğimiz ay Bilgi Kültür Sanat yayınevi tarafından kitaplaştırılan makaleleri arasına o makaleye de yer verdi.

Yayınladığından tam 11 yıl sonra Selçuklular adlı makaleler kitabında söz konusu tezini ısrarla tekrarlayan Prof. Dr. Erdoğan Merçil’e konuyla ilgili fikrini sorduk.

Selçuklu kaynaklarının iyi incelenmesi gerektiğini ve tezinin tarih kaynaklarına göre doğru olduğunu savunan Merçil, Karamanoğlu Mehmet Bey’in Divan’da adının bile geçmediğini ve kararın alınmasından 3-4 gün sonra vezir olduğunu belirtiyor.

‘’TÜRK DİL KURUMU BU YANLIŞI DÜZELTMELİ’’

Prof. Dr. Erdoğan Merçil, ‘’Konuyla alakalı olarak yazdığım hususlar doğru… Karamanoğlu Mehmet Bey’in Divanda adı bile bulunmuyor. Selçuklu Divan kurulunun Türkçe’nin resmi dil olarak kabul edilmesine karar vermesinden 3 -4 gün sonra Karamanoğlu Mehmet  Bey  vezir oluyor. Benim yazdıklarım kaynaklara göre doğru. Aksini ispat eden varsa çıkıp ispat etsin. Türk Dil Kurumu’nun bu duruma el koyması ve bu yanlışı düzeltmesi lazım.  Belleten Dergisi’nde de yazdım ama hiçbir ses çıkmadı. Haluk Akalın’a da gönderdim o dergiyi ama kendileri bilir, yanlış üzerinde ısrar etmek doğru olmaz’’ diyor…

TÜRK DİL KURULU VE TÜRK TARİHİ KURUMU SESSİZ KALMAYI TERCİH ETTİ

Prof. Dr. Erdoğan Merçil’in ortaya çıkardığı tarihi gerçeğe rağmen, tarihi yanlışlığın düzeltilmesi yönünde herhangi bir çalışma yapılmamış görünüyor.

Haber 7 olarak Türk Dil Kurumu Başkanı Şükrü Akalın ve Türk Tarih Kurumu Başkan Vekili Prof. Dr. Bahattin Yediyıldız’a ulaşmayı denedik.  Yetkilileri konu hakkında konuşmamayı tercih edip, yazılı açıklamayı tercih ettiler. Ancak haber yayın tarihine dek her hangi bir açıklamada bulunmadılar…

PROF. EMECEN:İLGİLİ KURUM GEREĞİNİ YAPMALI

İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Feridun M. Emecen, konuyla ilgili olarak  ’Erdoğan Merçil Selçuklu Tarihi konusunda Türkiye’deki sayılı uzmanlardan biri. Selçuklu kaynaklarını iyi bilen bir isim.. Onun iddiasının doğru olma ihtimali çok yüksek. Erdoğan Merçil bir tespitte bulunmuş. Bundan sonrası artık hangi kurumu ilgilendiriyorsa onun gereğinin yapılması lazım’’ dedi.

Haber 7