Üç Tutkunun Biraraya Geldiği Sergi

Etkinlikler
Röportaj: Bengü Dağlı Türkiye’de "En çok ilgi gören spor dalı hangisi?" desem hiç düşünmeden futbol dersiniz. İstatistiklere de baktığımızda bu böyle… Evet. Futbol gerçeğimiz var...
EMOJİLE

Röportaj: Bengü Dağlı

Türkiye’de "En çok ilgi gören spor dalı hangisi?" desem hiç düşünmeden futbol dersiniz. İstatistiklere de baktığımızda bu böyle… Evet. Futbol gerçeğimiz var. Fakat zaman geçtikçe özellikle gençler yeni spor dallarına açık oluyor. Yeni tutkuları keşfetmeye istekli oluyorlar. Son zamanlarda benim ve birçok gencin ilgisini çeken bir spor dalı da Yelkenli yarışları. Ben kendi adıma bu sporun estetiğine vurgunum. Türkiye’de son yıllarda İstanbul, Bodrum, Marmaris, Göcek’te geniş katılımlı yelken yarışları yapılıyor. Yelken kulüpleri ve yelken kursları sayesinde de birçok genç ve deniz tutkunu bu sporla tanışıyor. Fakat ülkemizde bu kadar sevilen bu spor dalı maalesef görsel ve yazılı basında hak ettiği değeri bulamıyor.COŞKUN AYDIN

Geçenlerde fotoğraf sanatçısı Coşkun Aydın’ın "Mavi Seni Bekliyor" isimli fotoğraf sergisinin daveti elime geçti. Deniz, yelkenli ve fotoğraf… Sevdiğim üç şey bir arada… Geçtiğimiz cumartesi günü temmuz ayı boyunca açık olacak "Mavi Seni Bekliyor" adlı sergiye büyük bir zevkle katıldım. Sergi İstanbul Sirkeci’de bulunan Uğur Varlı Sanat Galerisi’nde fotoğraf ve deniz tutkunlarını bekliyor. Fotoğraflar o kadar güzel, o kadar yaşanmış ki, kendinizi sergiden alamıyorsunuz. Sergi 38 fotoğraftan oluşuyor. "Mavi Seni Bekliyor" adlı sergiyi gezerken fotoğrafların sahibi Coşkun Aydın ile sergiyi ve deniz tutkusunu konuştuk…

Fotoğraf tutkunuz nasıl başladı?

1975 yılında başladı. Lise dönemlerimde az da olsa sanata bulaşıyordum. Yine o yıllarda resim yapıyorduk, adını bilmeksizin grafik tarzı işler yapıyorduk. 72 senesinde güzel sanatlar akademisine de girince sanatın tam içine girmiş olduk. O dönemde akademide sadece seramik ve resim bölümünün olduğunu düşünüyordum. Okula girdikten sonra gördüm ki grafik bölümü de varmış. Anadolu’dan gelen bir insan olarak bunu bilmemiz mümkün değildi. Akademiye girdikten sonra fotoğraf bölümü dikkatimi çekti. Zaten fotoğrafa ilgim vardı. O dönem kendime fotoğraf makinesi aldım. Makinem dönemin şartlarına göre gayet iyi bir makineydi. Onunla fotoğraf çekmeye başladım. Akademide, rahmetli Cafer Türkmen Hoca vardı. Onun da derslerine girmek suretiyle, resmin yanında fotoğrafa da ilgi duydum. Ayrıca bu bizi Cağaloğlu’nda foto muhabirliğine kadar getirdi. Cağaloğlu’nda Babıali gazeteciliği döneminde çeşitli yayın organlarında foto muhabirliği de yaptım. Bu da benim fotoğrafçılığımın gelişmesine katkıda bulundu.