Türkiye ‘Kültür’üyle Avrupa’da

Etkinlikler
Ofisin faaliyet göstereceği Gülhane Parkı içindeki Alay Köşkü’nde düzenlenen basın toplantısında konuşan Kültür ve Turizm Bakanlığı Dış İlişkiler ve AB Koordinasyon Dairesi Başkanı Mesut Özbek, ...
EMOJİLE

Ofisin faaliyet göstereceği Gülhane Parkı içindeki Alay Köşkü’nde düzenlenen basın toplantısında konuşan Kültür ve Turizm Bakanlığı Dış İlişkiler ve AB Koordinasyon Dairesi Başkanı Mesut Özbek, "Avrupa Kültür Programı" hakkında bilgi verdi.

Programın, AB programları içerisinde kültür özelinde oluşturulan tek topluluk programı olduğunu belirten Özbek, AB üyelik sürecinde birçok alanda tarama ve müzakereler devam ederken, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın girişimiyle Türkiye’nin 2006 yılının sonunda programa üye olduğunu anlattı.

Brüksel’de eğitim ve kültür fasıllarında sorulan tek sorunun "üye olacak mısınız, olmayacak mısınız" olduğunu, üye olduktan sonra da eğitim-kültür faslının kabul edildiğini ve müzakerelere geçildiğini kaydeden Özbek, 2006’da Ankara’da kurulan irtibat bürosunun Türkiye genelinde eğitimler yaptığını ve programı tanıtmaya çalıştığını söyledi.

Özbek, program kapsamında üniversiteler, sivil toplum örgütleri, şirket bünyesindeki kültürle ilgili yapılanmalar, müzeler gibi kültür operatörlerinin, AB ile ilgili her türlü kültürel faaliyetle ilgili ortak proje sunabildiklerini vurgulayarak, programın, ortak Avrupalılık bilinci oluşturmayı, insanların
farklılıklarını görerek, birbirlerini daha iyi anlamalarını ve barışçıl bir Avrupa vatandaşlığı oluşturmayı amaçladığını kaydetti.

Türkiye’deki bir kültür operatörünün, "Ben kültür projesi sunuyorum, bunu Türkiye’de uygulayayım" diyemediğini, kültürel kaynaşmanın sağlanması için en az 3 AB üyesi veya aday ülkeden kültür operatörüyle ortak proje hazırlanması gerektiğini bildiren Özbek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"İstanbul, kültürün merkezi. İstanbul’daki kültür operatörleri Avrupalılar’la dil ve kültür olarak anlaşabiliyor, hazırladıkları projeyi Avrupalı ortağını bularak, Brüksel’e sunabiliyor. Van’da da, Malatya’da da proje hazırlamak isteyen var. Ama onlar da Avrupalı ortaklarla nasıl çalışılacağı bilinci, dil yeteneği gelişmiş değil. İstanbul ulaşım açısından da avantajlı. Programda, İstanbul kültür operatörleri çok daha öndeydi. Bu nedenle İstanbul’a kültür ofisi açma zorunluluğu hissettik."