Teoman Duralı: İnsan olarak kalan hürdür

Etkinlikler
Kültür ve medeniyet tarihimize felsefi bağlamda ışık tutan Prof. Dr. Teoman Duralı, ikinci seminerinde hayvanlar ve insanlar açısından ilkelere ve iki tür arasındaki farklara değindi. Hayvanlara korka...
EMOJİLE

Kültür ve medeniyet tarihimize felsefi bağlamda ışık tutan Prof. Dr. Teoman Duralı, ikinci seminerinde hayvanlar ve insanlar açısından ilkelere ve iki tür arasındaki farklara değindi.

Hayvanlara korkak, cesur, nankör, vefakâr gibi bir irade sahibiymişler gibi nitelemeler yapıldığının altını çizen Prof. Duralı, bu benzetmelerin saçma olduğunu anlattı.

“Hayvanlar davranışlarını seçmiyor. Onu o davranışa sevk eden belirli bir zorunluluğu vardır. Yapmak zorundadır. Bu itkisi canlılığından gelir. İnsandaki itki ise bilim dışıdır, canlılığından gelmemektedir. İnsan kararını kendisi veriyor. Bu kararları almamızı sağlayan gördüğümüz eğitim ve terbiyedir. İnsanların karar almasını sağlayan şey ahlaktır. ”

İnsanın bireysel isteklerine irade dendiğini söyleyen Prof. Dr. Teoman Duralı iradeyi belirleyen kavramlara değindi.

HAYAT İNSANA MAHSUSTUR

“İnsandaki iradeyi belirleyen istek bilimsel değildir. Nedir? Eğer inanıyorsanız bu Allah’tır. İnanmıyorsanız agnostik dersiniz. Bilimadamları bilmiyoruz, açıklamamız mümkün derler. İradeye yön veren içgüdüme ise niyet diyoruz. Niyetimize yön veren unsurlar toplumdan kazanılır. Toplumdan kazandığımız bu unsurları ise mutlak suretle gerçekleştirmek zorunluluğumuz yok. Bu niyeti inşa eden unsurlara ise inanç diyoruz. Dünyaya gelirken boş bir kâğıt gibi geliyoruz. Toplumdan bu unsurları kazanıyoruz. Bu unsurlar hayatımız belirleyen unsurlardır. Saygı, saygısızlık, küsmek, barışmak, gülmek, ağlamak gibi ne varsa hepsi inanç çerçevesi içinde yer almaktadır. İnanç çerçevesi olmadan yaşayamayız. Bu inanç çerçevesine hayat diyoruz. Hayat insana mahsustur. Kedinin, köpeğin hayatı yoktur, yaşamı vardır. Yaşamın üstünde inşa edilen alana hayat diyoruz. Hayatı sürerken bizi yönlendiren şey niyet ve iradedir. Niyet zorunlu değildir, seçme durumumuz vardır. Bu anlamda özü itibariyle insan hürdür. İnsan, insan olarak kaldığı her anında hürdür. İnsan olarak kalmaya ise bilinçlilik diyoruz.”