Sokak Sanat Dolu!

Etkinlikler
İstanbul sokakları, yazın etkisi ve 2010 Avrupa Başkenti olması nedeniyle kalabalık. Yerli yabancı birçok turist, İstanbul’un en ücra köşelerini bile iğdiş ededursun hemen hemen her meydan ve ca...
EMOJİLE

İstanbul sokakları, yazın etkisi ve 2010 Avrupa Başkenti olması nedeniyle kalabalık. Yerli yabancı birçok turist, İstanbul’un en ücra köşelerini bile iğdiş ededursun hemen hemen her meydan ve caddede bir sokak sanatçısıyla karşılaşmak mümkün.

Sokaklarda, metro istasyonlarında ve insanların kalabalık olduğu caddelerde çeşitli enstrümanlarla müzik yapan sokak sanatçılarına hemen hemen her mevsim rastlamak mümkün. Ancak bu yıl sokakta sanat icra eden kişiler sadece müzikle uğraşanlar değil. Hat sanatından resme, minyatürden kaligrafiye kadar farklı sanat dallarıyla uğraşan kişiler soluğu sokak ve caddelerde aldı.

Halil Sarıca da (55) bunlardan biri. Yaklaşık 30 yıldır resim yapıyor. Üstelik bir portreyi 20 dakikada tuvale aktarıyor. Karakalem çalışması yapan Sarıca, günde ortalama 10 kişinin portre yaptırdığını söylüyor. Sultanahmet Meydanı’nda bulunan parkta iskemle ve tuvali ile müşterilerini bekliyor. Boş kaldığı zamanlarda da karikatür çiziyor. Portreleri canlı veya resimden olmak üzere iki şekilde çizdiğini anlatan Sarıca, canlı çizimi 30 TL’ye resimden çizimi ise 35 TL’ye, yapıyor. Sarıca’ya özellikle yabancı turistler ilgi gösteriyor. En çok portre çizdiren turistlerin başında ise Araplar geliyor. Kendi portreleri dışında hediye götürmek için yakınlarının da resimlerini çizdiriyorlar. Geçtiğimiz yıl da Sultanahmet’e tezgah kuran Sarıca, Ramazan’da meydandaki programlara gelen ünlülerin de resimlerini çizmiş.

Hat sanatına benzerliği nedeniyle insanların karıştırdığı kaligrafiyi de yine Sultanahmet Meydanı’nda Hasan Alphan icra ediyor. Çini, anahtarlık ve müşterilerin getirdiği objeler üzerine kaligrafi ile yazı yazan Alphan, 3 yıldır bu işle uğraşıyor. Önceleri tekstille ilgilenen Alphan, emekli olduktan sonra kaligrafiye başlamış. Bir süre eğitim aldıktan sonra bu işten para kazanmayı düşünmüş. Zamanla sanatını sokakta icra etmeye başlamış. Alphan, çini ve anahtarlık üzerine yazdığı kaligrafileri 1 TL ile 10 TL arasında satıyor. Alphan, turistlerin kaligrafi sanatına büyük ilgi gösterdiğini ve günde ortalama 50 müşterisinin olduğunu söylüyor.

Bir diğer sokak sanatçısı ise hat sanatıyla uğraşan Ahmet Koca. Çocukken aldığı eğitim ile hat sanatına başlayan Koca, geçimini yıllardır bu işle sağlıyor. Hat sanatının her dönem ilgi ile karşılandığını ifade eden Koca, özellikle sokakta bu işi yapmaya başladıktan sonra kazancı daha da artırmış. Önceleri bir atölyede çalışmış, istediği geliri elde edemeyince atölyede yaptığı hatları sokakta sergilemeye başlamış. Tarihi bir mekan olan Divan Yolu’nda açtığı tezgahta isteğe göre isim ve tablolar yapıyor. İnsanların hat yazmayı denemek istediklerini de anlatan Koca, onlara bu konuda fırsat verip yardımcı oluyor.

Buraya kadar bahsettiklerimiz aslında sokakta yapılabilecek işler ancak minyatür ve heykeltıraşlık biraz daha zor sanatlar. Bu sanatla uğraşanlar da Kültür Başkenti’nin rüzgarına kapılıp sokağa inmiş. Can Ateş, haftanın 2 günü eserlerini Taksim’de sergiliyor. Özellikle minyatürlere turistler büyük ilgi gösteriyor. Ateş de İstanbul’la özdeşleşmiş Galata Kulesi, Ayasofya Müzesi gibi tarihi mekanların minyatürünü dükkanından çıkarıp İstanbul’un 2010 Kültür Başkenti olmasıyla sokağa taşımış. Minyatür ve heykellerin fiyatları, istenilen büyüklük ve işçiliğe göre farklılık gösteriyor.