Osman Hamdi Bey Anılıyor

Etkinlikler
UNESCO’nun ‘Osman Hamdi Bey Yılı’ ilan ettiği 2010 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü‘nün katkılarıyla Turgut Beldesi Osman Hamdi Bey Konağı̵...
EMOJİLE

UNESCO’nun ‘Osman Hamdi Bey Yılı’ ilan ettiği 2010 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü‘nün katkılarıyla Turgut Beldesi Osman Hamdi Bey Konağı‘nda, 8-26 Kasım 2010 tarihleri arasında Osman Hamdi Bey’in önemli eserleri sergilenecek.

Yatağan Kaymakamı Dr. Hasan Tanrıseven, Türkiye’de ilk arkeolojik kazılarını Lagina Antik kentinde başlatan Osman Hamdi Bey’in Turgut beldesindeki konağında anılacağını açıkladı. Kaymakam Tanrıseven, "Yatağan’ın tarihi ören yerleri olan Stratonikeia ve Lagina antik kentini Osman Hamdi Bey sergisi ile tanıtacağız. UNESCO 2010 yılını, ölümünün 100. yıl dönümünde Osman Hamdi Bey yılı olarak ilan etti. Bir hafta boyunca Osman Hamdi Bey eserleri ile tanıma fırsatı bulacağız. Yatağan’daki turizmi bir hafta boyunca düzenlenecek olan bu etkinlikle canlandıracağız"dedi.

İLK ARKEOLOJİK KAZISINI LAGİNA’DA YAPTI

Türkiye’nin ilk arkeolojik kazılarını Lagina Antik Kentinde başlatan Osman Hamdi Bey, 1870’de inşa edilen konağında 19 yıl yaşadı. 19 yıl boyunca Lagina Antik kentinde ilk arkeolojik kazıları yapan ve Türk müzeciliğinin de öncüsü olan Osman Hamdi Bey, ayrıca dünyaca ünlü Kaplumbağa Terbiyecisi eserini de bu konakta yaptığı belirtildi. Bin 500 metrekarelik Osman Hamdi Bey’in Konağı 2006 yılında 260 bin TL harcanarak Muğla Valiliğince restore edildi.

Büyük figürlü kompozisyonlarıyla batılı anlayışta resmin Türkiye’deki ilk temsilcisi sayılan ressam, müzeci ve arkeolog Osman Hamdi Bey, Osmanlı toprakları içindeki taşınabilir bütün sanat ürünlerini, bir arada toplama, koruma ve sergileme düşüncesiyle Türkiye’nin çeşitli yerlerinde kazı çalışmaları yaptı.

 OSMAN HAMDİ BEY KİMDİR?

Osman Hamdi, (doğum 1842 İstanbul – ölüm 24 Şubat 1910 İstanbul) 1860’da hukuk öğrenimi için Paris’e gitti. Hukuk öğreniminin yanı sıra o dönemim ünlü ressamlarının atölyelerinde çıraklık yaparak iyi de bir resim eğitimi aldı. 1869 yılında Bağdat Yabancı İşler Müdürlüğü’ne atandı. 1871’de İstanbul’a geri dönünce sarayda çalıştı. 1881’de Müze-i Hümayun’a (İmparatorluk Müzesi) atandı. Bu görevi ile Türk müzeciliğinin parlak dönemleri başladı. 1883 yılında Güzel Sanatlar Akademisi Sanayi-i Nefise Mekteb-i Alisi’ni ve İstanbul Arkeoloji Müzesi’ni kurdu ve müdürlüklerini üstlendi.

1884’te o güne kadar hiç gündeme gelmemiş olan ve çokça kayıp verilmiş olunan bir zaafı, antik eserlerin yurt dışına çıkarılmasını yasaklayan Asr-ı Atika Nizamnamesini çıkarttırark yürürlüğe soktu. Osman Hamdi Bey, Nemrut Dağı, Lagina ve Sayda’da arkeolojik kazılar gerçekleştirdi. Sayda’a yaptığı kazılarda bulduğu, arkeoloji dünyasının başyapıtlarından sayılan, aralarında İskender Lahiti’nin de bulunduğu bir takım antik eserler çıkardı. Burada bulunan eserler bugün Osman Hamdi Bey’in bulmuş olduğu birçok eser gibi, kendisinin temellerini attırdığı İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir.

BAZI ÖNEMLİ ESERLERİ

Kahve Ocağı (1879), Haremden (1880), İki Müzisyen Kız (1880), Kuran okuyan Kız (1880), Çarşaflanan Kadınlar (1880), Vazo Yerleştiren Kız (1881), Gebze’den Manzara (1881) Çekik Gözlü Kız-Tevfika (1882), Türbe Ziyaretinde İki Genç Kız I, Türbe Ziyaretinde İki, Genç Kız II (1890), Feraceli Kadınlar (1904), Pembe Başlıklı Kız (1904), Kaplumbağa Terbiyecisi (1906), Mimozalı Kadın (1906), Şehzade Türbesinde Derviş (1908), Silah Taciri (1908), Beyaz Entarili Kız (1908), Sarı Kurdeleli Kız (1909), Kaplumbağa terbiyecisi ve Leylak Toplayan Kız.

Habertürk