17 Ağustos Gölcük depreminde yirmi bine yakın insan hayatını kaybetti. Kimi anne-babasını, kimi kardeşini, kimi yeni evlendiği eşini…
Depremzedelerin küçük kıyamet olarak nitelendirdiği bu kara gün, ardında yürek yakan hikâyeler bıraktı. Kocaeli Tüm Tiyatro Sahne Sanatları Eğitim oyuncuları, bu hikâyeleri geçtiğimiz günlerde bir araya getirdi. "Orada Kimse Yok mu?" adlı bir oyun çıktı ortaya.
Tamamen gerçek hikâyelerden oluşan oyunun proje danışmanlığını Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara yapıyor ve sahnede yakınlarını kaybetmiş oyuncular rol alıyor.
Oyunun yazarı Harun Acar, İstanbul Şehir Tiyatroları’nın eski oyuncusu. Kocaeli’ne depremden önce kendi tiyatrosunu kurmak için yerleşmiş. Yalnız yaşadığı evinde depreme yakalanmış ve birçok yakın arkadaşını kaybetmiş. Tutunduğu tek dal tiyatro olmuş. Müşerref İdikut adlı öğrencisi ‘Depremi anlatan bir oyun yazma’ fikrini kafasına yerleştirmiş. Uzun süre düşünmüş, araştırma yapmış. Geçtiğimiz yıl Gölcük’teki insanların hikâyelerini derleyip, ‘Orada Kimse Yok mu?’ oyununu kaleme almış. Eğitim verdiği 10’u çocuk, 40 oyuncuya rol vermiş. Çocuklar psikolojik olarak etkilenmesinler diye, 11 yaşından küçük çocuklara öncelik tanımış.
Oyunda karakterlerin çarpıcı hikâyeleri dikkat çekiyor. Malzemeden çalan müteahhidin yaptığı dairede kızı ve damadını kaybetmesi, arkadaşının gelinliği ile düğün provası yapan Esra’nın gelinliğiyle ölmesi… Aynı mahallede yaşayan karakterlerin hikâyeleri ise aynı noktada birleşiyor: İhmalkârlık ve ölüm. Geriye acılar, ders alınması gereken acı bir tablo kalıyor. Depremde yapılması gerekenlerin de anlatıldığı oyunda dekorlar yıkılıyor, müzik desteği ile ‘o an’ sahnede yaşatılmaya çalışılıyor.
Acar’ın ekibindeki yetişkin oyuncuların hepsi depremi yaşamış. Projenin yönetmeni Müşerref İdikut, ablasını ve eniştesini kaybetmiş mesela. O dönemde Kocaeli TV‘de spikerlik yapan İdikut, beş yıl önce tiyatroya başlamış. Oyuna hikâyesini ekleyip, atmış kendini sahne ışıkların altına. Yaşadıklarını şöyle anlatıyor: "Ablamın evini ben kiraladım. Mobilyalarını yatak odasına kendi ellerimle yerleştirdim. Molozları kaldırdıklarında mobilya kapağının midesine saplandığını gördüm. Taşınmadan önceki evine hiçbir şey olmamıştı. Her provada hüngür hüngür ağlıyorum."
Yönetmen Hakan Aysel, yaşanan dramı hatırlatmak için değil, yapılması gerekenlerin altını çizmek için yola çıktıklarını söylüyor. Bugüne kadar sinema filmi çekilmemesini ve iyi bir tiyatro oyunu yazılmamasını ise ciddi bir eksiklik olarak görüyor. Yaptıkları iş için pek iddialı konuşmasa da yaşananların tercümanı olacağından emin olduğunu belirtiyor.
TOKİ’nin katkılarıyla hazırlanan oyun, 16 Ağustos’ta saat 20.00’de Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde ücretsiz sergilenecek.