İşte Tarihin En İlginç Vakıfları!

Etkinlikler
Vakıf medeniyeti olarak bilinen Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde, farklı amaçlara hizmet eden fakıflar, atalarımızın sosyal yaşamda ne kadar duyarlı olduğunu ortaya koyuyor. Selçuklu ve Osmanlı döneml...
EMOJİLE

Vakıf medeniyeti olarak bilinen Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde, farklı amaçlara hizmet eden fakıflar, atalarımızın sosyal yaşamda ne kadar duyarlı olduğunu ortaya koyuyor.

Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde, yoksul öğrencileri pikniğe götürme, yaz aylarında soğuk su dağıtımı yapma, çöplüklerde fidan yetiştirme, fakir kişilerin evlerinin bakım ve onarımını yapma, borcundan dolayı hapse düşenlere yardım etme gibi ilginç görevleri yerine getiren çok sayıda vakfın kurulduğu bildirildi.

Konya Vakıflar Bölge Müdürü İbrahim Genç, yaptığı açıklamada, insanlığın tarih boyunca sahip olduğu en ulvi ve en büyük müessesenin vakıf müessesesi olduğunu söyledi.

İnsanların bütün canlılarda olduğu gibi önce kendi varlığını ve neslini koruma çabasında olduğunu ifade eden Genç, vakıf müessesesinde ise kendisinden sonra gelecekler ve diğer yaratılanların yardımına ve hizmetine koşulmasının amaçlandığını belirtti.

Genç, vakıfların bugüne kadar gelen en eski Türk müessesesi olarak, mili hayatımızda rol oynayan istisnai kuruluşlar olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

”Tarihte devletler yıkılmış, hanedanlar son bulmuş, saltanatlar sönmüş, yeni kurulan sistem baştan aşağı müesseselere dayanmış, fakat vakıf müessesesi devre dışı kalmamıştır. Bugüne kadar insan, çevre ve hayvanlar için binlerce vakıf kurulmuştur. Vakıf medeniyeti olarak bilinen Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde yoksul öğrencilerin pikniğe götürülmesi, yaz aylarında soğuk su dağıtımı yapılması, çöplüklerde fidan yetiştirilmesi, fakirlerin evlerinin bakım ve onarımının yapılmasına kadar çok sayıda amaçla vakıflar kurulmuş. Bunların yanı sıra hastalanan veya sakatlanan göçmen kuşların tedavisi, aç kalan hayvanların doyurulması için vakıflar hayata geçirilmiş.”

İLGİNÇ AMAÇLARLA KURULAN VAKIFLAR

Bugüne kadar çok ilginç amaçlar için faaliyet gösteren çok sayıda vakıf kurulduğunu anlatan Genç, bunlardan bazılarının, ”helva dağıtan vakıf, pabuç parası veren vakıf, gölleri temizleyen vakıf, kayıkçı ve hamal dostu vakıf, at vakfı, suyu soğutan vakıf, pikniğe götüren vakıf, suyu çoğaltan vakıf, amalara yardım eden vakıf, cumayı şenlendiren vakıf, borçlu dostu vakıf, misafirleri ağırlayan vakıf, yetim çeyizi donatan vakıf, herkese meyve vakfı, borcundan dolayı hapse düşenlere yardım yapan vakıf, evleri yaşanır hale getiren vakıf, toplum huzurunu sağlayan vakıf, şehri güzelleştiren vakıf, çöplükte fidan yetiştiren vakıf, Van gölünde acil yardım gemisi dolaştıran vakıf ve dinlendiren vakıf” olduğunu bildirdi.

Genç, vakıfların Cumhuriyet döneminde de varlığını devam ettirme imkanı bulduğunu ve tüm hayatı kucaklayarak nerede bir boşluk görmüşse o yarayı sarıp sosyal hayatın çatlak vermesini önlediğini dile getirerek, ”Vakıflar insanlar, hayvanlar ve çevre için kurulan binlerce eserle, toplumumuzun ayrılmaz bir parçasını oluşturmuştur” diye konuştu.

Hizmet verdikleri Konya, Karaman ve Aksaray‘da da 400’e yakın eski eser bulunduğunu, bunlardan 300’ünün restorasyonunu gerçekleştirdiklerini belirten Genç, 40-50’ye yakın eserin restorasyonunu da birkaç yıl içinde tamamlamayı planladıklarını bildirdi.

Genç, hedeflerinin bölgelerinde restorasyonu yapılmamış tarihi eser bırakmamak, tüm eserleri gelecek nesillere ulaştırmak olduğunu sözlerine ekledi.