İstanbul’un Gizemi Bu Kitapta!..

Etkinlikler
‘Taşı toprağı altın’ İstanbul, yeraltındaki yapıları ile de hâlâ gizemini koruyor. Yeraltındaki İstanbul kitabı, kentin işte bu gizemli yönünü gün yüzüne çıkarıyor "İstanb...
EMOJİLE

‘Taşı toprağı altın’ İstanbul, yeraltındaki yapıları ile de hâlâ gizemini koruyor. Yeraltındaki İstanbul kitabı, kentin işte bu gizemli yönünü gün yüzüne çıkarıyor

"İstanbul’un yeraltında taşıdığı sırlara ulaşıp anlatmak bir hayli zor ve iddialı bir iş aslında. Çünkü, çeşitli nedenlerle bu şehrin altında kapsamlı bir arkeolojik araştırma yapılmamış. Bazı bilim insanlarının büyük bir özveriyle yaptığı ciddi çalışmalar ise, devamı getirilmediği için bir türlü tamamlanamamış. İstanbul’dan çok uzaklarda Hititler, Urartular, Sümerler, Likyalılar için yapılan araştırmalar için kolayca fon ve destek bulan arkeologlar İstanbul’un altına yolculuk yapmak istediklerinde imkansızlıklar içinde kıvranmışlar. Bu nedenle İstanbul’un yeraltı şehri hakkında elimizde derli toplu bir envanter yok…"

Bu satırlarla başlıyor, gazeteci ve yazar Ersin Kalkan‘ın kaleme aldığı Yeraltındaki İstanbul kitabı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş.‘nin yayımladığı kitap, okuru Büyük Saray’dan Ayasofya’nın sırlarına, Antik Liman’dan ayazmalara, su tesislerinden sarnıçlara, çilehanelerden İstanbul’un yeraltı efsanelerine uzanan geniş bir yelpazede farklı bir İstanbul ile yüzleştiriyor. Berlin Teknik Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Johannes Cramer ile 1998’de yaptığı bir söyleşi esnasında ünlü tarihçinin kendisine, "İstanbul’un yeraltı şehrinin Roma’dakinden sekiz kat büyük olduğunu biliyor musunuz?" diye sorduğunu aktaran Ersin Kalkan kitabın girişinde Cramer’in İstanbul’un yeraltını fotoğraflamak için Yıldız Teknik Üniversitesi’ne teklifte bulunduğunu ama yanıt alamadığını anlatıyor. "Bu söyleşi beni İstanbul’un yeraltını araştırmaya sevk etti. Toprağın altında nelerin bulunduğunu bilen insanlarla, sohbetler ettim. Son 10 yılda yaptığım çalışmalardan sonra anladım ki, kente dair bilgimiz, karganın ummandan gagasına alabileceği su hacmindeymiş" diyor Kalkan.

KAZILARDA BULUNDU
"İyi ki, Marmaray ve metro kazıları yapıldı. İyi ki, eski Sultanahmet Cezaevi’nin bahçesinde temel çalışması yapıldı. Çünkü bu üç çalışma esnasında toprağa vurulan ilk kazmayla muazzam bir tarih hazinesi fışkırdı" diyen Kalkan, İstanbul’un çehresinin her geçen gün değişmesiyle birlikte yeraltı yapılarının da tahrip edildiğini dile getiriyor.