Haber: Zuhal ERKEK
Sultanahmet’te 14 Eylül’de başlayan ve 18 Eylül’e kadar devam edecek olan 4. Babıali Günlerinde
bugün Sultanahmet Parkı Amfi Tiyatro’da “Spor basını nereye gidiyor?” adlı bir panel düzenledi.
Maderatörlüğünü Radikal Gazetesi Spor Yazarı Bağış Erten’in yaptığı panele, Milliyet Gazetesi Spor
Yazarı Attila Gökçe, Radikal Gazetesi Spor Müdürü Uğur Vardan ve Radikal Gazetesi Spor Yazarı Banu
Yelkovan katıldı. Panelde ilk söz alan Milliyet Gazetesi Spor Yazarı Atilla Gökçek şunları söyledi:
TEKNOLOJİNİN GELİŞMESİ İLE GAZETECİLİKTE GELİŞTİ
Babı Ali’nin yokuşu bizim için kutsaldır. Aşk için tac mahal neyse gazetecilik içinde Babı Ali odur. Belki bir tek gazete ve matba kalmadı ama bizler bu yokuşlarda meslektaşlarla derteleşerek çok zaman geçirdik. Teknolojinin gelişmesiyle gazeteciliktede birçok değişti. Eskiden sayfaları şöferlerle matbaalara taşırdık, daha sonra faxlamaya başladık. Ardından bilgisayaralar getirdiler. Önce muhasebe bölümüne geldi, daha sonra bizlerim departmanlarımıza girdi bilgisayarlar.
"SPOR MACERAPEREST HAYTALARIN GÜNLÜK YAŞAM BİÇİMİDİR!"
Biz fikir işçisi gazeteciler pek duyarlı davranmadık bu teknoloji işine. O arkadaşları sektörün içinde tutmak için yeterince çaba göstermedik. İnsanın önemi yavaş yavaş yerini teknolojiye bıraktı. Muhabirler bu konuda çok geride kaldılar. Spor basını bundan nasıl etkilendi? Siyasal tercihleri, siyasal mücadele alanları gazeteler için çok daha önemliydi. Aynı dünya bakışına sahip, sporun kitlesel önemini göz önüne almayan kişilerce spor sayfası hazırlanırdı. Abdi İpekçi, olimpiyatlara gitti. Spor tam sayfa oldu. Sonradan devlet teşkilatının kalkınma planı içerisinde bir sosyal araştırmacı "Spor maceraperest, haytaların günlük yaşam biçimidir" diyerek kayda geçti. Böylece spora akıtılan muslukları kapattılar. Ama o yıllarda Nuran Atasot, profesör Ispar 40 Piyade Alayı’nda araştırma yaptı. Türkiye’de farklı kültürden gelen insanların spor için ne kadar dinamik etkin bir alt yapı oluşturabileceği anlaşıldı. 80’li yıllara gelindiğinde devletin spora doğrudan müdahalesini yaşadık. Ankaragücü Türkiye kupasını kazandığı için ödüllendirildi ve bir kere 1. Lig aynama hakkıyla 17. takım olarak lige dahil edildi. Nazlı Ilıcak bir yazı yazmıştı. Keyfen, iki dukak arası kararla lige alınmasının doğru olmadığını belirten bir yaz. Siyasal cümlelerle örülmüş, muhalif bir yazıydı. Bende spordan manşet kullanm istedim. Tabi başımdaki yetkili gazeteyi kapatmaya sebep olacak bir yazı olduğu için bu haberi bana yayınlatmadı. Elimiz kalbimizde yaşadık. Şimdi hangi albay girecek gazeteyi kapatacak diye korkarak yaşadık.
Ben 9-10 yaşındayken trenlerle Anadolu’yu çok dolaştım. Trenle Anadolu köylerinden geçerken, gençler gazete diye bağırırlardı. Bizde tarihi geçmiş olsun bütün gazeteleri onlara atardık. Çünkü kitle iletişim araçları yok. Devlet ne kararlar almış bilmiyorlar. Hepsini 2 veye 3 ayın öncesinden kalmış gazetelerden okuyorlar.
İLKELERİNİ KULÜP İÇİN SATAN SPOR GAZETECİLİĞİ
Gazeteler hayatımızın vazgeçilmeziydi. Su gibi ihtiyaçtı bizim için. Bizim mahllemiz 500 veya 600 kişilik bir yerdi. Fakat bizim mahalleye 800 gazete dağıtılırdı. Şimdi basında, endüstriyel değişime girdi. Eskiden belli dünya görüşleri olan gazeteler farklı görüşlerede yer verdi. İnsan verilen önem azaldı, rekabet çoğalınca farklılıklara ortaya koyma çalıştı. Gerçek gazeteciye çok yakışmayacak misyonlar içerisine girdi. Spor basınıda böyle yapmaya başladı. Taraflı durmaya başladı. Başlangıçta iyi niyet ve kulüp uzmanı yazarlar yolu açıldı ama yalak, bağlı olduğu her şeyi kulüp için satan bir spor gazeteciliği ortaya çıktı.
İyi gazeteci olmaya çalışıyorlar ama bakıyor ki parayı diğeri götürüyor. Televizyon programın bunlar revaşta. Böylece yeni yetme taraftar oluştu. Sporu fanatik ölçüsünde sevmek bir tür uzmanlık olarak algılandı. Böylece köşe ve kolon sahibi oldular. Gazeteler çok istismama uğradı. Futbol anlamında herkes kendini farklı mecralara ifade ediyorlar. Karmaşık konularda bilgi sahibi oluyorlar. Bir fikrin bayraktarlığını yapıyorlar. Twetter, Facebooklar, youtubeler çıktı. Basının üzerindeki haber verme gibi misyonlar dağıldı. Şimdi gazeteciker teknolojik şoktan sarsıldılar.
TRENLERDEN GAZETE YERİNE İPAD ATACAĞIZ!
Radikal Gazetesi Spor Müdürü Uğur Vardan
3-4 yıldır spor basınında çalışıyorum. Çalıştığım yerdeki insanlar farklı disiplinlerden gelme. Bugüne kadar çalıştığım hiç kimse sporun içinde büyümüş değil. Genel olarak dışarda yazanlar ile birlikte, hep bizden önceki kuşağın bazı problemleri olduğunu düşündük. Tavrımızı buna göre koyduk. Elimizden geldiğince hamla yapmaya çalıştık. Şimdi nasıl bir geleceğe gidiyoruz? Artık gazete kağıdı yok olacak trenlerden gazete yerine ipadleri atacağız. Bizlerde bir önceki kuşağın uzantısıyız. Hala eve gittiğimde o kağıt kokusunu duymak istiyorum. Bizim kuşak her türlü değişimi yaşadı. Geçmiş kuşağa öğretileriyle, klişeleriyle büyüdük. Halen o krişeleri sürdüyoruz.
GAZETECİ OLMANIZ İÇİN GOOGLE YETER!
Radikal Gazetesi Spor Yazarı Banu Yelkovan
Spor basınında uzmanlaşma istiyorsan futbol, basketbol olmasın. Yol göstermeyE çalışıyorsun AMA Kimsenin çalışmak gibi niyeti yok. Kimse bu işin nerede, nasıl başlanacağını bilmiyor. Gazetecilik bilgiye eşdeğer bir şey. Bugün gazeteci olmanız için google olması yeter. Teknoloji artarken gazetecilik değişti. Gazetecilik boy değiştirdi, artık bilgiyi yorumlayan insanlara ihtiyacı var. Bugün bir çok gazeteci ilk üç sene bu işi para kazanmadan yaptı bu fadakarlık isteyen bir meslek.
SPOR BASINININ KENDİNE ÖZGÜ SORUNLARI VAR
Radikal Gazetesi Spor Yazarı Bağış Erten
Bugün basının dışında, spor basınının kendi içinde de sorunlar var. Yaklaşım 15 yıldır spor basını nereye gidiyor diye soruluyor. Takım ve takımlarla olan mesafenin artık kalmamış olması, yazıların objektiflikten uzaklaşması ve sporu daha çok vurgulayıp basını ihmal etmesi gibi sorunlar var.
4. Babıali Günleri çerçevesinde birçok gazete ve yayınevi stant açarken İstanbul Aydın Üniversitesi
Gazetecilik Bölümü öğrencilerin resim sergisi görülmeye değerdi.
Etkinlik alanında Gazeteciler Cemiyetine gerçekleştirdiğimiz ziyarette en çok dikkatimizi çeken
mesleğe yönelik birden fazla kitabın bir arada bulunmasıydı.
Yerel Gazeteciler Derneği’ninde katıldığı 4. Babıali günlerinde onlara sorunlarını sorduk.
Yerel Gazete Çalışanı Volkan Çelen :Halk aşırı derecede ilgi göstermiyor. Yerel gazeteyi küçük zannediyorlar ama küçük şeylerin altında büyük şeylerin olduğunu düşünmüyorlar. Yerel gazete aslında küçük esnafa yakın. Gazete dağıtımları birebir. İnsanların ayağına ulaştırıyoruz. İlgi görmüyor. Yaşadığı bölgede bir etkinlik oluyor, kimsenin haberi yok. Birkaç gün önceden biz bunları haber veriyoruz. Şurada şu etkinlik var diyerek. Esnaf alıyor gazeteyi masaya atıyor. Açıp okumuyor bile. Çekmece’de yerel gazetecilik yapıyorum.Göl şenlikleri vardı. Kimsenin haberi yoktu bu etkinliklerden.
ETKİNLİK TAKVİMİ
17 EYLÜL 2011 CUMARTESİ
4.PANEL GENÇLERİN GÖZÜNDEN MEDYA PANELİ
Saat: 14.00-16.00
Konuşmacılar: Meliha Rüya Meriçboyu, Gökhan Balkan
(İstanbul Aydın Üniversitesi İletişim Fakültesi)
Hatiçe Tunç, Eser Gedik
(İstanbul Arel Üniversitesi İletişim Fakültesi)
Cansu Güneş Şerefoğlu
(Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi)
Elif Akkan, Savash Porgham Rezaeieh
(İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi)
Ömer Faruk Yılmaz, Ömür Türk
(İstanbul Şehir Üniversitesi İletişim Fakültesi)
Moderatör: Gökmen Karadağ TV
Yer Sultanahmet Parkı Amfi Tiyatro
Saat 14.00-16.00 Osman Şenkul imza günü (TGC Standı)
Yazar ve Çizerlerle Tadımlık Sohbetler
Saat 16.00 Konuşmacı: Altan Öymen Radikal Gazetesi Yazarı
Moderatör: Sibel Güneş (TGC Genel Sekreteri)
Saat 17.00 Konuşmacı: Hıfzı Topuz Gazeteci -Yazar
Moderatör: Prof.Dr.Nurçay Türkoğlu Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi
19.30 Fotoğrafçının Gözüyle Haber (Ercan Arslan-Milliyet Gazetesi )
20.00 Konser
18 EYLÜL 2011 PAZAR
11.00 Klasik Otomobilciler Derneği’nin otomobil sergisi
Klasik Otomobil Güzellik Yarışması
Yazar ve Çizerlerle Tadımlık Sohbetler
16.00 Halit Kıvanç
Moderatör: Turgay Olcayto TGC Başkan Vekili
Yer Sultanahmet Parkı Amfi Tiyatro
4. BABIALİ GÜNLERİ KAPANIŞ:
17.30 :İÜ Devlet Konservatuarı Türk Halk Müziği Korosu-Rumeli Türküleri
18.00-18.15 :Orhan Erinç (TGC Başkanı)
18.20 :Mustafa Demir (Fatih Belediye Başkanı)
18.30 :Kadir Topbaş (İBB Başkanı)
18.40 :Hüseyin Avni Mutlu (İstanbul Valisi)
19.00-19.30 :Plaket Töreni
19.30-21.30 :Yemek (Basın Müzesi-İstanbul Valiliği desteğiyle)