Güzel Bir Kitap: ‘İslam Estetiği’

Etkinlikler
Ülkemizde İslâm estetiği ile ilgili çalışmaların yok denecek kadar az olduğunu üzülerek görmekteyiz. Turan Koç’un İslâm Estetiği ismiyle hazırladığı bu kitap alanında büyük bir boşlu...
EMOJİLE

Ülkemizde İslâm estetiği ile ilgili çalışmaların yok denecek kadar az olduğunu üzülerek görmekteyiz. Turan Koç’un İslâm Estetiği ismiyle hazırladığı bu kitap alanında büyük bir boşluğu doldurmaktadır.

Turan Koç, İslam Estetiği “İslâm Estetiği ve Sanatının Ufukları”, “ Güzellik ve Estetik Tecrübe”, “İslâm Estetiği ve Sanatının Kelâmî Boyutları”, “İhsanın Tezahürleri” ve son olarak “İslâm Sanatı ve Resim” olmak üzere beş bölümden oluşan bu kitabın temel felsefesinin “iman”, “İslâm” ve “ihsan” kavramları üzerine oturtulduğunu söyleyebiliriz. Müslüman şahsın davranışlarını niçin yaptığı iman, nasıl yaptığı ise ihsan boyutuyla açıklanan eserde, ihsan boyutunun Müslümanlığın estetik düzeydeki tezahürü olduğuna vurgu yapılmıştır.

Temel gaye dünyayı güzelleştirmektir

Giriş bölümünde kitabın içeriğiyle ilgili temel bilgiler verilerek okuyucuya genel bir bakış açısı verilmek istenmiştir. İslâm sanatıyla ilgili yapılacak araştırmalara öncelikle İslâm’ı anlatarak başlanması gerektiğini vurgulayan yazar, İslâm sanatının temel gayesinin dünyayı güzelleştirmek olduğunu vurgular. Her dinin kendi öğretilerinin sanatına da aksettiği gerçeği burada karşılaştırmalı olarak belirtilmiştir. Yunan sanatında yer alan antropomorfizme (teşbihî bir ulûhiyyet anlayışı) karşı, İslâm sanatı “tevhid ve tenzih” ilkesinin gözetilmesi için soyutlamaya başvurmuştur. Sanat sanat içindir anlayışını reddeden İslâm sanatında yararlılık ve estetik aynı ölçüde önemlidir.

İslâm sanatının temel felsefesi “sembolizm” şeklinde ifade edilen “temsil” yani diğer bir tabirle “analoji” üzerine bina edilmiştir. Ayrıca tabiatı olduğu gibi göstermektense “soyutlama” yoluna gidilmesi de bu sanatın önemli özelliklerinden birisidir. “Dinî sanat”, “geleneksel sanat ve estetik görüşü”, “kutsal sanat” gibi kavramların da açıklaması yapılmıştır.

Tevhid, İhsan, Kur’an

Birinci bölüm olan “İslâm Estetiği ve Sanatının Ufukları”; Tevhid: Mesajın Estetik İfadesi, İhsan: İmanın Estetik Boyutu ve Kur’an: İslâm Estetiği ve Sanatının Can Damarı, olmak üzere üç alt başlığa ayrılmıştır. İlk başlıkta soyutlama, üsluplaştırma ve tekrarın İslâm sanatının tevhid ilkesini gözeten bir tezahürü olduğu açıklanmıştır. İhsan: İmanın Estetik Boyutu adlı ikinci başlıkta ihsan Hz.Peygamberin “Allah’a adeta O’nu görüyormuş gibi kullukta bulunmak gerekir. Zira biz görmesek bile O bizi görür” (Buhârî, “İman”, I) hadisiyle açıklanır. Üçüncü ve son bölümde Kur’an’ın bir sanat eseri olmamakla birlikte, îcaz denilen insanı aciz bırakan anlatım güzelliği, okunuşundaki insanı mest eden ses ahengi yani musikîsi onun sanat yönünü ortaya çıkarmaktadır fikri temelinde örnekler verilmiştir.

İkinci bölüm olan “Güzellik ve Estetik Tecrübe”; Güzellik, Hakikat ve Bilgi, Güzellik, İyilik ve Yararlılık, Güzellik ve Ulvîlik ve Estetik Tecrübe ve Temaşa olmak üzere dört başlıkta toparlanmıştır. Bu bölümde bir anlamda güzelin ne olduğu sorgulanmış, bunun felsefesi yapılmıştır. “Bedîî tecrübenin en yüksek derecesi güzelliğin hakikatle buluştuğu noktada gerçekleşir.” İfadesi konuyu özetleyen cümlelerden birisidir. Güzellik, Hakikat ve Bilgi başlığında güzellik kavramının hakikate uygunluk ve mükemmele ulaşma çabasıyla birlikte yer alması gerektiği vurgulanmıştır. “Allah bilgisi (marifet) beraberinde her zaman sevgiyi (muhabbet)” getirir ifadesi de bilgi ve sevgi bağlılığına işaret etmektedir. Güzellik, İyilik ve Yararlılık başlığında İslâm sanat anlayışında güzellik ile yarar kavramlarının hep yan yana ele alındığı vurgulanmıştır. Güzellik ve Ulvilik başlığında İslâm mimarîsinin ulvî yapıları diyebileceğimiz Süleymaniye Camii gibi bir sanat eserinin uyandıracağı estetik duygunun, ihtişam ve görkem duygusunun oluşturduğu huşû ve hayranlık duygularını ortaya çıkardığından bahsedilmiştir. Estetik Tecrübe ve Temaşa; bizi fizik ötesine açan, o alemle buluşturan bir tecrübe ve etkinlik olarak belirtilmiştir.

“Özgün anlamıyla temaşa, başta doğal güzellikler olmak üzere belli bir nesneye sabit bir şekilde ve mütemadiyen dikkat kesilmek, ona dalmak ve adeta ona katılmak gibi bir şeydir. Başka bir söyleyişle zihnin eşyada dinlenmesidir.” şeklinde açıklamasını bulan temaşa tecrübesi İslâmî içerik ve anlamıyla olmasa da, modern tecrübenin estetik kuramları açısından önemli olduğu belirtilmiştir. Tasavvufta “kesb-i kemal, seyr-i cemal” (güzellik temaşası insanı olgunlaştırır) şeklindeki açıklama, insanın kulluk bilincinin, Allah’ın cemalini, tabiattaki güzellikler üzerinden seyr ve temaşa edilmesi olarak açıklanmıştır. Zira, her güzel gelip geçicidir ve bâki olan güzeller güzeli olan Allah’tır.

Yaratma kelimesine derin bir bakış