Yazan ve fotoğraflayan: Bengü Dağlı
Gaziantep yemekleri dendiği zaman bu mutfağın lezzetini bilen herkes şöyle bir durur. Birbirinden lezzetli tatlara ev sahipliği yapan Gaziantep yemeklerinin lezzeti anlatmakla bitmez. Özellikle kebap üzerine kurulu bir yemek kültürü olan bu yöre halkı kendi yemeklerinin tatlarının farkında olacaklar ki, bu değerlerine sahip çıkıyorlar. Geçtiğimiz günlerde Gaziantep’e yaptığım yolculuğu ve Gaziantep Hayvanat Bahçesi‘ni anlatmıştım. Gaziantep gezimi sadece Hayvanat Bahçesi’yle tabii ki sınırlayacak değildim. Oraya kadar gidip meşhur yemeklerini yemeden olmazdı. Ben de gezimi, Antep’in yuvalamasından, Ali Nazik’ine, baklavasından İçli Köftesi’ne kadar pek çok lezzetini tadarak daha da unutulmaz bir hale getirdim.
Bu güzel tatları tadarken Gaziantep’in bir yemek müzesinin olduğunu öğrendim. İsmi de "Emine Göğüş Gaziantep Mutfak Müzesi"… Üstelik bu müze Türkiye’nin ilk yemek müzesiymiş.
Gaziantep, yemek kültürünün zenginliği, dört mevsimi de yaşayan coğrafyasına, Akdeniz-Mezopotamya arasındaki kültür zenginliği ve çeşitliliğin merkezinde olmasına borçlu. Dört mevsim farklı tatları bünyesinde barındıran Gaziantep mutfağında kuzu eti tercih ediliyor. Sebze, yeşillik ve meyvenin sofralarda önemli yer tutması, yemek yapımında zeytinyağı ve sade yağ kullanılması sağlıklı Akdeniz beslenme modeliyle de örtüşüyor.
Fotoğraflarla "Emine Göğüş Gaziantep Mutfak Müzesi"…
Gaziantep Kalesi’nin güneyinde bulunan Göğüş Konağı, tarihi dokunun içerisinde yer alıyor. 1905 yılında yapıldığı bilinen konak, Kethüaczade Göğüş İbrahim Efendi Konağı olarak adlandırılmaktaymış. Konak, Gaziantep’in önemli şahsiyetlerinden biri olan, 13 yıl boyunca bakanlık ve milletvekilliği yapan Ali İhsan Göğüş tarafından 2005 yılında Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’ne tahsis edilmiş. 2007 yılında Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından restorasyonuna başlanan konağın, 2007 yılının sonunda restorasyonu tamamlanmış. "Emine Göğüş Mutfak Müzesi" olarak restorasyonu yapılan konağın yerli ve yabancı ziyaretçilere açılmadı 2008 yılında gerçekleşmiş.
"Emine Göğüş Gaziantep Mutfak Müzesi"nde 2008 yılından bu yana Gaziantep’in geleneksel mutfak kültürü tanıtılıyor. Müzede Gaziantep Mutfağı’nda kullanılan mutfak malzemeleri, tabak, bardak, çatal, kaşık, bakır eşyalar, sefer tasları özel vitrinlerde sergileniyor.
"Emine Göğüş Gaziantep Mutfak Müzesi"nde ayrıca Antep yemek malzemelerinden mutfak araç gereçlerine, yöresel yemeklerimizden içeceklerimize ve erzakların saklanmasına kadar mutfak kültürümüz detaylı olarak görmeniz mümkün.
Fotoğraflarla "Emine Göğüş Gaziantep Mutfak Müzesi"…
Müzede ayrıca geçmişten günümüze kadar kullanılan çeyizlik mutfak araç ve gereçlerini de örnekleriyle inceleme fırsatını bulabilirsiniz… Bakırın Gaziantep mutfağındaki önemini bu müzede açık bir şekilde görüyorsunuz. Geleneksel Gaziantep Sofrası ve yemeklerinin yapılışı, mankenler eşliğinde anlatılarak görsel bir şölene de imza atıyor…
Müzede büyük ekran televizyon vasıtasıyla Gaziantep yemekleri ve bu yemeklerin yapılışı bir belgeselle anlatılıyor. Bu belgeseli izlerken sizin için Gaziantep’in meşhur yemeklerinden biri olan “Yuvalama”nın da tarifini aldım. Olur ya belki yapmak istersiniz.
Aslında bu yemek belgeselde izlediğim kadarıyla oldukça zahmetli ve zor. Bu yemeği bu kadar özel yapan tadı kadar zahmetli de olsa gerek. Yapılacak miktar az değilse tek başına yapması zor gibi görünüyor.
Fotoğraflarla "Emine Göğüş Gaziantep Mutfak Müzesi"…
Yuvalama, özellikle Gaziantep’te Ramazan Bayramı‘nda yapılıyormuş. Bayrama 1-2 hafta kala başlayan hazırlıklardan biri de yuvarlamanın yuvarlanmasıymış. Konu komşu bir araya gelir her gün birinin yuvarlaması yapılırmış. Bu yemek aynı zamanda özel misafirlere de yapılırmış. Gelin davetleri bunların başında geliyor. Zaten belgeselde "Yuvalama" için düğün yemeği de deniyor.