Harun Karaburç’un haberi;
Bağımsız tiyatro oyuncuları, yazar ve yönetmenlerden oluşan Volt Tiyatro topluluğunun hazırladığı ve beş ayrı hikâyeden oluşan Tilt bu sezonun en iddialı oyunlarından biri. Şehir hayatının monotonluğu, milyonların içinde yalnızlaşan, ötekileştirilen insanları konu alan Tilt, gerçek ile sahte arasında sıkışmış kimliklerimizi sorguluyor. Ebru N. Celkan’ın yazdığı Aslıhan Erguvan’ın yönettiği oyunda, Şerif Sezer, Levent Can, İpek Türktan, Ushan Çakır, Sezgi Mengi, Cem Bayurgil, Mine Tugay, Murat Garibağaoğlu ve Murat Mahmutyazıcıoğlu gibi başarılı oyuncular yer alıyor.
8,5 MİLYON YALNIZ
İstanbul gibi bir metropolde hergün sekiz buçuk milyon yalnız insan sokaklara çıkıyor. Caddeler, sokaklar, alışveriş merkezleri, pasajlar insan kaynıyor gibi, ancak kimse bir başkasının yarasını, acısını görmüyor. İşte Volt Tiyatrosu’nun sahneye koyduğu Tilt de buradan hareketle bireyin iç dünyasına yöneliyor.
Tilt, oyun değil aslında sanki gerçeğin ta kendisi. Sahnede beş farklı hikâye işleniyor, beş sarsıcı yaşam öyküsüyle. Hepsinde ortak sorun ise güvensizlik ve çaresizlik içinde sıkışıp kalmış insanlar. Birinci bölümde Han karekteriyle izlediğimiz Levent Can, her türlü ayrıcalığa, paraya, mala-mülke sahip biri. Sahibi olduğu bunca varlığın muhasebesini yapıyor Han. İkinci bölümde, savaş haberleri geldikçe reytingi artan bir spikerin bizzat şahit olduğu bir haberi olduğu gibi sunmak istemesi ve yönetmeninin itirazlarına karşı gelmesini izliyoruz. Üçüncü bölümde biri Arap diğeri Amerikalı iki çocuk online savaş oyunu oynamaktadır. Dördüncü bölümde iki dünya savaşı arasında annesinin yanlış ilaç kullanmasının sonucu olarak kolsuz dünyaya gelen kadının sevgilisinden kendini öldürmesini istemesi konu alınıyor. Beşinci ve son bölümde Şerif Sezer’i bir intihar bombacısının annesi rolünde izliyoruz.
KIZIMDAN GERİYE NE KALDI?
Oyunun ikinci bölümünde izlediğimiz spiker ve yönetmen bize savaşın bambaşka yüzünü gösteriyor. Yaptıkları savaş haberleriyle her geçen gün popülerlikleri ve reytingleri artan ikili durumdan gayet memdundur. Çünkü bombalar düşdükçe onlar yükselmektedirler. Böylesine kötü bir durumdan nemalanmaktan hiçbir şekilde rahatsızlık duymazlar. Öyle ki yönetmen "Dünya sanki bizim yükselmemiz için savaşıyor" diyecek kadar hissizleşmiştir.
Oyunun en etkileyici bölümü usta oyuncu Şerif Sezer’i bir intihar bombacısının annesi olarak izlediğimiz son bölüm. Saldırı sonrası paramparça olan kızının bir parçasını görebilmek için soruyor anne: Kızımdan geriye ne kaldı? Bir annenin ölüm üzerine onlarca ihtimal düşünse de yavrusunun bombacı olacağına ihtimal vermeyeceğini dile getiren anne, çaresizliğin en çarpıcı resmi olarak karşımıza çıkıyor. [Yenişafak]