Cezayir’in popüler müziği chaabi ile flamenko ve folk-rock’u birleştiren, Cezayir’in Joan Baez’i olarak anılan Souad Massi, bugün Türkiye’de ilk kez İş Sanat’ta sahne alacak. Cezayirli olmasına rağmen kariyerini Fransa’da sürdüren müzisyen, ülkesinden kopmuş değil. Hatta son albümünü ülkesinin gerçeklerinden yola çıkarak hazırladığını anlatıyor. Arap dünyasını etkisi altına alan ‘bahar’ havasından da memnun. "Değişimi destekliyorum elbette," diyor. Ama her şeyin barışçıl bir yumuşaklıkla değişmesini diliyor. Massi, 2010’da yayınladığı son albümüne ‘özgürlük’ anlamına gelen O Houria adını vermişti. Bunun nedenini de, "Son albümümde ülkemin gerçeklerinden yola çıktım. Henüz değişim süreci başlamadan, bir şeylerin inanılmaz bir şekilde değişeceğine dair bir düşünce oldu kafamda, devrim temalı üç şarkı yazdım" sözleriyle açıklıyor.
‘ANNEM BANA ASİ DERDİ’
Massi, yedi çocuklu, yoksul bir ailede dünyaya gelince, abisinin de yönlendirmesiyle henüz çok küçük yaşta müzik eğitimi almaya başladı. Gitar çalıyordu. 17 yaşına geldiğinde bir flamenko grubunda gitar çalmaya başladı. Fakat flamenko onu tatmin etmiyordu. Gruptan ayrıldı. Atakor adında, politik şarkılar yapan bir ekiple çalışmaya başladı. Yedi yıl boyunca Atakor ile çalıştı. Hatta bu süre içerisinde Cezayir’den Fransa’ya taşındı. Massi’nin, politik nedenlerden dolayı, Cezayir’i terk etmek zorunda kaldığı iddia edildi. Fakat Massi, bunu reddediyor: "Ülkemi çok seviyorum. Cezayir’den ayrılıp, Fransa’ya yerleşmem tamamen mesleki sebeplerden dolayı." Fakat Cezayir’de müzik yapmanın zor olduğunu da gizlemiyor. Cezayir’de iç savaş yıllarının herkes için zor geçtiğini söylüyor. "Fakat" diyor: "Bu dönem müzisyenler için çok daha zordu. Sanatçılar müzik yapamadılar, çalışamadılar. Benim ülkemde bir kadının müzisyen olması hiç de kolay değildi. Annem asi olduğumu düşünürdü." Massi, Cezayir’den ayrıldıktan sonra 1999’da Fransa’nın başkenti Paris’te gerçekleştirilen bir festivalde gösterdiği performansla adını duyurmuş, bu başarısı da kendisine ilk albümü Raoui’nin kapılarını açmıştı.
BAŞARI AVRUPA’DA GELDİ
2001’de yayınlanan bu albümün ardından, BBC Radio 3’ün verdiği dünya müziği ödüllerine aday gösterildi. Başarıyı Avrupa’da yakaladı. 2003’te başarısını pekiştiren Deb, 2005’te Mesk Elil albümlerini çıkardı. 2007’de Live Accouistique adında bir ‘best of’ yayınladı. Son olarak da 2010’da ‘özgürlük’ anlamına gelen O Houria adındaki albümüyle müzikseverlerle buluştu. Massi konseri bugün saat 20.00’de başlayacak.
Sabah