Asırlık Saatler Bu Müzede!

Etkinlikler
Hayatımızda ve kültürümüzde oldukça önemli yeri olan saatlere bir de bu müzede bakmak istemez misiniz? Fransızların altın döküm saatleri, İngilizlerin mekanik harikası eserleri ve Türk ustaların tamam...
EMOJİLE

Hayatımızda ve kültürümüzde oldukça önemli yeri olan saatlere bir de bu müzede bakmak istemez misiniz? Fransızların altın döküm saatleri, İngilizlerin mekanik harikası eserleri ve Türk ustaların tamamen el yapımı zaman göstericileri… İşte Zaman’dan Esra Keskin’in haberi… 

Kapalı odalarda bozuk ve harap halde bulunan 17, 18 ve 19. yüzyıllara ait 71 saat tamir edildi. 5 Kasım’da ziyarete açılacak. 

Bugün saatlerimiz 19.00’u gösterdiğinde, bir kez daha güneşin battığına ve bir kez daha camiden ezan sesleri yükseldiğine şahit olacağız. Yarınsa tüm bunlar bir dakika erken gerçekleşecek. Bugün saatlerimiz ezan vaktinde değişik zamanlara işaret etse de geçmişte hiçbir şeye aldırış etmeden güneşin her batışında 12.00’yi vuruyorlardı. Onları, ne eksen eğikliği ne de yaz-kış saat uygulaması etkiliyordu.

Ezani saat olarak da bilinen alaturka saat ayarı yüzyıllar boyu, bu ülkede yaşayan insanların zaman kavramına yön verdi. 1925’te alafranga saat sistemine (gece yarısını 12 kabul eden bugünkü sisteme) geçildi; ama gün batımında saatini bir dakika ileri ya da geri alarak zamanını ezani saate göre ayarlamaya alışan halk, alafranga saate 4-5 yılda uyum sağlayabildi. İşte o günlerden, alaturka saat ayarının kullanıldığı zamanlardan kalma 19. yüzyıl Mevlevi ustaların yaptığı saatler, 5 Kasım’da açılacak Dolmabahçe Sarayı Saat Müzesi‘nde şimdiden yerini almış, ziyaretinizi bekliyor.

Saat Müzesi‘nde altın döküm Fransız saatlerinden, İngiliz otomatlarına kadar 71 saat var. Bu eserlerin tamiri için 14 yıldır uğraş veren Dolmabahçe Sarayı saat ustaları Recep Gürgen ve Şule Gürbüz, kendilerince en değerli olan saatlerin Mevlevi ustalarının el emeğini ve teknik bilgisini yansıtanlar olduğunu söylüyor. Çünkü Türk ustaların eserleri tamamen el yapımı. Özellikle Ahmet Eflaki Dede‘nin 19. yüzyılda ürettiği, altında müzik kutusu bulunan ve 6 değişik Türk müziği çalan saat, Osmanlı mekanik saat tarihinde en önemli eser kabul ediliyor. Yine Mevlevi ustalardan Mehmet Şükrü ve Mehmet Muhsin’in alaturka ve alafranga kadranlı saatleri, Seyyid Süleyman Leziz’in yaptığı, üzerinde günlerin, ayların, mevsimlerin, burçların yazılı olduğu saat ile Osman Nuri’nin onluk sistemde yaptığı saat, dünya mekanik saat koleksiyonları arasında önemli yere sahip.

George Prior’ın saatini tamir etmek 2 yıl sürmüş

İngiliz eserleri arasında ise 18. yüzyılda George Prior‘ın ürettiği müzikli otomatlar dikkat çekiyor. Kilise orgu mekanizmasına sahip bu saatler çalışırken, çeyrek saatte bir uyarı veriyor, üzerindeki hayvan figürleri hareket ediyor ve müzik çalıyor. Mekanizması çok karışık olan George Prior’ın tek bir saatini tamir etmek bile Recep Usta ve Şule Hanım’ın 2 yılını almış. Şu an müzede Prior’a ait iki eser bulunuyor. En eski eser de 17. yüzyılda gümüşten üretilmiş İngiliz yapımı bir duvar saati.

Fransız eserleri arasında kaplumbağa kabuğundan yapılanlar, mine işiyle süslenenler, 365 gün sonra kurulduğu noktaya geri dönen astronomik, titreşimli, uyandırıcılı saatler var. Bunlar için Gürbüz, “O döneme göre bunlar hep üst düzey mekanikler. Normal şartlarda bunlara rastlamanız mümkün değil.” diyor.

Yıllarca Dolmabahçe‘nin kapalı odalarına ve bodrumuna terk edilen bu eserler, 1997’ye kadar Recep Gürgen’in ve Şule Gürbüz’ün usta ellerine teslim olmayı bekledi. Şimdi hepsi çalışır durumda ve düzenli bakımları yapılıyor.