15. Beytü’l Makdis Çalışmaları Uluslararası Akadem

Etkinlikler
15. Beytü’l Makdis Uluslararası Akademik Konferansı, İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi tarafından 13-14 Nisan’da “Beytü’l Makdis’in Fethinde Bilginin R...
EMOJİLE

15. Beytü’l Makdis Uluslararası Akademik Konferansı, İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi tarafından 13-14 Nisan’da “Beytü’l Makdis’in Fethinde Bilginin Rolü” başlığıyla düzenlenecek.

Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, konferansta Malezya, Katar, Filistin, Cezayir, Endonezya, Ürdün, Mısır ve İngiltere’den gelen 20 bilim adamı çeşitli bildiriler sunacak.

Konferansa Küçükçekmece Belediyesi’nin yanı sıra İngiltere Beytü’l Makdis Çalışmaları Akademisi, Türkiye ISRA Vakfı, Malezya Utara Üniversitesi Beytü’l Makdis Çalışmaları Üstün Başarı Enstitüsü, Cezayir Hac Lahdar Batna Üniversitesi, Filistin Yurtdışı Alimler Kuruluşu destek veriyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Beytü’l Makdis Akademi projesinin kurucusu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abd Al Fettah El Awaisi, çalışmalarının çalıştay ve uluslararası konferans olmak üzere iki farklı akademik etkinlikten oluştuğunu kaydetti.

Bölgedeki siyasal aktörlerden biri olan Türkiye’nin konuyla alakalı farkındalığını artırmak istediklerini aktaran Awaisi, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Türkiye, bölgede devam eden güncel tartışmaları yakından takip etmeli. Beytü’l Makdis’deki Osmanlı mirası, Türkiye ile burayı birbirine bağlıyor. Maalesef son 100 yılda Beytü’l Makdis’le ilgili konular göz ardı edilmiş. İnsanların dikkatini bu bölgeye çekmeliyiz. Bu konferansı İstanbul’da düzenlememiz, konuyu küresel gündeme taşımak adına atılan önemli bir adımdır. Bu, Beytü’l Makdis’in ilk işgal edilişi değil. Jeopolitik konumu, dini-kültürel önemi ve siyasi sebeplerden ötürü kutsal toprak tarih boyunca defalarca işgal edildi. Bu toprakların Bizans’tan ve sonrasında Haçlı işgallerinden kurtarılmasına yönelik Hz. Muhammed’in ve Selahaddin Eyyubi’nin yaptığı planları incelediğimizde, iki planın da başlangıç noktasının bilgi olduğunu görüyoruz. Fakat kutsal toprağın 1917’de İngilizler tarafından işgal edilmesinden beri, bilgi göz ardı edildi. Neticede Beytü’l Makdis meselesi, kutsal toprağı tek başına mevcut siyonist işgalden kurtaramayacak olan Filistinlilere bırakıldı.”