Zamanı Kaybeden Ressam

Edebiyat
Haşim Nur Gürel’in doğayla, zamanla derdini anlatıyor Levent Çalıkoğlu eski bir sergi kataloğu için yazdığı metinde: “Resimlerinin konusu sadece rastladığı çiçekler, aynalarda gördüğü kend...
EMOJİLE

Haşim Nur Gürel’in doğayla, zamanla derdini anlatıyor Levent Çalıkoğlu eski bir sergi kataloğu için yazdığı metinde: “Resimlerinin konusu sadece rastladığı çiçekler, aynalarda gördüğü kendi yüzü, doğadan aldığı coğrafi bir kesit değil, aynı zamanda onların varoluşsal işleyiş içerisindeki yerleri üzerinedir. Gölgeler, yansımalar, dokular, gün ışığı… Yeni tomurcuklanan, olgunlaşan, solan veya yapraklarını döken sayısız çiçek karşısında, resim yapma eylemi dışında hesaplaşarak vurgulamak istediği çok güçlü bir öğe daha vardır: Zamanın varlığı. Zamanı kaybeden ressam için doğa tüm nimetleriyle karşısında beklemektedir.”

Haşim Nur Gürel, 1998’den 2011’e yaptığı resimlerin bu ‘alabildiğince beyaz’ seçkisinde, izleyiciyi yaşamından içten bir arakesitle başbaşa bırakıyor, “Konular, renkler, sürüş biçimleri, dokular, yeğlenen resim altı zeminleri, hepsi yaşanmış anlarınızı ya da anılarınızı hatta dertlerinizi ya da tutkularınızı yansıtırlar” diyor.

Onun yolculuğu, izleyiciyi de içebakışa davet ediyor… “Beyaz tonlarının öne çıktığı, resme ağırlığını koyduğu durumlarda yapıt ‘aynalaşıyor’ ve izleyiciyi içine çeken bir gizem kazanıyor” diyor Gürel. “İnsan gözü en küçük ayrıntıların bile farkına varabilecek bir mükemmelliğe sahip olduğu için belleklerde bu tarz resimlere özel bölümler açılabiliyor.”

2000 tarihli Beyaz Vitrin I ve II’de Gürel, salonundaki vitrin camlarından yansıyan yüzünü seyrediyor. Çalıkoğlu, bunu hem ressamın ‘otobiyografisini gözden geçirmesine’ benzetiyor, hem de ‘kendisini izleyicisine göstermek istemesine’ bağlıyor: “Gerçek yüzüm bu: Olabildiğince beyaz, hesaplaşabileceğim kadar saf, size göstermekten çekinmeyeceğim ölçüde hüzünlü.”
Gürel’in ‘Beyaz Resimler’i 14 Ocak’a kadar Nişantaşı Hobi Sanat Galerisi’nde. Tel: 0212 225 23 37

İlk sanal müzeyi kurmuştu

Haşim Nur Gürel, 1999’da Türkiye’nin ilk sanal müzesi olan Eczacıbaşı Sanal Müzesi projesini hayata geçirdi. İstanbul Modern’in açılış sergisi ‘Gözlem-Yorum-Çeşitlilik’, sürekli sergileri ‘Kesişen Zamanlar’ ile ‘Modern Deneyimler’ ve‘Fikret Mualla Retrospektifi’ (2005), ‘Modern Heykel-Bellek ve Ölçek’ (2006) gibi sergilerin küratörlüğünü Levent Çalıkoğlu ve Ali Akay ile birlikte üstlendi. 1966’dan beri 30 kişisel resim sergisi açan ressamın sanat eleştirileri ve yorumlarını topladığı dört kitabı bulunuyor.

Radikal