Şiir Anadolu’da Yurtlanıyor

Edebiyat
Edebiyatseverlerin Varlık, E, Heves, Başka, Kavram Karmaşa gibi dergilerde yazdığı şiirleriyle tanıdığı genç şair Polat Onat ‘Son’ adlı ilk şiir kitabını yayımladı. Son’da, Onat̵...
EMOJİLE

Edebiyatseverlerin Varlık, E, Heves, Başka, Kavram Karmaşa gibi dergilerde yazdığı şiirleriyle tanıdığı genç şair Polat Onat ‘Son’ adlı ilk şiir kitabını yayımladı. Son’da, Onat’ın on yıl boyunca üzerinde çalıştığı ve damıttığı şiirler yer alıyor. 

"Hep unuttuğun gibi tanıdın dünyayı sen/ gelme artık çoktan bitti beklendiğin." Bu mısralar geçtiğimiz günlerde ilk kitabını yayımlayan şair Polat Onat’a ait. Polat Onat, ismini yaklaşık on yıl önce edebiyat dergilerinde duyurmaya başlayan bir şair. 
 
Edebiyatseverler onu Varlık, E, Heves, Başka, Kavram Karmaşa gibi dergilerde yazdığı şiirleriyle tanıdı. Fakat Onat, yaklaşık beş yıl sonra aldığı radikal bir kararla şiir yayımlamamaya başladı. Edebiyat dünyası onun adını neredeyse unutmuşken, geçtiğimiz günlerde ilk kitabı ‘Son’ (Mühür Kitaplığı) ile yeniden çıkageldi. Son’da, Onat’ın on yıl boyunca üzerinde çalıştığı ve damıttığı şiirler yer alıyor.

‘Son’ hakkında konuştuğumuz şaire ilk kitabını yayımlamak için neden bu kadar beklediğini soruyoruz. "Günümüz şiirinde benim gözlemlediğim kadarıyla en çok tercih edilen tarz, şiirin sözcüklerini çoğaltma ve yığmaya yönelik. Oysa ben şiirde kelimeleri damıtma ve azaltma taraftarıyım. Bunca yıl bekleme nedenim de, şiirde hedeflediğim o derin sessizliğe daha çok yaklaşabilmek amacıyla, ürünlerimin üzerinde tekrar tekrar yaptığım küçük değişikliklerin sonuçlarını görebilmek için zamana ihtiyacım olması." diyor. "Son" ismi, bir ilk kitap için ilginç bir başlık. Bu kelimeyi çağrışım gücü yüksek olduğu için seçmiş şair. Her okurun hayal dünyasında farklı anlamlandırmalara yol açabileceğini düşünerek tercih etmiş bu kelimeyi. Son; Sorular isimli şiir ile başlıyor, Bekleyiş ve Son isimli şiir ile bitiyor. Bir bakıma insanın hayat yolcuğunu anlatıyor bu kelimeler. Polat Onat, kitabı oluştururken böyle bir amaç gütmemiş, bu bütünlüğün farkına yayımlandıktan sonra varmış.

POLAT ONATYıllardır Anadolu‘nun çeşitli illerinde yaşayan Onat’ın şiirlerinde Anadolu’ya ait izler sıkça görülüyor. Şair taşrada yaşamayı sevdiğini ve büyük şehirlerin kendisini boğduğunu söylüyor ve ekliyor: "Çoğunlukla bunun tersi kabul görse de, her zaman Anadolu’nun şiire metropollerden daha yakın olduğuna inandım. Yaşadığım şehir olan Batman, görebilecek gözler için fazlasıyla şiir barındırıyor." Son’da yer alan şiirlerin başlığı tek kelimeden oluşuyor ve bir nesne ve bir durum ismi. Bunun nedeninin nesnelere farklı bir perspektiften odaklanmaya çalışması olduğunu ifade ediyor şair ve durumları değişik bakış açılarıyla ele alması olarak gösteriyor. Onat şiirlerinde sadece kendi yaşadığı duyguları ifade etmediğini, insanlığın ortak belleğinde en çok yer eden olguları yansıtma çabasını taşıdığını vurguluyor. Sadece sevdiği değil aynı zamanda sevmediği şairlerden de çok etkilendiğini anlatan şair, en sevdiği şairleri Fazıl Hüsnü Dağlarca, Oktay Rifat, Edip Cansever, Necip Fazıl, Behçet Necatigil ve Z. Osman Saba olarak sıralıyor.

Kitabın arka kapağında Fazıl Hüsnü Dağlarca’ya ait bir değerlendirme dikkat çekiyor. "Rahmetli Dağlarca’yı birkaç kez evinde ziyaret etmiştim. Fırsat buldukça onu telefonla arıyordum, bazen karşılıklı mektuplaşıyorduk. Bahsettiğiniz yorum bu mektupların birinden alıntıdır. ‘Şiirin üstüne varılmaz. Şiir varır insanın üstüne.’ diyordu Dağlarca. Onun diğer tavsiyeleri gibi bu tavsiyesi de bana her zaman yol gösterici oldu." diyen Polat Onat, bir sonraki projesinin, "Dağlarca’yı Görmeye Gitmek" adlı yarı otobiyografik ve oldukça deneysel bir roman taslağı olduğunu sözlerine ekliyor.

 Zaman