İslam medeniyetinde Türk Edebiyatı

Edebiyat
KUTADGU BİLİG • 11. yy.da (1069-1070) Yusuf Has Hacip tarafından yazılmıştır. • Karahanlı hükümdarı Tabgaç Buğra Han’a sunulmuştur. • Kutadgu Bilig “Saadet Veren Bilgi” demektir. • Didaktik bir eserdi...
EMOJİLE

KUTADGU BİLİG

• 11. yy.da (1069-1070) Yusuf Has Hacip tarafından yazılmıştır.

• Karahanlı hükümdarı Tabgaç Buğra Han’a sunulmuştur.

• Kutadgu Bilig “Saadet Veren Bilgi” demektir.

• Didaktik bir eserdir.

• Aruzun kullanıldığı ilk eserdir.

• Mesnevi şeklinde 6645 beyit olarak yazılmıştır.

• Eserde 173 tane de dörtlük (mani) vardır.

• Eserde amaç toplum hayatındaki bozuklukları düzeltecek, insanı mutlu edecek yollar bulmak; bu yolları, devrin hükümdarına öğütler halinde göstermektir.

• Ahlak, dinin önemi, devlet idaresi gibi konulara da değinilmiştir.

• Eserde dört sembolik şahsiyet yer alır.

• Hakaniye lehçesiyle yazılmıştır.

DİVAN-I LÜGATİ’T-TÜRK

• 11.yy.da (1072-1074) Kaşgarlı Mahmut tarafından yazılmıştır.

• Ebul Kasım Abdullah’a sunulmuştur.

• Türkçe’nin ilk sözlüğü ve dilbilgisi kitabıdır.

• 7500 Türkçe kelimenin Arapça karşılığını vermiş, cümledeki kullanımını göstermiştir.

• Türk dilini Araplara öğretmek amacıyla yazılmıştır. Bu nedenle Arapça olarak kaleme alınmıştır.

• Yazar Türkçe kelimelerin karşılıklarını vermiş, bunu halk dilinden derlediği örneklerle delillendirmiştir.

• Türk boyları ve coğrafyası ile Türklerin örf ve gelenekleri üzerine önemli bilgiler vardır.

• Devrinin Türk dünyasını gösteren bir haritada vardır.

• Hakaniye lehçesi kullanılmıştır.

ATABET’ÜL-HAKAYIK

• 12.yy.da “Edip Ahmet Yükneki” tarafından kaleme alınmıştır.

• Eser Sipehsalar Mehmet Bey adlı birine sunulmuştur.

• Atabet’ül Hakayık “Hakikatler Eşiği’’ anlamına gelir.

• Aruz vezniyle mesnevi tarzında yazılmıştır.

• Didaktik bir eserdir.

• Cömertlik, doğruluk, ilim gibi erdeme dayalı konular işlenmiştir.

• Eser 46 beyit ve 101 dörtlükten meydana gelmiştir.

• Dörtlükler manilerdeki gibi aaxa şeklinde kafiyelen-miştir.

• Eserin dili biraz ağırdır. Arapça ve Farsça kelimelere rastlanır.

• Hakaniye lehçesiyle yazılmıştır.

DİVAN-I HİKMET

• 12.yüzyılda Hoca Ahmet Yesevi tarafından yazılmıştır.

• Hikmet, Ahmet Yesevi’nin kendi şiirlerine verdiği isimdir.

• Eserin dili sadedir.

• Eserin yazılma gayesi, halka İslamiyet’i hikmetli bir şekilde öğretmektir.

• Dörtlükler ve hece vezniyle yazılmıştır.

• Hakaniye lehçesi kullanılmıştır.

KİTAB-I DEDE KORKUT

• Destandan halk hikâyesine geçiş döneminin ürünüdür.• 12 hikaye ve bir önsözden oluşur.

• Olağanüstü olaylarla gerçeğe uygun olaylar eserde iç içedir.

• Türklerin eski yaşam tarzları ile ilgili ayrıntılar yanında İslam dini ile ilgili özellikler de vardır.

• Eserde geçen “Dede Korkut” meçhul bir halk ozanıdır.

• Hikayelerde Oğuzların çevredeki boylar ile aralarındaki savaşlar ve kendi iç mücadeleleri yer alır.

• Hikayelerin konuları; aşk, yiğitlik gösterisi, kahramanlık, boylar arasındaki savaştır.

• 15. yy.da bugün adı bilinmeyen bir yazar tarafından yazıya geçirilmiştir.

• Eserin yazarı belli değildir.

• Nazım ile nesir iç içedir.

• Azeri Türkçesi de kullanılmıştır.

ANADOLU TÜRK EDEBİYATI

HALK EDEBİYATI

Halk Edebiyatının Genel Özellikleri:

*Sözlü edebiyatın devamı niteliğindedir.

*Dili sade, anlatımı yalındır.

*Halk deyimlerine ve güzel söyleyişlere yer verilir.

*Şiirler çoğu zaman saz eşliğinde, belli bir ezgiyle doğaçlama(hazırlıksız) söylenir.

*Nazım birimi genelde dörtlüktür.

*Ölçü hecedir(genellikle 7, 8 ve 11’li). Ancak aruzla yazanlar da çıkmıştır.

*Çoğu kez yarım kafiye kullanılır. Rediflerden yararlanılmıştır.

*Somut konular işlenir.

*Yer yer benzetmelerden faydalanılmıştır. (Boy serviye, yüz aya, kaş kaleme, diş inciye, yanak güle…)

*Aşk, tabiat, ayrılık, hasret, ölüm, yiğitlik, toplum, din, zamandan şikayet sık sık işlenen konulardır.

*Şiirlerin başlığı yoktur. Şiirler nazım şekilleri ile adlandırılır.

*Koşma, semai, mani türkü, ilahi, destan gibi değişik nazım biçimleri kullanılmış; az da olsa nesir türünde de eser verilmiştir.

*Halk şairlerinin şiirleri ve kısa hayat hikayeleri “Cönk” adı verilen eserlerde toplanır.

Halk Edebiyatı üç grupta incelenir:

1) Anonim Halk Edebiyatı:Kim tarafından söylendiği bilinmeyen halkın ortak malı sayılan sözlü ürünlerin oluşturduğu edebiyattır.

*Mani, ninni, türkü, destan, ağıt, tekerleme, bilmece gibi nazım; atasözü, ortaoyunu, masal, halk hikayesi, efsane gibi nesir türlerinde eserler verilmiştir.

Nazım Şekilleri

MANİ

*Kafiye örgüsü aaxa’dır. (xaxa olanlar da vardır.) *Genellikle hecenin 7’li kalıbı ile söylenir.

*Her konu işlenebilir.

*Bir dörtlükten oluşur. Dört dizeden az(kesik) ya da fazla(yedekli) olan maniler de vardır.

*İlk iki dize doldurmadır. Asıl maksat son iki dizede söylenir.

TÜRKÜ

*Kendine özgü bir ezgi ile söylenen bir nazım biçimidir.

*Daha çok hecenin 7, 8 ve 11’li kalıbıyla söylenir.

*İki bölümden oluşur. Birincisi türkünün asıl sözlerinin bulunduğu bölümdür. Buna bent denir. İkincisi ise her bendin sonunda tekrarlanan nakarat bölümleridir. Bunlara da kavuştak(nakarat) denir.

*Bentler ve kavuştaklar kendi aralarında kafiyelidir.

*Aşk, tabiat, ayrılık, gurbet, hasret, sevgi ve güzellik gibi konular işlenmiştir.

*Konusu ve şekli devirden devire ve çevreden çevreye değişir.

*Ölünün arkasından söylenen ve onun hayattaki başarılarını anlatan ağıtlar da bir çeşit türküdür.

NİNNİ

*Annelerin çocuklarını uyutmak için belli bir ezgi ile söylediği sözlü edebiyat ürünüdür.

*Anne çocuğuna ilişkin isteklerini, iyi dileklerini, kendi sevincini, üzüntülerini anlatır.

2) Aşık Edebiyatı: Saz eşliğinde söyleyen “aşık” adlı halk şairleri tarafından oluşturulmuştur.

*Aşıklar genellikle okur yazar değildir.

*Aşıklar; köy, kasaba, şehir ve asker ocaklarında yetişir.

Nazım Şekilleri

KOŞMA

*Sevgi, doğa, türlü acılar, insanlık, sevgi ve yiğitlik gibi konular işlenir. 11’li hece ölçüsüyle söylenir. (6+5 ve 4+4+3).

*Nazım birimi dörtlüktür. 3-5 dörtlükten oluşur.

*Son dörtlükte ozanın adı (tapşırma) yer alır.

*Kafiye düzeni abab, cccb, dddb…. şeklindedir. İlk dörtlük aaab, abcb şeklinde de olabilir.

Koşmalar konuları yönüyle şu adları alır.

a)Güzelleme: Aşk, hasret, ayrılık, doğa sevgisi gibi lirik konuları işleyen koşmadır.

b)Taşlama: Birini yermek ya da toplumun bozuk yönlerini eleştirmek amacıyla yazılan şiirlerdir.

c)Koçaklama: Coşkun ve yiğitçe bir üslupla savaş ve kahramanlıkları anlatan şiirlerdir.

ç)Ağıt: Bir kişinin ölümünden duyulan acı ifade edilir. Belli bir ezgi ile söylenir.

SEMAİ

*Hece ölçüsünün 8’li(4+4) kalıbıyla söylenir.

*Kendine özgü bir ezgisi vardır.

*Ölçüsü ve bestesi dışında bütün özellikleri koşma ile aynıdır.

VARSAĞI

*Güneydoğu Anadolu’da yaşayan Varsak boyundan adını alır. Hemen bütün yönleriyle semai gibidir. *Semaiden farkı ilk dörtlükte geçen bre, behey, hey gibi ünlemlere yer verilmesidir.

*Müziğinde ve sözlerinde meydan okuyan, babacan, erkekçe bir hava duyulur. Koçaklama tarzındadır.

DESTAN

*Yiğitlik, savaş, deprem, yangın gibi toplumsal açıdan önemli konuların işlendiği bir türdür.

*Nazım birimi dörtlüktür. Dörtlük sayısı işlenen konuya göre değiştiğinden Halk edebiyatının en uzun nazım biçimi kabul edilir.

*Genellikle 11’li hece ölçüsü ile yazılır.

*Kafiye örgüsü koşma ile aynıdır.

*Kayıkçı Kul Mustafa’nın Genç Osman Destanı en ünlüsüdür.

Aşık Edebiyatının Sanatçıları:

 KÖROĞLAN

*16.yy halk şairlerimizdendir.

*Bolu Bey’i ile yaptığı mücadele ile tanınır.

*Şiirleri arasında yiğitçe, coşkun bir seslenişle söylenmiş koçaklamaları önemli bir yer tutar.

*Aşk, tabiat gibi konuları işlediği şiirleri de vardır.

KARACAOĞLAN

*17.yy halk şairidir.

*Halk edebiyatının en tanınmış şairi olan Karacaoğlan gerçek aşk hikayelerini konu almıştır.

*Kendinden sonraki halk şairlerini etkilemiştir.

*Aşk ve tabiat şairidir.

*Dili sade, arı ve duru bir Türkçe’dir.

*Şiirlerinde tasavvufa ve dini konulara yer vermez.

*Şiirlerini hece ölçüsü ile yazmıştır.

AŞIK ÖMER

*Divan şiirinin etkisinde kalmıştır.

*Halk ve Divan şiirinin nazım şekilleriyle birlikte hece ve aruzla da şiir söylemiştir.

*18.yy şairidir.

*En çok eser veren saz şairidir.

GEVHERİ

*17.yy sonu ve 18.yy başında yaşamıştır.

*Şiirlerinden Şam’a, Arabistan’a gittiğini bir kaynaktan da Rumeli de bulunduğunu ve bir paşanın yanında katiplik yaptığını öğreniyoruz.

*Şiirlerinde divan edebiyatının etkisi vardır.

*Yer yer aruz ölçüsünü de kullanmıştır.

*Şiirlerinde yabancı kelimelere ve divan edebiyatı mazmunlarına yer vermiştir.

SEYRANİ

*Kayseri’nin Develi kasabasında doğmuştur.

*İstanbul’a gelmiş ancak devrin büyüklerini hicvettiği için, memleketine dönmek zorunda kalmıştır.

*Hicivleriyle tanınır.

*Aruzla yazmakla birlikte asıl şöhretini hece ölçüsüyle bulmuştur.

DADALOĞLU

*Toroslardaki göçebe Türkmenlerin Avşar boyundan olan Dadaloğlu’nun hayatı hakkında fazla bilgimiz yoktur.

*Derviş Paşa komutasındaki orduya karşı çıkmış, Türkmenleri ayaklanmaya çağıran şiirler yazmıştır. En meşhur sözü “Ferman padişahınsa dağlar bizimdir.”

*Şiirlerinde yiğitçe bir sesleniş olduğu gibi içli söyleyiş de vardır.

*İçinde bulunduğu tarih ve toplum olaylarını şiirlerine yansıtmıştır.

ERZURUMLU EMRAH

*Zamanın ünlü şairlerindendir.

*Divan şiirinin etkisinde kalarak aruzla da şiir yazmıştır. Asıl kişiliği hece ölçüsü ile yazdığı koşma ve semailerinde görülür.

AŞIK VEYSEL SATIROĞLU

*Sivas’ın Şarkışla ilçesinin Sivrialan köyünde doğmuştur.

*Çocukluğunda geçirdiği çiçek hastalığı yüzünden gözlerini kaybetmiştir.

*İçli bir saz şairidir.

*Şiirlerinde insan, yurt, tabiat sevgisini dile getirmiştir.

*Ankara ve İstanbul radyolarında program yapmıştır.

*Ahmet Kudsi Tecer tarafından edebiyatımıza kazandırılmıştır.

Eserleri: Deyişler, Sazımdan Sesler, Dostlar Beni Hatırlasın.

3)Tekke Ve Tasavvuf Halk Edebiyatı: Dini, tasavvufi düşünceyi yaymak düşüncesiyle gelişen bir edebiyattır.

*Bu edebiyatın konusu Allah aşkı ve Vahdet-i Vücud düşüncesidir.

*Şairleri hem divan edebiyatı hem de halk edebiyatı nazım şekillerini kullanmıştır.

*Aruz vezni ve hece vezni birlikte kullanılmıştır.

*Dili halkın anlayabileceği bir dildir.

Nazım Şekilleri

İLAHİ

*Allah’ı övmek ve ona yalvarmak için yazılan şiirlere denir.

*Özel bir ezgiyle okunur.

*Hecenin 7’li 8’li 11’li kalıbıyla söylenir.

NEFES

*Bektaşi şairlerinin söyledikleri şiirlere denir.

*Tasavvuftaki Vahdet-i Vücud düşüncesi anlatılır.

*Hz. Muhammed ve Hz. Ali için övgüler de söylenilir.

NUTUK

Pirlerin ve mürşitlerin, tarikata yeni giren dervişlere tarikat derecelerini ve tarikat adabını öğretmek için söyledikleri şiirlerdir.

DEVRİYE

Devir kuramını anlatan şiirlere denir.

ŞATHİYE

İnançlardan teklifsizce, alaylı bir dille söz eder gibi yazılan şiirlerdir.

Tekke Ve Tasavvuf Edebiyatı Sanatçıları:

YUNUS EMRE

*Eskişehir’de yaşadığı söylenir.

*Hayatı efsanelerle örülmüştür.

*Dili sadedir.

*Allah inancını ve insan sevgisini işler.

*Şiirlerinde coşkun bir lirizm vardır. Lirik bir şairdir.

*Şiirlerinde hem aruz hem de hece vezni kullanılmıştır.

*İşlediği konular yönüyle evrenseldir.

Eserleri: Divan, Risalet’ün-Nushiye

HACI BEKTAŞ-I VELİ

13.yy.da yaşamıştır. Türkistan’ın Nişabur şehrinde doğmuştur. A.Yesevi’nin isteğiyle Anadolu’ya gelmiştir.

Bilinen en önemli eseri “Makalat”tır. Sohbetler, sözler anlamına gelir. Hz Adem’in yaratılışı, şeytan ve şeytani işler, Allah’ın birliği gibi konuları ele almıştır.

PİR SULTAN ABDAL

*16.yy.da yaşamış bir Bektaşi şairidir. Sivas’ın Banaz köyünde doğmuştur. Hızır Paşa tarafından Sivas’ta idam edilmiştir.

*Tasavvuf, tabiat, aşk ve halkın gerçek yaşayışıyla ilgili konuları işler.

*Divan edebiyatından etkilenmemiştir. Dili sadedir.