II. Yeni Şiiri

Edebiyat
1940 tarihinden itibaren Edebiyat dünyamızı etkisi altına alan Garip akımından sonra ikinci bir yenilik harekete olarak ortaya çıkmış olduğundan II.Yeni diye adlandırılmıştır. 1954’te Attil&acir...
EMOJİLE

1940 tarihinden itibaren Edebiyat dünyamızı etkisi altına alan Garip akımından sonra ikinci bir yenilik harekete olarak ortaya çıkmış olduğundan II.Yeni diye adlandırılmıştır.

1954’te Attilâ İlhan tarafından yöneltilen eleştiriler ve daha çok da İlhan’ın imaja yeniden dönen şiirleri sonucunda 1960’lı yılların ortalarına kadar devam eden bu harekette şiir hem kendi içinde önemli bir değişmeye uğrar hem de alanını genişletir ve dışa açılır.

II. Dünya Savaşı’nın ardından Türkiye’nin Batıya ve Amerika’ya daha çok yaklaşması, çok partili hayata geçiş ve 1960 anayasasının getirdiği yeni dönem II. Yeni Şiirinin genişleme ve dünyaya açılmasında önemli rol oynamıştır.

Garip şiirine bir tepki olarak doğan, 1960’lı yılların ortalarına kadar güçlü bir şekilde devam eden, hatta bazı çizgileri günümüz şairlerinde de yaşayan II. Yeni Şiiri, söyleyişteki rahatlığın yerine şiir dilini zorlamayı, anlaşılırlık yerine anlamca kapalılığı, somuta karşılık soyutlamayı getirir.

Serbest çağrışıma dayanan ve bir bakıma Tanzimat’la başlayan romantik çizgiyi değişik bir biçimde yeniden canlandıran bu harekette şiir, bir anlam sanatı olmaktan çıkar ve bir görüntü sanatı haline gelerek imajist bir karakter kazanır. Şairlerin kelimelerle çok oynaması, cümle yapısındaki bozmalar, mantık dışı söyleyişler ve soyutlamalar bazan aşırıya giderek ortaya “anlamsız şiir” denebilecek örnekler çıkar.

Bununla beraber II. Yeni’nin önde gelen şairleri kapalılığı daima önemsemekle birlikte, anlamsız şiire hiçbir zaman prim vermemişler ve bu şiirin aslında değişen toplumsal ve kültürel şartların ortaya çıkardığı karmaşık insanı, onun karmaşık ruh halini ve başta kadın ve cinsellik olmak üzere çeşitli sorunlarını anlatabilmek için böyle bir anlatıma yöneldiğini belirtmişlerdir.

II.Yeni Şairleri:

1954’ten itibaren Yedi Tepe, Pazar Postası, Salkım, Kimsecik ve Köprü gibi dergilerde, 1960’tan sonra da Yeni Dergi ve Papirüs’te, bu yeni tarz şiir kendini göstermeye başlamıştır.

Bu dergilerde herhangi bir bildiri veya ortak harekete bağlı olmaksızın Cemal Süreya, İlhan Berk, Turgut Uyar, Edip Cansever, Sezai Karakoç, Ece Ayhan ve Ülkü Tamer’in benzer doğrultuda şiirleri yayımlanır. 1956’da yayımladığı Perçemli Sokak kitabıyla harekete katılan Oktay Rifat, kitabına II. Yeni Şiirinin teorik temellerini ortaya koymayı amaçlayan bir ön söz koyar. Diğer şairler de şiirlerini daha sonraki yıllarda kitaplaştırırlar. Böylece 1957’de Edip Cansever’in Yerçekimli Karanfil, 1958’de Cemal Süreya’nın Üvercinka ve İlhan Berk’in Galile Denizi, 1959’da da Turgut Uyar’ın Dünyanın En Güzel Arabistanı, Sezai Karakoç’un Körfez, Ece Ayhan’ın Kınar Hanım’ın Denizleri ve Ülkü Tamer’in Soğuk Otların Altında adlı kitapları ard arda şiir okurunun karşısına çıkmış olur.