Dergi Devri Bitti Mi?

Edebiyat
“Edebiyatın nabzı dergilerde atar” sözünün gerçekliği tartışılmazdı eskiden. “Tartışılmazdı” diyoruz çünkü artık tartışılır bir hâle geldi. Eskiden dergilerin edebi değer...
EMOJİLE

“Edebiyatın nabzı dergilerde atar” sözünün gerçekliği tartışılmazdı eskiden. “Tartışılmazdı” diyoruz çünkü artık tartışılır bir hâle geldi. Eskiden dergilerin edebi değerleri korumak misyonunun yanı sıra yeni edebi değerler oluşturmak ve onları sorgulamak gibi misyonları da vardı. Ama zamanla bu misyon ortadan kalktı ve edebiyat dergileri günümüzde başka bir hal oldu. Edebiyat dergiciliğinin son 10 yılını ve heyecanını kaybedip kaybetmediğini Notos, Kitap-lık ve Virgül gibi önde gelen edebiyat dergilerinin yayıncılarına sorduk; kaybeden edebiyat olmasın diye…

Semih Gümüş (Notos): Edebiyat dergiciliğimizin son on yılını önemli bir geri çekilme dönemi olarak görüyorum. Çok büyük bölümü yerel, 250 kadar dergi yayımlanıyor, ama etkinliği ülke genelinde, edebiyatımızın bugününün düzeyine karşılık verebilecek nitelikte dergilerin sayısı her zamankinden daha az. Büyük yayınevleri dergi çıkarmanın külfetini göze almıyor. Bir derginin yükünü taşıyabilecek edebiyat anlayışları da canlılığını yitirmiş durumda. Edebiyatımız yeni ve yenilikçi anlayışların kararlı izleyicisi olamıyor. Dünyada yazılanları yeterince merak etmiyor. Dolayısıyla edebiyat dergilerini besleyen kaynak hep aynı. Edebiyat dergiciliği de bu koşullarda geleneksel dergicilik anlayışından kurtulamıyor. Hemen hep aynı sorunlar çevresinde konaklamış bir dergicilik anlayışı, yeni bir yüzle okura ulaşamayınca, bu kez de sınırlı sayıda satılmanın ıstıraplarıyla boğuşmak zorunda kalıyor. Sonuç: derin bir ümitsizlik. Oysa nitelikli dergiler, edebiyatımızın şimdilerde en çok gereksinim duyduğu olanakların başında geliyor.  Edebiyat dergileri, edebiyatımızın o dönemini yansıtan, nirengi noktaları alınmasını sağlayan, dolayısıyla daha ileriye atlamaya olanak veren kaldıraçlar gibidir. Gene de genç, yeni yazarlar için daha yaşamsaldır edebiyat dergileri. Bana kalırsa, bütün eski anlayışların yerine geçirilecek yeni dergicilik anlayışları, edebiyat dergiciliğinin makus talihini kırabilir.

Murat Yalçın (Kitap-lık): Son on yılda edebiyat dergilerinin içeriğini, niteliğini, etkisini, gücünü -hem yayın hem edebiyat dünyasındaki konumunu- belirleyen etkenlerin hızla değişmesiyle büyük ayrımlar çıktı ortaya. Nicel genişleme, yeterliliği tartışılan niteliksel ölçüleri bozdu. Edebiyat, çoğalan yayın araçlarının tüketim nesnesi olunca çoğunluğa yaranmanın adı “özgürlük”, “katılımcılık” falan oldu. Güncelin sığlığını, yozluğunu benimseyenler çoğaldı. Sapla saman birbirine karıştı, derme çatmalara paha biçildi. Her katta ilkesizliğin, tutarsızlığın, çarpıklığın, edebiyat dışı ölçülerin egemen olmasıyla, çıkarların öne geçmesiyle edebiyat özyitimine uğradı. Özgür, eleştirel düşüncenin yerini duygusallıklar, kişisellikler aldı. Dergiler iyi kötü edebiyat ortamına çekidüzen verirlerdi, ama bugün bakıyoruz “yıkama-yağlama servisi” olmuşlar. Kimsenin tavuğuna kış demeden, suya sabuna dokunmadan nereye varılır?

Behçet Çelik (Virgül): Edebiyat dergileri edebiyat dünyasının ana vitrini olmaktan çıktı. Yazarların kendilerini ve eserlerini gösterdikleri vitrin, edebiyat dergileri olmaktan çıkıp kitapçı vitrinleri oldu. Bu, biraz da yayın dünyasında son 10-15 yılda yaşananların bir sonucu. 1990’dan sonra yayınlanan kitap sayısında büyük bir artış olurken yayınevleri sürekli kitap yayınlamadıkça ayakta duramaz hale geldi. Bu dönemde edebiyatçılar kolaylıkla kitap yayımlatma imkânı bulabildiler. Yazmaya yeni başlayan genç yazarlar için de dergilerde kendini göstermeden kitap yayınlatma şansı doğdu. Dergilerin okul işlevi de azaldı. Yayıncılığın sektör halini almasıyla birlikte, edebiyat yayıncıları da reklam mecrası olarak gazetelerin kitap eklerini, edebiyat ve eleştiri dergilerine yeğlediler. Bu da dergilerin önemini azaltan bir etken oldu. Bir önemli neden de edebiyat dergileri arasındaki farkın azalması. Bugün her yazar her dergide yazabiliyor. Yazarların yazdıklarını nerede yayınlayacağı konusunda edebi anlayış ya da dünya görüşü çok etkili değil. Bunun yanı sıra edebiyat dünyasına dinamik kazandıran edebi tartışmalar da ya yok, ya da çok sönük. Yazarlar tartışmak yerine arayı uzatmadan ürün yayınlamayı yeğliyor. Yapılacak şey ilk olarak kendini tekrar etmeyen, dinamik dergiler yayınlamak sanırım.

Taraf