Yeni çıkan kitaplar

Kitap
PLATON GÜNLÜKLERİ  Peter Ackroyd, çeviren: Bilgesu Şişman, MonoKL Yayınları, roman, 184 sayfa  Ünlü İngiliz yazar Peter Ackroyd, şiir, deneme ve romanlarının yanı sıra, William Blake, Thomas...
EMOJİLE

PLATON GÜNLÜKLERİ 
Peter Ackroyd, çeviren: Bilgesu Şişman, MonoKL Yayınları, roman, 184 sayfa 

Ünlü İngiliz yazar Peter Ackroyd, şiir, deneme ve romanlarının yanı sıra, William Blake, Thomas More, Charles Dickens ve T. S. Eliot gibi yazar ve düşünürleri, çağları ve çevreleriyle birlikte ele aldığı biyografileriyle de tanınıyor. Yazar, bu halkaya, baş kahramanının Platon adında bir hatip olduğu elimizdeki romanını da ekliyor. M. S. 38. yüzyılda geçen roman, Londra’nın en büyük hatiplerinden olan Platon’un geçmiş, bugün ve geleceğe dair fikirleri üzerine kurulmuş. Çağının anlamakta zorlandığı Platon, hayata dair düşüncelerini günlüğünde bir araya getirir ve okuru, adım adım, aydınlanma macerasına tanık olmaya davet eder. 



AKIL TAMİRCİSİ 
Veysel Boğatepe, Kora Yayınları, aforizma, 92 sayfa 


Veysel Boğatepe ‘Akıl Tamircisi’nde, “L/Aforizma” olarak tanımladığı sözleriyle karşımıza çıkıyor. Yazar, kitabının önsözünde, okurlarına kahkahayı vaat etmese de, metinlerinin okurları gülümseteceği ve bilhassa onları düşündüreceği konusunda iddialı. Kitaptan birkaç alıntı: “-Felekten bir gün çalmıştım, polis hâlâ peşimde!”, “-O kadar gericiydi ki, sevişirken bile geciktirici kullanırdı.”, “-Karakterin zayıflamış, diyet kola mı içtin?”, “-Aşkın gözü kör ise, size de bir gün mutlaka toslayacaktır.”, “-Biraz daha zaman ver diyen kişi, manevra yapacaktır.”, “-Kendini bir şey sananlar, bir ile şey arasında sıkışanlardır.”… 



DUMAN 
İvan Sergeyeviç Turgenyev, çeviren: Ergin Altay, İş Kültür Yayınları, roman, 207 sayfa 


İvan Sergeyeviç Turgenyev, ‘Duman’ adlı bu romanında, 1861 toprak reformunun devamında yaşanan belirsiz atmosferi, güçlü karakterler üzerinden tasvir ediyor. Köylüleri toprak köleliğinden kurtaran bu reform, büyük bir coşkuyla karşılanmıştır. Fakat bu durum, taşrada yaşanacak can sıkıcı bir belirsizliği de beraberinde getirmiştir. Reform ve ardından yaşananlar, ülkedeki gerici toprak sahipleri, Slavcılar, Batıcılar ve devrimci demokratlar arasındaki çelişkileri daha görünür kılmış ve ezberleri alt üst eden “dumanlı” bir atmosfere neden olmuştur. Turgenyev romanında, dönemin Rus taşra yaşantısının gerçeklerine ışık tutuyor. 



SAĞLIKLI NESİLLER İÇİN ÖNCE SAĞLIKLI TOHUM 
Halim Aydın , İstanbul Ticaret Odası ( İTO ) Yayınları, sağlık, 296 sayfa 


Halim Aydın elimizdeki çalışmasında, Genleri Değiştirilmiş Tohumların (GDT), doğal tohum kaynaklarını nasıl tehdit ettiğini gözler önüne seriyor. Aydın , GDT’lerin tohumda biyolojik bozulmaları tetikleyerek doğal tohum kaynaklarını geriye dönüşümü olmayan değişmelere uğratacağını belirtiyor. Tohum türlerinden Türkiye ’de ilk ithal izni alan GDO’lu ürünlere kadar birçok konuyu aydınlatan Aydın , GDT’li ürünlerin iddia edilen yararlarının aksine, insan ve hayvan sağlığına olumsuz etkilerde bulunduğunu; besinlerde geri dönülemez değişikliklere, gıda güvenliğinde zaafa ve yeni hastalıkların çıkmasına neden olduğunu gösteriyor. 



SİYASETÇİNİN EL KİTABI 
Yüksel Bölük, kendi yayını, 227 sayfa 


Milletvekili danışmanlığı yapmış Yüksel Bölük bu kitabında, bir seçimde aday olmak isteyenleri, seçim sürecinin başından sonuna kadar yapmaları gerekenler konusunda bilgilendiriyor. Siyasetin teorisinden çok mutfağından detayların yer aldığı kitapta, konuşmanın nasıl hazırlanacağı, kürsü korkusunu yenmenin püf noktaları, fotoğrafta poz verme, afiş ve broşür hazırlanırken nelere dikkat edileceği, basın açıklamasının incelikleri, televizyonda nasıl davranılacağı ve insanları ikna etmenin püf noktaları anlatılıyor. Kitapta ayrıca, siyasî etik gibi önemli ve “iş takibi”nin nasıl yapılacağı gibi “yararlı” konular da yer alıyor. 



BENİM ÖĞRETTİKLERİM 
Jacques Lacan, çeviren: Murat Erşen, MonoKL Yayınları, psikanaliz, 142 sayfa 


‘Benim Öğrettiklerim’, psikanaliz kuramını ve düşünce dünyasını derinden etkileyen isimlerden Jacques Lacan’ın yayımlanmamış üç konferansını bir araya getiriyor. Lacan’ın bir klinik psikiyatr olarak gelenekdışı yöntemler kullanmakla suçlandığı ve bu durumun psikanalitik kuramlarla hayatı boyunca sürecek anlaşmazlıklar yaşadığı biliniyor. Bu anlaşmazlıklar, eldeki konferanslarda dikkat çekici şekilde öne çıkıyor. Lacan, zamanında birçok Fransız ve yabancı entelektüelin katılımyla ününü pekiştiren konferanslarında, kendi doktrinini çok yönlü bir biçimde açıklamaya koyulurken, psikanalist kuramla da hesaplaşıyor. 



LEYLALI HALLER 
Banu Bozdemir, FaM Yayınları, roman, 119 sayfa 


Sosyal ağların, geleneksel iletişim biçimlerinden oldukça farklılaşan arkadaşlık, ilişki biçimi, son zamanların gözde konularından biri. Gazeteci Banu Bozdemir de ‘Leylalı Haller’ romanında, bir genç kadının büyüme serüveni ekseninde sosyal medyanın, gençlerinin algıları, ruh dünyaları üzerindeki etkilerini gözlemliyor. Taşradan İstanbul ’a okumak için gelen Leyla, burada tutunmaya çalışırken, “kurtarıcı grup” olarak tanımladığı bir gençlik kesimiyle karşılaşır. Leyla, bunlar aracılığıyla farklı sosyal medyalarda farklı kimliklerle var olan, kendilerini bu şekilde ifade eden ve gizleyen insanların dünyasına tanık olur. 



ÇÖPÜN GELİNİ 
Mike Segretto, çeviren: Cihat Taşçıoğlu, Tembel Hayvan Yayınları, roman, 170 sayfa 


Mike Segretto’nun ‘Çöpün Gelini’, her anlamda sıradışı bir aşkın hikâyesini anlatıyor. Zira roman, çöp toplayıcısı Wizzer Whale ile başsız bir ceset arasındaki aşkı anlatıyor. Whale, her zamanki gibi, rutin çöp karıştırma günlerinden birindedir. Fakat gün, onun için mucizevi bir sürprizle başlar. Whale, bir bavulun içinde başsız bir ceset bulmuştur. Bu karşılaşma, onun açısından da elbette korkunç bir deneyimdir, fakat bir süre sonra, yüzü olmayan cesede karşı Whale, önüne geçemediği bir ilgi duymaya başlayacaktır. Kahramanımız, cesede büyük bir aşkla bağlanırken, kendisine bu cesedi “armağan” eden cinayetin de izini sürecektir. 



SAKINCALI KAYMAKAM 
Asım Arslan, kendi yayını, anı, 272 sayfa 


Uzun yıllar kaymakamlık yapmış Asım Arslan, devlet açısından “sakıncalı” olagelmiş isimlerden biri. Arslan, 1989’da postaya verdiği bir yılbaşı kartında “İnsan haklarının çiğnenmediği birTürkiye ” isteyince, hakkında DGM ’de dava açılmış, uzun bir süre yargılanmış ve devlet memurluğundan atılmıştı. Arslan, yalnızca bu olay nedeniyle değil, meslek hayatının farklı dönemlerinde de devletle kötü karşılaşmalar yaşamış. Yazar bu kitabında, bu ibretlik anılarının yanı sıra, Türkiye ’yi yöneten bazı siyasetçi ve bürokratın antidemokratik uygulamalarını da anlatıyor. Kitap, 0542 642 89 69 numaralı telefondan temin edilebilir. 



SPINOZA: BİR HAKİKAT İFADESİ 
Çetin Balanuye, Say Yayınları, felsefe, 304 sayfa 


Çetin Balanuye elimizdeki kitabında, felsefe tarihinin önemli isimlerinden olmasının yanı sıra, soyut ve metafizik üslubuyla da en zor anlaşılan düşünürlerden Spinoza için bir “anlama kılavuzu” sunuyor. Düşünürle ilk kez karşılaşacak okurlar için olduğu kadar felsefede belli bir yetkinliğe sahip okurlara da hitap edecek çalışma, Spinoza’yı kısa, basit ve genel bir çerçeveden yaklaşarak tanımaya çalışıyor ve onun ‘Etika’, ‘Teolojik-Politik İnceleme’ ve ‘Politik İnceleme’ gibi temel eserlerini çözümlüyor. Çalışma, hem akademik çevrelerde hem de felsefe okurları arasında ilgi çekmeye başlayan Spinoza düşüncesi için iyi bir rehber. 



KALP: YAŞAMIN RİTMİ 
Jean-Pierre Ollivier, çeviren: Elif Gökteke, Yapı Kredi Yayınları, rehber, 128 sayfa 


Jean-Pierre Ollivier, rehber kitabı ‘Kalp’te, kalbin ve yaşamın gizemlerini çözmeye koyuluyor. Kitabına, kardiyolojinin icadıyla başlayan Ollivier, burada, 17. yüzyılda kan dolaşımının keşfedilmesinden o tarihten itibaren bilim dünyasında kalbin bir pompa olarak kabul edilişine ve fizik, kimya alanlarındaki devrim niteliğindeki gelişmelerden 21. yüzyılın başında kardiyolojinin icadına kadar uzanıyor. Kalbin çalışma esaslarını ayrı bir bölüm halinde inceleyen Ollivier, devamında anjin, koroner damar ve kalp yetmezliği gibi, bilinen veya az bilinen kalp hastalıkları ile bu hastalıklara karşı koruyucu önlemleri anlatıyor. 



GENÇLİK GÜZEL ŞEY 
Hermann Hesse, çeviren: Behçet Necatigil ve Kâmuran Şipal, Can Yayınları, öykü, 278 sayfa 


Alman yazar Hermann Hesse’in, melankolik-romantik bir havanın egemen olduğu yapıtlarına, yaşamın çelişkileri de eşlik eder. Yeni bir baskıyla raflardaki yerini alan ‘Gençlik Güzel Şey’ ise, yazarın sözkonusu üslunu, kendisinin ilk dönem on öyküsü üzerinden izlemek için iyi bir fırsat. Hesse, kitaba adını veren öyküsünde de, yetişkinlik çağına girmekte olan başkahramanının, gençliğinde ülkenin kırsalına doğru yaptığı yolculuğa ve yaz boyu sürecek bir tatile dair anımsayışlarına dayanıyor. Hermann’ın burada, Anna adlı genç bir kızla yakınlaşması ve beraberinde yaşadığı ilginç olaylar, öykünün omurgasını oluşturuyor. 



Ş 
Hikmet Çağlayan, Yitik Ülke Yayınları, roman, 237 sayfa 


‘Ş’, öğretmenlik yapan Hikmet Çağlayan’ın ilk romanı. Kendisini kutluyoruz. Çağlayan burada, bir eski zaman eşkıyasının hikâyesini anlatıyor. İyi yürekli bir eşkıyanın gerçek hayatından esinlenen Çağlayan, bu karakterin dağa çıkarak dünyaya, verili düzene meydan okuyuşunu hikâye ediyor. Yusuf isimli karakterin, bölgede nam salmış amcası meşhur Ş.’ye dair hikâyeleri anlatıcıyla paylaşması üzerine kurulu olan roman, bu karakterlerin düzenle, gelenekle ve nihayet birbiriyle giriştiği hesaplaşmaya dayanıyor. Çağlayan’ın romanı, namlı bir eşkıyanın, kendisinden sonra gelen kuşaklara bıraktığı mirasın hikâyesi olarak okunabilir. 



FALAN FİLAN 
Oben Budak, Esen Kitap, deneme, 236 sayfa 


Oben Budak, Ergün Gündüz’ün ilüstrasyonlarıyla yayımlanan ‘Falan Filan’da, kadınların bakış açısıyla kadın-erkek ilişkilerinin kendine has detaylarını açıklamaya koyuluyor. Kendini çok iyi bir dinleyici olarak tanımlayan, bugüne kadar hep kadınları dinlediğini söyleyen Budak, burada nevrotik yönleri ağır basan bir kadın aracılığıyla modern kadının dünyasını yorumluyor. Anlatımın merkezinde de, Nişantaşı’nda yaşayan Bige isimli kadının, erkek arkadaşını bir başka kadına kaptırdıktan sonra yaşadıkları yer alıyor. Beklendiği gibi bu öykü üzerinden açıklanmaya çalışılan duygular da, aşk, ihanet, seks, ayrılık, falan filan… 



ÖYKÜLEŞEN HUKUK 
Coşkun Ongun, Potkal Kitap, hukuk, 155 sayfa 


‘Öyküleşen Hukuk’, halen İstanbul Barosu’nda görev yapan Coşkun Ongun’un çeşitli yayın organlarında yayımlanan yazılarının derlenmesiyle ortaya çıkmış. Kitap, hukukun gündelik hayattaki kullanımı, hak arayışı sürecinde yaşanan gülünç durumları, trajedileri ve mağduriyetleri, bir dizi yaşanmış olay üzerinden anlatıyor. Çalışma, hukukun uygulanmasında karşılaşılan birçok sorunu ortaya koyduğu gibi, adliyede uzun saatler tüketen avukatlar, bu zor mesleğe uyum sağlamaya çalışan yeni mezun stajyerler ve çok sayıda dosya arasında sıkışıp kalmış yargıçlar gibi, hukuk sisteminin farklı aktörlerinin yaşadıklarını da anlatıyor.