“Tecavüzcü Hadım Edilmeyecek”

Kitap
Röportaj: Arzu Erdoğral AK Parti Ankara Milletvekili Aşkın Asan, İstanbul Milletvekili Alev Dedegil ve bazı milletvekillerinin imzasıyla cinsel suçlara yönelik cezaları artıran ”Bazı Kanunlarda ...
EMOJİLE

Röportaj: Arzu Erdoğral

AK Parti Ankara Milletvekili Aşkın Asan, İstanbul Milletvekili Alev Dedegil ve bazı milletvekillerinin imzasıyla cinsel suçlara yönelik cezaları artıran ”Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, TBMM Başkanlığına sunuldu. Teklif “tecavüz suçu birden fazla ise zanlı ilaçla hadım edilebilecek” konusu üzerinden tartışmaları beraberinde getirdi.

Konu hakkında merak edilen tüm soruları AK Parti Milletvekili Aşkın Aşan’a sorduk.

Daha öncede gündeme gelen cinsel suçlara yönelik cezaları artıran kanun teklifi meclise sunuldu. Hazırlama esnasında nasıl bir çalışma yürütüldü?

Bu çalışmayı İstanbul Milletvekili arkadaşım Alev Dedegil ile beraber yürüttük ve bir buçuk yıldır üzerinde çok ciddi bir biçimde çalıştık. Bu kanunu yaparken; yine bir kanun yapmada izlenen sürecin aynısını izledik. Öncelikle tabi milletvekili olduğumuz için konuyu gerek medyada, gerekse sitemize ulaştırılan istekler, mesajlar ve şikâyetlerden yola çıkarak var olan kanunun incelemesini yaptık.

Biliyorsunuz TC. kanununun 102. 103. 104. 105. maddeleri cinsel suçlarla ilgili olan maddelerdir. 2005 yılında yürürlüğe girdi. 6 yıl geçti. Bu 6 yıl zarfında uygulama esnasında bazı hatalar tespit edildi ki bu gayet normaldir. Yeni kanunlarda bu olur. Kaldı ki 2005 yılında bu kanun uygulamaya girdiğinde herkes tarafından beğeniyle karşılandı ama daha sonraki aksaklıklarda hemen milletvekillerinin meclise sundukları değişiklik teklifleri de var. Tüm bunlar göz önüne alınarak, uzmanlar, akademisyenler, hukukçular, Ankara Barosu, Çocuk Hakları dernekleri ve ilgili çeşitli sivil toplum örgütleri ile görüşerek bu sorunların nasıl çözüleceğine dair bir yol haritası hazırladık. Cinsel suçlarla nasıl mücadele edilir konusu ile ilgili olarak eylem planı adı altında da bir rapor sunduk. Çünkü sadece kanun ayağında değil uygulama ayağında da bazı aksaklıklar var. Bunları da belirleyerek bazı önerilerde bulunduk. Bu önerilerin bir tanesi gerçekleşti. O da bir çocuk koruma merkezinin kurulmasıydı. Ankara’da Kasım ayında kurulan bu merkezde kesinlikle örselemeden hiçbir şekilde mağdur edilmeden orada ifadeleri alınıyor, aynalı odalarda, psikologlar eşliğinde… Çocuğun kurumlar arası dolaştırılarak örselenmesinin kesinlikle önüne geçiliyor. Şimdi kanun teklifine geldiğimizde de yine aynı dediğim gibi kesinlikle hukukçularla, baro yetkilileriyle birlikte onların önerileri doğrultusunda bu kanun teklifini hazırladık.

Cinsel suçlarla ilgili birçok madde değişiyor ama özellikle "tecavüz suçu birden fazla ise zanlı ilaçla hadım edilecek" konusu gündemde çok daha fazla dikkat çekti. Ama tepkiler ‘evet yapılsın’ yönündeydi. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bizim kanun paketimizin hiçbir yerinde, kanun teklifinin hiçbir tarafında "hadım" kelimesi geçmedi. Şimdi İngilizcesi "chemical castration" olan kelime Türkçeye kimyasal hadım olarak tercüme edildi. Medyanın da bu hoşuna gitti. Haberlerinin okunmasını istedikleri için hep bu kelimeyi kullandılar. Aslında kanunun hiçbir yerinde bu geçmiyor. Buradan kasıt tamamıyla kimyasal ilaç, şırınga ve iğne kullanılarak hipofiz bezlerinin bunu çok fazla salgılamasından dolayı, hasta olan kişilerin tedavi edilmesi… "Birden fazla" dediniz orada da şöyle bir düzeltme yapayım, burada bir takım eleştiriler yapıldı tabi kanun teklifinin tam metnini okuyamadıkları için sanırım buradan kaynaklanıyor. Failin ilk suçunda da hakim karar verebilir. Örneğin failin "pedofili" olması durumunda.  Pedofili nedir? Bu kişiler hasta kişilerdir.

Dünya Sağlık örgütünün belirlemiş olduğu hastalıklar listesinde de yer alıyor. Pedofililer normal erişkin insanlarla ilişki kuramıyorlar ve çocuğa yöneliyorlar. Yani psikolojik olarak çok rahatsız olan kişiler ve hormonları çok farklı bir şekilde salgılanıyor. Bu kişiler ilaç tedavisi aldıkları takdirde normal insan gibi davranmaya başlıyorlar. Böyle bir hastalık var… Çocuklara musallat olan canilerin büyük bölümü bu şekilde hasta olan insanlardan oluşuyor. Bu kişileri kesinlikle hapis ıslah etmiyor. Yapılan bir araştırmaya göre pedofililer, çocuğa tecavüz eden kişiler hapisten çıktıklarında, isterseniz 20 yıl, 30 yıl onları hapiste tutun, hapisten çıktıklarında yüzde 50’si ilk yıllarında, yüzde 80’i ikinci yıllarında aynı suçu yeniden tekrar ediyorlar. Dolayısıyla hapis onlar için ıslah edici değil. Bizim önerimiz, hem hapis hem de çıktıktan sonra ilaç tedavisini görmesi şeklinde. Daha insancıl bir yöntemdir. Bu kişiler her ay sağlık merkezlerine giderek iğne olacaklar ve bu iğne sayesinde normal insanların hissettikleri şeyleri hissedecekler. Bu kişiler iğne ve ilaç kesildiğinde yine eski hallerine dönebiliyorlar eğer tedavi edilmişlerse. "Hadım" kelimesi kullanılınca insanların aklına başka şeyler geliyor.

Bu tedavi ile kesinlikle hadım olunmuyor denilebilinir o zaman?

Tedavi oluyor ve normal insanların seviyesine geliyor. Şimdi bakın, bazı çocuklar vardır hiperaktiftir. Okulda derslere odaklanamazlar. Bu kişilere de ilaç tedavisi uygulanır düzelebilmeleri için. Bu belki yanlış bir benzetme ama daha kolay anlaşılabilmesi için örnek verdim. Bu pedofili hastaları, ilaç kullanmadıkları sürece topluma karşı çok tehlikeli olurlar. 2 yıl önce İngiltere polisi, bizim emniyete bir faks çekti. Kişinin il, ilçe ve kaldığı otel adresi verilerek polislerden dikkatli olunması istendi. Yani bu kişiler devamlı denetim altında bulundurulmalı ki sağlıklı ve temiz bir toplu elde edebilelim.

Peki kişi ilaç tedavisini kabul etmezse kanun herhangi bir zorlama getiriyor mu?

Tabi ki. Eğer kişi bu suçu ilk defa işlemişse ve pedofiliyse bu hâkimin takdiri ile onaylanır ve bu tedaviyi alır. Zihinsel engelli kişileri toplumdan dışlıyor muyuz? Hayır. Bunlarda o türden kişiler oldukları için önleyici tedbir olarak bunların uygulanması lazım. Amerika’da, Rusya’da her ülkede bu uygulanıyor zaten.

Bu, her ne kadar bir hadım etme yöntemi değil bir tedavi olsa da, medyaya "hadım" olarak yansıdı ve gelen tepkiler çok olumluydu. Yani hadım cezasını herkes destekledi diyebiliriz. (İnsanlar televizyonda tecavüz haberlerini izlediğinde çok etkileniyorlar, üzülüyorlar)Belki bu nedenle olabilir. Sizde nasıl bir tablo oluşturdu bu durum?

Doğru, halk az önce belirttiğiniz gibi, çok korkunç olayları medya vasıtasıyla görüyor. Bu anlamda farkındalığı arttırmada medyanın çok büyük etkisi var. Her ne kadar korku oluyorsa da büyük bir farkındalık da oluşuyor. Bu yüzden çok teşekkür ediyorum medyaya. Ama bazen öyküleri yayınlıyorlar, öyküden ziyade bu suçluların alacağı cezaları yayınlarlarsa, bu konuda önleyici tedbir olarak bir katkıları olacaktır. Bu tedavi hadım olarak bile algılansa çok büyük destek görüyor.

Şimdiye dek karşı çıkanı hiç görmedim. Karşı çıkanlarda bilmedikleri için karşı çıkıyorlar. Yanlış algılayabiliyorlar ve bunu açıkladığımızda da anlayabiliyorlar. Çok büyük destek var. Bunun kısa sürede yasalaşması bizim de arzumuz. Bu destek bu yönde de mutlaka olmalı. Biliyorsunuz meclis gündemi çok yoğun.

Yani kadük olma ihtimali var mı?

Kadük olma durumu yok. Yetişmese dahi ilk açılacak mecliste bu gündeme alınacaktır. Kadük olmaz hiçbir şekilde…

"Erkek milletvekillerinin ağırlıklı olduğu bir mecliste bu yasanın geçmeme ihtimali olabilir mi? " tarzında bir soru gündeme attılar. Nasıl değerlendirirsiniz bu yorumu?

Kesinlikle böyle bir şey yok. Bakın şu anda bu kanun teklifini biz 4 kadın ve 4 erkek milletvekili ile hazırladık. Ama mecliste karşılaştığımız tüm arkadaşlarımız "bize de imzalatsaydınız, bizim için de şeref olurdu" diyorlar. Burada erkek, kadın ayrımı yok. Erkeklere bu toplum bir görev  vermiş. "Kadınların namusundan da erkekler sorumludur" diye bir takım kültürel haklar var. O türden bir görevleri de var erkeklerin. Üstelik tecavüze uğrayan kişiler sadece kadınlarda değil. Erkeklerde tecavüze uğruyor. Hatta Türkiye’de bu oran kadınlarda yüzde 50, erkeklerde de 50 oranında. Dünyada tecavüze uğrayanların 4te 3’ü kadındır ama Türkiye’de bu oran eşittir. Tecavüze uğrayanların hepsi kadın değil erkeklerde tecavüze uğruyor. Bir de tecavüz edenlerin hepsi erkek değil. Resmi rakamlara göre tecavüz edenlerin yüzde 96’sı erkek. Yüzde 4 ü ise kadın.  Üvey anneler de üvey çocuklarına tecavüz edebiliyorlar. Böyle olgularda var. Bu yüzden yorumcular doğru bir yorum yapmamışlar. Bu kanun teklifine hem kadınlar hem de erkekler destek veriyor. Zaten bu cinsiyetler arası dayanışma olmasa bu güzel işler ortaya çıkamaz.

Birde şunu eklemek istiyorum; kanun teklifinin içinde sadece bir noktaya odaklanıyorlar ama o yasa teklifinde 20 tane değişiklik var. Mesela ruh ve beden sağlığının araştırılması için eklenen bir madde var. Biz onu da kaldırdık ve cezaları iki katına çıkardık. Zira mağdurlar daha fazla mağdur ediliyordu.
 
Türkiye’nin herhangi bir yerinde cinsel saldırıya uğramış ve mağdur olmuş bir çocuk İstanbul’a gönderiliyordu. Ruh ve beden sağlığı araştırılsın deniyordu. Bu yoğunlukta gelenlere 2 sene sonrasına randevu verdikleri zamanlar da oluyordu. Çok büyük bir kaos ve travma yaşanıyordu. Yeni kanun ile bu suçu işleyen biri bir daha çocukların olduğu, çocuklarla ilgili bir işte çalıştırılmayacak.

Hatta Adalet Bakanlığının bir çalışması var elektronik kelepçe. Bu kelepçe ile yerler belirlenir ve o yerlere yaklaştığında sinyal verir. Teknoloji de geliştiği için bu türden uygulamaların yapılması da kolay olur. Sizin bahsettiğiniz testosteron seviyesini azaltma tedavisi sadece 20 değişiklikten bir tanesidir.
 
Geriye kalan 19 tanesi de gerçekten bu suçla mücadelede konusunda çok katkılı olacaktır. Bunların dile getirilerek büyük bir halk kitlesinin, halk desteğinin olmasında da sizinde katkılarınız önemli. Bu açıdan da medyaya teşekkür ederim.

 on5yirmi5.com