‘Sevgili Halit, Bu Ülke Seni Üzdü’

Kitap
Selim İleri ile Mehmet Said Aydın’ın yayına hazırladığı kitapta Refiğ’in Amerika’da kaldığı 1976-1977 yıllarında Oğuz Atay, Pakize Barışta, Giovanni Scognamillo, Sami Şekeroğlu, Yıld...
EMOJİLE

Selim İleri ile Mehmet Said Aydın’ın yayına hazırladığı kitapta Refiğ’in Amerika’da kaldığı 1976-1977 yıllarında Oğuz Atay, Pakize Barışta, Giovanni Scognamillo, Sami Şekeroğlu, Yıldız Kenter, Adnan Saygun ve İlhan Usmanbaş ile mektuplaşmaları yer alıyor.

İki yıl önce aramızdan ayrılan yönetmen Halit Refiğ’in yakın arkadaşlarıyla yaptığı mektuplaşmalar bir kitapta toplandı. ‘Sevgili Halit’ (Everest Yayınları) adıyla yayımlanan kitapta Refiğ’in Amerika’da kaldığı 1976-1977 yıllarında Oğuz Atay, Pakize Barışta, Giovanni Scognamillo, Sami Şekeroğlu, Yıldız Kenter, Adnan Saygun ve İlhan Usmanbaş ile mektuplaşmaları yer alıyor. Kitapta halen hayatta olan Metin Erksan’ın mektuplarını arıyoruz. Fakat Erksan, o dönem çok yakın olduğu Refiğ’e yazdığı mektupların kitapta yer almasına izin vermemiş. Buna rağmen Halit Refiğ, ‘Mektupların Hikâyesi’ bölümüne Erksan’ın bir mektubundan alıntıyla başlamış: "Bizim mektuplarımızı bir gün basıp yayınlayacaklar. Muhakkak. Bunu sen de ben de biliyoruz. Ayrıca bu metkuplar basılmasa ne olur? Bize bir şey olmaz. Ama insanlık çok şey kaybeder." Başta biraz iddialı gibi gözükse de, 70’lerin kültür, sanat, siyasi ve sosyal hayatına dair çok önemli ayrıntıların yer aldığı mektupların önemini Erksan 35 yıl önceden ifade etmiş.

Halit Refiğ, mektupları, kıymetbilir bir dostuna, Selim İleri’ye bırakmış 2004’te. Refiğ’in kendi kaleminden mektupların hikâyesini anlattığı bölüm de bu yıl yazılmış. Sonradan ayrı düştükleri "Moby Dick’in Kaptan Ahab’ı" Metin Erksan ve "Galata Kadısı" Giovanni Scognamillo’yu her zaman sevdiğini ve onlara saygısını kaybetmediğini söyleyen Refiğ, "Yakılan filmler ve kaybolan dostluklar karşısında yıkılmadıysam bu Gülper’in benden esirgemediği sevgi ve destek sayesinde olmuştur." diyor. Mektupların ölümünden sonra yayımlanmasını isteyen Refiğ’i, yakın dostu Selim İleri ikna etmiş. Mektuplarda özellikle Oğuz Atay ve Giovanni Scognamillo’nun, dönemin yayın ve edebiyat hayatındaki ‘çeteleşmeden’ şikâyetleri göze çarpıyor. İşte mektuplardan tadımlık bir bölüm…

"HALİTÇİĞİM, BURADA KİMSE KİMSEYİ SEVMİYOR"

"İnsanların içi ölmüş Halitçiğim. (…) Ve bu ülke seni üzdü, yordu, gücendirdi. İşte onun için abicim, bu ülkede iş yok. Mektubunda dediğin gibi boş "kelleler" var; ve gene dediğin gibi "namuslu ve akıllı eser vermeye" gücü yetmeyenlerin dolapları var." (Oğuz Atay, 4 Temmuz 1976)

"Halitçiğim burada kimse kimseyi sevmiyor, bir iş yapanları hiç sevmiyorlar. Biliyorsun Sait Faik yarışmasına katılmıştım. Jüri üyesi olan Hilmi Yavuz anlattı: Selim İleri 5 oy, Nedim Gürsel diye bir oğlan vardı 5 ay olmış. Sonunda Selim İleri aldı ödülü. Bana 2 oy: Hilmi ve Oktay Akbal’dan. Pakize’ye dedim ki, Tahsin Yücel, Behçet Necatigil gibi insanlar nasıl olur da Nedim mi nedir bu oğlana nasıl verirler? Tehlikeli olmadığı için yani bir işe yaramadığı için verirler dedi." (Aynı mektuptan)

"Piyasa, haberlerini alıyorsun, hiçbir zaman bu kadar kötü olmadı. Bu sabah Erler Film’de -Türker (İnanoğlu) yeni bir Kara Murat’a başladı, iki İtalyan oyuncusu ile (Kötü kadın-kötü erkek), tabii çekim senaryosunu çevirmek bana düştü- Orhan Aksoy’a rastladım, nerdeyse ağlayacaktı umutsuzluğundan. Kuşkusuz her ağlayan insana inanmamalı, Orhan, Gülşah Film’e birşeyler çekecek, peşinden Ayhan’a (Işık), fakat genel durum adeta trajik. Ve daha mevsim başlamadı." (Giovanni Scognamillo, 27 Eylül 1976)

"Türk Dil Kurumu ödülü, Dursun Akçam adlı bir çarıklı ile Nedim Gürsel adlı bir oğlana verildi. Sen, sanıyorum benden daha iyimserdin bu konuda. Fakat gene ‘ödül alamayanlar’dan Hilmi Yavuz’a, bir jüri üyesinin ne dediğini öğrenince iyimserliğin bu ülkede hayal olduğunu anlayacaksın: "Hilmiciğim, şiir ödülünün sana verilmesi kararlaştırılmıştı, ama okullara Osmanlıca dersi konulmalı, eski kültür öğretilmeli gibi sözler ettiğin için vazgeçildi." (…) Görüyorsun abicim: Doğruyu yazmak ve yazdırmak isteyenlerin başına neler geliyor." (Oğuz Atay, 7 Ekim 1976)

"Bu arada Mehmet Akif’i okudum (Safahat). Adamın gücüne, sevgisine hayran oldum. Şimdiye kadar böyle gerçekten imanlı bir adama rastlamamıştım. Fakat ona da, örümcek kafalı, miskin sağcıları sahip çıkıyorlar. Sahip çıktıklarına göre bir şey yapsalar ya." (Aynı mektuptan)

"Wisconsin’de sözü geçen bir adam. Benim için TV idaresi ile görüşmüş, proje getirsin yapalım demişler. (…) özellikle bir konuyu benimsedim. Wisconsin’li bir yazarın (August Derleth) kısa bir hikâyesi. Tam dişime göre buldum. "Aşk-ı Memnû – Wisconsin" sayılabilir. Tasarıyı buralılar da pek beğendi." (Halit Refiğ’den Giovanni Scognamillo’ya, 17 Ekim 1976)