Safahat’ı ezberleyene 1450 TL. ödül!

Kitap
Erzurum’da yetişen Safahat Hafızları’ndan sonra şimdi de Konya’da yeni bir öğrenci grubu Safahat Hafızı olmak için çalışıyor. Konya Özel Endurun Lisesi öğretmeni Harun Karakuş, otuz ...
EMOJİLE

Erzurum’da yetişen Safahat Hafızları’ndan sonra şimdi de Konya’da yeni bir öğrenci grubu Safahat Hafızı olmak için çalışıyor. Konya Özel Endurun Lisesi öğretmeni Harun Karakuş, otuz beş öğrencisine Safahat’ın Asım bölümünü ezberletiyor. Karakuş’un amacı özverili, kendisi için istediğini herkes için isteyen öğrenciler yetiştirmek…

Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy önemli eseri Safahat bilindiği gibi 1911-1933 yılları arasında şairin yayınlanmış yedi şiir kitabının biraraya getirilmesiyle ortaya çıkmış. İçeriğinde dönemin sosyal sorunları, tarihi ve dini konulara yer veren kitabın kelime anlamı ‘Hayatın değişik yüzleri, görünümleri.’ İlk yayınlandığı günden bu yana büyük ilgi gören eser Anadolu’da pek çok evde Kur’an-ı Kerim’le birlikte muhafaza ediliyor. Yine yapılan araştırmalar da gösteriyor ki Safahat yine Kuran’dan sonra ülkemizde en çok satılan kitapların başında. Safahat’ın içindeki pek çok şiir Ersoy’un yaptığı Kur’an tefsir çalışmalarının manzume şekli diyebiliriz. Durum böyle olunca Kur’an gibi Anadolu’nun pek çok şehrinde kurulan halkalarda bu şiirler dünden bugüne ezber ediliyor, manası üzerine çalışmalar yapılıyor. Diyarbakır, Konya, Erzurum başta olmak üzere geçmişte pek çok şehirde Safahat hafızları bulunur ve bunlara saygı gösterilirdi. Mesela Ahmet Yazıcı, Münib Yeğin, Naim Gölleroğlu gibi isimler aklımıza gelen ilk Safahat hafızlarından sadece bir kaçı. Bugün ise bu gelenek kısmen de olsa hala devam ediyor. Dört yıl önce Erzurum’da Safahat Hafızları adı altında bir gurup Safahat’tan bölümler ezberlemiş ve bu isimler için ödül törenleri düzenlenmişti. Bu yıl ise Konya Özel Endurun Lisesi’nde öğretmenlik yapan Harun Karakuş, 35 kişiden oluşan bir grup öğrenciye Safahat’ın Asım kısmını ezberletiyor. Karakuş’un Safahat’a olan ilgisi üniversite yıllarına dayanıyor. Safahat’ta bu milletin dününü, bugününü ve geleceğini bulduğu söyleyen idealist öğretmen, ‘Toplum olarak sorunlarımızın reçetesi bu kitapta’ diyor.

ÜLKENİN ASIMLARA İHTİYACI VAR

Harun Karakuş, Safahat’ı okutmaktaki gayesini şöyle açıklıyor; ‘Halk arasında ‘Dünya iyiler yüzü suyu hürmetine ayakta duruyor’ diye bir söz vardır. Amacım, özverili, empati kurabilen, kendisi için istediğini herkes için isteyebilen, kendine layık görmediğini başkalarına da layık görmeyen insanlar yetiştirmek. Bireysel barış ve mutluluğun ancak toplumsal barış ve refahla sağlanacağına inanıyorum. Karakuş, Asım projesinin doğuş sebebini ise şöyle açıklıyor; ‘O, Müslüman Türk gencinin nasıl olması gerektiği noktasında kafa yoruyor, ideal bir gençlik arzuluyor ve bu gençliği ‘Asım’ın nesli’ diye adlandırıyordu. Ülkenin dün Asımlara ihtiyacı olduğu gibi bugün de Asımlara ihtiyacı vardır ve bu Asımların yetiştirilmesi gerekir diye düşünüyorum’

BİR SAYFAYI ÜÇ GÜNDE EZBERLİYORLAR

Harun Karakuş, Safahat’ın Asım kısmını öğrencilerine ezberletirken yöntem olarak Kuran hafızlarının kullandığı tekrarlama metodunu uyguluyor: ‘Birinci beyti üç kere okuyoruz. İkinci beyte geçiyor onu da üç defa okuyoruz. Tekrar başa dönüyor bir ve ikinci beyti birer kere okuyup üçüncü beyte geçiyor ve üç kere okuyoruz. Yani birer beyit ilerliyor ve başa dönülüyor. Bu şekilde sona geliyoruz. Okuyanın hızına göre bu sekiz beyitlik birinci bölüm sekiz ile on/on bir dakika sürüyor. Bu durum ertesi günlerde de devam ediliyor. Bu arada sözlük çalışması yapılıyor ve burada geçen kelimeler sözlükten bulunup deftere yazılıyor.’ Öğrenciler, bir sayfayı üç günde ezberliyor ve diğer sayfalara geçiyor. Ezberlenen sayfaların unutulmaması için ise hergün mutlaka tekrar ettiriliyor. Harun Karakuş, ezberleyen öğrencilere küçük ödüller veriyor. Ödüllendirmeyi sekiz sayfada bir yapıyor. Harun Karakuş,’Kitap okuma ya da şiir ezberlemede güven çok önemli. İhlas ve samimiyet olduğu için onlar da diğerlerini etkiliyor, derken halka büyüyüp gidiyor. Safahat’ı ezberleyen çocuklar bu ülke için kendilerini adıyorlar. Hatta ülkem için birşeyler yapmalıyım inancı oluşuyor’

EZBER ÖDÜLLERİ

Birinci 8 sayfa (1.-8. Sayfa) : 100 TL
İkinci 8 sayfa (9.-16. Sayfa): 110 TL
Üçüncü 8 sayfa (17.-24. Sayfa): 120 TL
Dördüncü 8 sayfa (25.-32. Sayfa): 130 TL
Beşinci 8 sayfa (33.-40. Sayfa): 140 TL
Altıncı 8 sayfa (41.-48. Sayfa): 150 TL
Yedinci 8 sayfa (49.-56. Sayfa): 160 TL
Sekizinci 8 sayfa (57.-64. Sayfa): 170 TL
Dokuzuncu 8 sayfa (65.-72. Sayfa): 180 TL
Onuncu 8 sayfa (73.-80. Sayfa): 190 TL

Her sekiz sayfada 10 TL artmasının gerekçesi öğrencilerin geçmiş sayfaları da ezbere vermek zorunda olmaları. Öğrenci ezeberini bitirince toplamda 1450 TL. ödül kazanmış oluyor.

BÜŞRA HARMANKAYA: Asım beni mutlu etti

Büşra’nın hayat hikayesi bir hayli ilginç. ‘Konya merkeze 40 km uzaklıkta olan bir özel çiftlikte yaşıyorum. Babam burada bahçıvanlık yapıyor. İki erkek kardeşim var. Hiç dershaneye gitmeden Seviye Belirleme Sınavı OYP’de 470 puan aldım. Aslında babamın maddî durumu beni bir özel okulda okutmaya hiç müsait değil. Fakat Özel Enderun’un yöneticileri bize büyük bir imkan tanıdı. Kayıt görüşmeleri yapılırken gündeme geldi Safahat ve Asım. O sıralarda Asım’la ilgili ödüllü çalışmadan bahsedildi. Bu benim için önemli bir imkandı. Hem okuyacağım hem para kazanacağım. Hemen kabul ettim. Harun hoca bana bir Safahat kitabı verdi. Nasıl ezberleyeceğimi anlattı. Yurda yazılmak için okula uğradık. Ben Asım’dan sekiz sayfayı vermiş ve ödülümü almıştım. İlk defa bir emeğimin karşılığını görüyordum. Asım beni şimdiden mutlu etti. Daha yeni tanıdım Akif’i. Hayatını okumak, onu bütün yönleriyle tanımak istiyorum’

ZEYNEP SÜMEYYE ULUÇAY: Özgüvenim arttı

Lise üçüncü sınıf öğrencisi olan Zeynep Sümeyye Uluçay, anne ve babası İmam-Hatip mezunu oldukları için Mehmet Akif Ersoy’un daha okula başlamadan önce şiirlerinden haberdarmış. ‘İstiklâl Marşı’nı saymazsak ilk ezberlediğim şiir Asım bölümünde yer alan ‘Çanakkale Şehitlerine’ idi. On iki, on üç yaşlarında idim ve yarışma için ezberlemiştim. Ezber yaptıkça şiir okumanın, düşünmenin hazzını yaşıyorum. Bazen arkadaşlar arasında bazen büyüklerin içinde denk gelip de ezberlediğim şiirlerden bölümler okuyunca insanların dikkatini çekiyor. Onların takdirlerini kazanıyorum. Kendime olan güvenim artıyor. Bu da beni çok mutlu ediyor. Onu tanıdıkça, fikirlerini, görüşlerini, hayatını öğrendikçe hayranı olduğumu söyleyebilirim. Hele Akif’in mebusluk hatıraları beni bir başka etkiledi. Umarım onun daima hayalini kurduğu Asım’ın Nesli’ne yakışır biri olmayı başarırım. Bunu çok istiyorum’

EMRE SARIKAYA: Osmanlıca’da zorlandım

Emre, lise ikinci sınıfta okuyor. Akif’in ismini ilk defa ikinci sınıfta İstiklal Marşı’nı yazan kişi olarak duymuş. Emre, geçen yıl yapılan bu yarışmada dereceye girip ödül bile almış. Mehmet Akif Ersoy’dan bir şiir seçmesini istediğimizde ‘Akif’ten şiir okuyan ve ezberleyen kişi için sıralama yapmak çok zordur. Çünkü her şiiri insanlığı aydınlatacak, Türk milletini kendisine getirecek fikirlerle dolu. Beni derinden sarsan, Zulmü alkışlayamam, zâlimi asla sevemem; Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.Biri ecdâdıma saldırdı mı, hatta, boğarım…- Boğamazsın ki! -Hiç olmazsa yanımdan kovarım! Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum? Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!’ şiiridir.’ diyor. Safahat’ı ezberlerken Osmanlıca kelimeler olduğu için önce tepki gösteren Emre, ‘Başta tepki göstermiştim. Kelimelerini çıkarıp anlamlarını anlayınca karşı çıkmanın yersizliğini anladım ve hatta utandım.’ diyor.

ALİ OSMAN TAŞ: Liseye gitmek hayaldi

Konya Özel Enderun Fen Lisesi son sınıf öğrencisi Ali Osman Taş, okulu burslu kazanmış. Taş’ın annesi ve babası ayrı. O, İlköğretimi bitirince çalışıp annesine ve kız kardeşine bakmayı düşünmüş fakat iki öğretmeninin desteği ile liseye başlamış. Ali Osman Taş, Safahat ile tanışıklığını anlatıyor; ‘Okulumuzda yapılan, Akif ve Safahat’la ilgili programlara katıldım. En çok etkilendiğim şiiri ise; ‘Endülüs tâcı elinden alınan bahtı kara, Savuşurken o güzel mülkü verip agyâra, Tırmanır bir kayanın sırtına etrâfa bakar; Bırakıp çıktığı cennet gibi zümrüt ovalar, Başlar ağlatmaya bîçâreyi hüngür hüngür! Karşıdan Vâlide Sultan bunu pek haklı görür, Der ki: ‘Çarpışmadın erkek gibi düşmanlarla; Şimdi, hiç yoksa kadınlar gibi olsun ağla!’ İlk ezberlediğim şiir İstiklal Marşı’ydı. Lise öğrenimim boyunca Safahat’tan Akif’in başta Asım bölümü olmak üzere, birçok şiirini ezberledim. Şu anda Asım’ın 12. sayfasını ezberliyorum’

Kübra Sönmezışık
Yeni Şafak