Medyaya Genç Soluk Geliyor: Milat

Kitap
Türkiye bu perşembe yepyeni bir gazete ile tanışacak. Gerçek Hayat Dergisi’nin imtiyaz sahipleri Türker Saltabaş ve Ali Adakoğlu’nun çıkaracağı gazetenin adı Milat. Son hazırlıklar da tama...
EMOJİLE

Türkiye bu perşembe yepyeni bir gazete ile tanışacak. Gerçek

Hayat Dergisi’nin imtiyaz sahipleri Türker Saltabaş ve Ali Adakoğlu’nun çıkaracağı gazetenin adı Milat.

Son hazırlıklar da tamamlanan Milat 20 Ekim

perşembe günü bayilerde olacak. Milat’ın yazı işleri ve yazar kadrosunda hemen her kesim tarafından yakından tanınan deneyimli isimler yer alıyor.

Gazetenin yazar kadrosu şöyle:

Ahmet Murat, Müfit Yüksel, Abdurrahim Semavi, Ümit Aktaş, Nevzat Çiçek, Fatma Bostan Ünsal, Ali Adakoğlu, Nurettin Yıldız, Yıldız Ramazanoğlu, Nihat Nasır, Demet Tezcan, Kemal Belgin, İsmail Yaşa, Adem Özköse, Asım Gültekin, Mustafa Aydoğan, Yusuf Özkır, Ali Öztürk, Uğur Dündar, Cem Somel, Mevlüt Tatlıyer, Bayram

Karacan, İsa Tatlıcan, Ebubekir Kurban, Emel Topçu, Yavuz Selim Kurt, Bülent Şahin Erdeğer, Mehmet Lütfi Arslan, Muttalip Tütüncü, Samet Doğan, Abdurrahim Boynukalın, İbrahim Şamil, Selman Maltaş, Mahmut Bıyıklı, Şebnem Güler Karacan, Abdullah Kibritçi, Hakan Aslanbenzer, Ayça Kansu.

Deneyimli gazeteci Ali Adakoğlu ise Genel Yayın Yönetmenliğini yapacağı Milat hakkında şu bilgileri verdi:

Uzun süredir günlük bir gazete çıkarma hayalinizin olduğunu biliyoruz ve hayaliniz yakın zamanda gerçekleşecek. Bize bu

projenin nasıl oluştuğundan bahseder misiniz?

Bu gazete uzun yıllardır beraber olduğumuz Türker Saltabaş Ağabey ile Ali Adakoğlu’nun hayallerinin buluştuğu bir gazete. Aynı zamanda bu ülkede söyleyecek sözü olan, duygu ve düşüncelerini

 aktaracak mecra arayan herkesin gazetesi. Dolayısıyla gazetemiz, bir şahıs ve bir ekip üzerine kurulmaktan ziyade, Türkiye’de

düşünen herkesin kendini bulabileceği bir

projedir.

Projenin başlangıç safhası benim beynimde yıllar öncesine dayanır. Ancak bu gazete iki ay gibi kısa bir sürede oluştu. Allah’a hamd olsun, burada, insanların bize teveccüh gösterdiğini de görmüş olduk. Bu kadar kısa bir sürede, bir günlük gazetenin hem yazar hem de yazı işleri kadrosunu kurmak zor bir işti. Çok şükür başardık. Bu ekiple Türkiye’de

yeni bir soluk olacağımızı düşünüyoruz.

Neden Milat?
Milat isminin iddialı olduğunu biliyoruz. Fakat Türkiye’de yeni bir ses, yeni bir soluk olma iddiasındaysanız, isminizin de aynı şekilde iddialı olması gerekiyor. Bu yüzden iddialı bir isimle yola çıkıyoruz. Aslına bakarsanız isimden herhangi bir ima murat etmedik. Ama bir iddia sahibiyiz.

Milat’ın iddiası ne?

Milat gazetesi Türkiye’ye farklı bir soluk, genç bir nefes olma iddiasıyla yola çıktı. Türkiye’deki İslamcılık düşüncesinin 20 yıl öncesinden farklı olduğunu biliyoruz. 20 yıl önceki insanlarla bugünün gençlerinin dilinin aynı olmadığının farkındayız. Hem haber dilimizde hem de yazı dilimizde bugünün gençlerinin diliyle geçmişin birikimini barıştırma, bir potada buluşturma gayesiyle yola çıkıyoruz ve yayın politikamızı buna göre belirledik. Kadromuz da buna göre şekillendi. Türkiye’de genç, dinamik bir nesil var. Bu genç nesil içerisinde İslami hassasiyeti barındıranların sayısı düne göre daha fazla. Ancak bu insanların kendilerini görebildikleri, kendilerini ifade edebildikleri gazete son derece sınırlı. Milat gazetesi, gençliğin sesinin yankı bulduğu bir gazete olacak. Gelenekle bugünü barıştırmayı ve gelenekle bugün arasında bir köprü olmayı kendimize amaç edindik. Türkiye hinterlandı geniş bir ülke. Ulusalcı bir bakış açısıyla bugünün Türkiye’sini yorumlamaya kalkışmak safdillik olur. Biz Ortadoğu’da yaşanan Arap baharıyla, Orta Asya’daki hareketlenmeleri, Avrupa ve Amerika’daki Türkiye’ye dikkat kesilmeyi gözümüzün önünden hiç ayırmayacağız ve Türkiye merkezli olarak dünyaya bakacağız. Merkezimiz Türkiye, bakış açımız ise Türkiye’nin geçmişten bugüne hinterlandı içerisinde yer alan bütün coğrafya. Türkiye’nin gücünü net bir şekilde aktaracak, Türkiye’yi yönetme erkine sahip olanların bu gücü ve bu bakış açısını yanlış bir şekilde kullandıklarını gördüğümüz anda uyarı için kalemimiz anında harekete geçecektir. Türkiye’deki sivilleşme hareketinin çok kısa bir sürede nihai hedefine ulaşması gerektiğini düşünüyoruz. Yeni anayasa başta olmak üzere bu hareketlerin tamamlanmasıyla Kürt sorunundan azınlıklar meselesine kadar Türkiye’deki pek çok sorunun kendiliğinden ortadan kalkacağını düşünüyoruz. 20. yy Soğuk Savaş döneminin dilini gazetemizde bulamayacaksınız. Bu dil bugünün Türkiye’sini ve dünyasını içinde barındıran bir dil değil. Bu yüzden Milat İslami hassasiyete sahip insanlar açısından yeni bir ses, soluk olacak.

Türkiye’de pek çok günlük gazete çıkıyor. Yeni bir günlük gazete çıkarmak risk değil mi?
90’lı yıllarda televizyon kanalları kurulmaya başladığında, gazetecilik ölüyor iddiası ortaya atılmıştı. 2000’li yıllara geldiğimizde aynı iddia internet bağlamında tekrarlandı. Ben kağıt üzerine basılı bilgi döneminin, hiçbir zaman geçmeyeceğine inananlardanım. Sosyal medya, internet medyası her geçen gün gücünü artırıyor. Ama etkinlik alanı olarak gazetelerin etkinliği, hem sosyal medyadan hem de internet medyasından kat be kat fazladır. Televizyon nasıl gazeteyi öldüremediyse, internet medyası da gazeteyi öldüremeyecek diye düşünüyorum. Çünkü gazete birkaç duyu organına birden hitap ediyor. İnsanın beynine hitap ediyor, düşüncelerini hareketlendiriyor. Dokunma duygusuna hitap ediyor. Ancak internetin ve televizyonun düne göre daha güçlü olması, her geçen gün etkinlik alanını artırması, gazeteciliğin kitabının tekrar yazılması zaruretini de beraberinde getiriyor. İletişimin bu kadar yaygın olmadığı dönemde, gazeteler rutin gündem haberleriyle, okurlarıyla arasında bir bağ kurabiliyordu. Bugün ise yapılan bir eylem, internet ve televizyon sayesinde on beş dakika sonra eskiyor. Günlük gazetenin en büyük çıkmazı, handikabı bu. Bir gün öncesinin gündemini o gazetede yansıtmak yerine, özgün ve özel haberlerle okura yeni ufuklar açmak zorunda olduğumuzu biliyoruz. Buna bağlı olarak da gazetecilik mesleği, özellikle gazeteler açısından kemiyetten ziyade keyfiyet içeren bir yapı haline geldi. Oluşturduğunuz kadronun bu keyfiyete sahip olan gazetecilerden oluşması gerekiyor. Biz de elimizden geldiği kadar buna dikkat ettik.

Nasıl bir politika izlemeyi düşünüyorsunuz?
Beyni Türkiye için çalışan, kalbi Türkiye için atan herkesin kendini bulabileceği bir gazete Milat. Siyasi angajmanlara kesinlikle kapalıyız. Bu ülke adına hareket ederek, bu ülke üzerine fikir üreten insanların aynası olacağımızı düşünüyoruz ve olmak için de gayret göstereceğiz. Yola kavga etme niyetiyle çıkmıyoruz. Milat gazetesi müzmin muhalif bir gazete olmayacak. Doğru bildiğini alkışlayacak, olumlayacak. Yanlış gördüğünü belden aşağı vurmamak kıstasıyla eleştirecek.

İnsanlar sıkça bu gazetenin siyasi bir partiyle ilişki içinde olup olmadığını soruyor. Milat’ın böyle bir pozisyonu var mı?
Milat gazetesinin Türkiye’deki bütün siyasi partilerle bir bağlantısı var. Türkiye’de Ak Parti’ye oy veren yüzde 50’lik seçmenle, CHP’ye, MHP’ye, HAS Parti’ye, Saadet Partisi’ne ve BBP’ye oy veren seçmen bu gazetenin hedef kitlesidir. Bütün partilerin tabanlarıyla yakın temas halindeyiz. Onlarla beraberiz. Bu gazeteyle partiler arasındaki ilişkiyi belirleyecek olan ise siyasi parti kadrolarının atacakları adımlardır. Biz doğru bildiğimizi söyleyeceğiz, yanlış gördüğümüzü de yaranmadan, gocunmadan yazacağız. Dolayısıyla siyasi partilerin tabanlarıyla, yani halkla birebir bütünleşmiş ve tabanı arkasına almak isteyen, tavanla da ilişkisini belli bir seviye çerçevesinde yürütmeyi murat eden bir gazeteyiz.

Gazetede kimler yazacak?
Kadro oldukça geniş. Türkiye’de yazdığı yazılarla, aktivist kişiliğiyle veya ilmi çalışmalarıyla adından söz ettiren bir kadroyla çalışacağız. Yazılarının içeriğine göre yazma periyotları değişik olan 35 arkadaşımız Milat gazetesinde düşünce dünyasının kapılarını aralayacak. Türkiye’ye, İslam dünyasına ve Türkiye’nin hinterlandının geçerli olduğu her bölgeye yönelik bakış açılarını dünyaya aktaracaklar.

Haber 7