“Kaddafi Gidecek, Sorun Çözülecek”

Kitap
Hüseyin Güneş’in haberi; TÜGAV (Türk Gelecek Araştırmaları Vakfı) ve İstanbul Üniversitesi tarafından, bu yıl ilki 14-15 Mart tarihlerinde İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen ve dünyanı...
EMOJİLE

Hüseyin Güneş’in haberi;

TÜGAV (Türk Gelecek Araştırmaları Vakfı) ve İstanbul Üniversitesi tarafından, bu yıl ilki 14-15 Mart tarihlerinde İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen ve dünyanın farklı bölgelerinden ekonomi, siyaset, bilim dünyasının önde gelen isimlerini bir araya getiren “Değişim Liderleri Zirvesi” dün sona erdi. Zirvenin final konuğu Birleşmiş Milletler 7. Genel Sekreteri Kofi Annan oldu.

Dünyanın ve bölgenin temel sorunlarının masaya yatırıldığı, uluslararası politikanın tartışmalı konuların tüm tarafları ve konularıyla yaklaşan isimlerle konuştuğu zirvede, çözüm önerileri yapılan oturumlarda yeni bir bakış açısı ile değerlendirildi.

Ortadoğu’da yaşanan gelişmelerden global ekonomindeki gelecek beklentilerine, farklı inançlardan küresel iletişime kadar hayatımızı etkileyen bir çok konunun yeni bakış açılarıyla yorumlandığı zirvenin dünkü son oturumlarında, “Küresel Değişim ve Yeni Dengeler, Bölgesel Güvenlik – Küresel, Küresel ekonomik Geleceği II, Birbirimize İhtiyacımız Var; Politik, Ekonomik İşbirliği, Ortadoğu’da Tarihsel Değişim – Ortadoğu’yu Neler Bekliyor, İnsanlığın Geleceği, Çatışmaların Çözüm Yolu – Kültürel İletişim,  Dünya Piyasalarını Neler Bekliyor, Dünyayı Değiştiren Medya, Medeniyetler Arası İlişkilerde Değişim ve Uluslararası Diplomasinin 5 Kuralı” konuları ele alındı.

“Enerji, siyasetten uzaklaştırılmalıdır.”

Erdem Holding Yönetim Kurulu Başkanı Zeynel Abidin Erdem tarafından yönetilen “Bölgesel Güvenlik ve Küresel Enerji” başlıklı oturum öncesi konuşan Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık El Haşimi, gelecekte Irak’ın da bir zirveye ev sahipliği yapabileceğini belirterek, ülkesinin değişim geçirmekte ve bu değişimin devam etmekte olduğuna dikkat çekti.

Tarık El Haşimi, enerji üretiminin ve taşınmasının siyasetten uzaklaştırılması gerektiğini belirterek, "Jeoekonomik konular jeopolitik konulardan çok daha önemlidir" olduğunu söyledi.

Bölgesel güvenliğin ve küresel enerji akışının sağlanması için ülkeler bazında birimler halinde çalışılması gerektiğini söyleyen El Haşimi, "Küresel enerji açısından özellikle tek tek devletlerin, hükümetlerin birlikte çalışarak, birim düzeyinde eşitliğin sağlanması gerekiyor. Güvenlikle ilgili risklerin azaltılması, enerji üreticilerinin güvenlik altına alınması çok çok önemli" olduğunu ifade etti.

Enerji kaynaklarına erişim ve enerji kaynaklarının kullanımından dolayı ortaya çıkan çatışmalar dikkat çeken El Haşimi, "Bu sınırlı kaynak ve yolların kana bulanmaması gerekmektedir. Bu enerji kaynaklarına erişim ve enerji kaynaklarının kullanımı amacıyla ortaya çıkan çatışmalar en tehlikelisidir. Enerji güvensizliği bir taraftan bizi tehdit ederken, bir taraftan artan rekabet enerji anlamında bizi tehdit etmektedir. Politikacıların bunlarla mücadele etmesi, güvenlik mimarisini geliştirmesi gerekmektedir" dedi.

Boru hatlarının çok önemli olduğunu vurgulayan El Haşimi, şunları kaydetti: "Barışa, huzura ve kesintisiz olarak enerji akıntısının sağlanmasına ulaşmak için bölgesel güvenlik ve küresel enerji konularını tüm aktörlerin dikkate alması gerekmektedir. Türkiye de bu aktörler arasında yer almaktadır. Enerji üretimi ve taşınmasıyla ilgili en elverişli yöntem yolların çeşitlendirilmesi olabilir. Bu sektörde siyasetin bu alandan uzak tutulması çok önemlidir. Enerji konularında Türkiye her zaman güvenilir bir ülke olmuştur. Bu sadece Türkiye’nin coğrafi pozisyonuna dayalı değildir, Türkiye’nin çok dengeli bir yaklaşımı olmuştur. Türkiye bugüne kadar geçiş ülkesi olarak çok iyi konumdadır.

Sıfır kazancın olduğu oyunu nasıl çok kazançlı oyuna getireceğiz diye düşünecek olursak, mümkün olduğu kadar fazla aktörün bu oyuna sokulmasıyla bunu yapabiliriz. İstenmeyen siyasi ve güvenlik sonuçlarından kaçınabilmek için mutlaka bu oyuna birçok aktörün katılması, yolların çeşitlendirilmesi çok önemlidir. Bölgesel barışı ve küresel enerji güvenliğini istiyorsak bu konulara dikkat etmeliyiz."

"Libya’da Kaddafi’nin gidişiyle sorunlar çözülecektir"

Zirvenin final konuğu olan Birleşmiş Milletler 7. Genel Sekreteri Kofi Annan, "Uluslararası Diplomasinin 5 Kuralı" başlıklı konuşmasında; “sorun artık reform olsun mu olmasın mı değil. Bu saatten sonra değişim kaçınılmazdır. Asıl önemli olan ise sistematik reform programının yapılması gerektiğidir” dedi.

Konuşmasının ardından izleyicilerden gelen soruları yanıtlayan Annan, Kuzey Afrika ve Ortadoğu’daki mevcut gelişmeleri değerlendirdi. Annan, "Her iki ülkedeki krizler ve gelişmeler de o ülkeye özgü. Tunus’a bakacak olursak, Tunus kendi sürecini başlattı ve o süreçten geçti. Mısır o süreçten geçti. Şimdi, Libya’daki gelişmeleri izliyoruz" dedi.

Her ülkenin bu süreci kendi tarzıyla çözdüğünü söyleyen Annan, Libya’nın ya Tunus ya da Mısır örneğini takip edeceğini belirterek, "Libya muhtemelen çok hızlı bir şekilde Kaddafi’nin gidişiyle bu sorunu çözecek. Benim düşüncem, Libya’nın bunu iyi bir şekilde yöneterek, sivillere yönelik gereksiz ölüm ve yaralanmalardan kaçınarak başarmasıdır" şeklinde konuştu.

Arınç, Rotamız, demokrasinin çıtasını yükseltmektir.

Değişim Liderleri Zirvesi’nin kapanış oturumunda konuşan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Türkiye’nin ekseninin ve rotasının belli olduğunu belirterek Türkiye’nin rotası için şunları söyledi; "Değişim Liderleri Zirvesi, dünyanın ve bölgemizin sorunlarına iç kamuoyumuzun dikkatini çektiği gibi, kendi sorunlarımızı ve dinamiklerimizi de dünyanın benzer sorunları ve dinamikleriyle birlikte değerlendirme imkânı sunmaktadır. Elbette Türkiye’nin ekseni de rotası da bellidir. Rotamız, demokrasinin çıtasını yükseltmek, insan hak ve özgürlüklerinin tesliminde bütün mazeretleri bertaraf etmektir. Tek gayemiz, halkımızın insanca, adil, katılımcı ve paylaşımcı bir ülkede yaşamasıdır. Keza, tek amacımız kendi tecrübemizi bize dostluk elini uzatan herkesle paylaşmaktır.

Çoğunluğu Müslüman olan bir ülkeyiz ve aynı zamanda demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletiyiz. Bu değerler, bizim ülkemizde asla çatışan değerler değildir. Aksine bu değerler, modern dünyanın güçlü bir parçası olarak Türkiye’nin gücüne güç katmaktadır. Ülkemizin bu özelliklerinin garipsenmesini kesinlikle doğru bulmuyoruz. Türkiye, sahip olduğu zengin medeniyet ve kültür değerleriyle birlikte AB’ye üye olarak dünya barışına katkı sağlama iddiasındadır. Bölgesinin parlayan yegane yıldızı olarak Türkiye, bu özellikleriyle maddi ve manevi olarak sahip olduğu büyük imkanlarla AB üzerindeki tereddütleri ve gölgeleri de dağıtabilme kudretine sahip olan tek ülkedir."

Arınç, Değişim Liderleri Zirvesi’nin kapanış oturumunda yaptığı konuşmada, zirvenin süreklilik kazanarak dünyada ve bölgede yaşanan gelişmeler konusunda yol gösterici bir platform haline gelmesini arzu ettiklerini vurguladı.

Bu tür zirvelerin en önemli özelliğinin, uyandırdığı karşılıklı etki olduğuna işaret eden Arınç, "dünyada artık hiçbir sorunun belli bir ülkenin ya da belli bir bölgenin kendi sorunu olarak kalmadığını, ülkelerin ve bölgelerin iç dinamiklerinin de küresel gelişmelerden doğrudan etkilendiğini, bu yeni durumun, insanlığın sorunlarını aşabilmesi için yeni imkanlar ve fırsatlar sunduğu gibi yeni meseleleri de gündeme getirdiğini" söyledi.

on5yirmi5.com