Esir Şehrin Hür İnsanı Kemal Tahir

Kitap
Akademisyen Sezai Coşkun, "Esir Şehrin Hür İnsanı Kemal Tahir" adlı kitabıyla, Türk edebiyatının en çok tartışılan yazarlarından biri hakkında önemli bir kaynak sunuyor. Kemal Tahir’in...
EMOJİLE

Akademisyen Sezai Coşkun, "Esir Şehrin Hür İnsanı Kemal Tahir" adlı kitabıyla, Türk edebiyatının en çok tartışılan yazarlarından biri hakkında önemli bir kaynak sunuyor. Kemal Tahir’in yaşamı, fikirleri ve eserleri bu kapsamlı çalışmada ayrıntılarıyla ele alınmış.

Dönemine göre marjinal fikirleri ve çoğu kez kahramanları aracılığıyla dile getirdiği, topluma ilişkin “kalıba uymayan” görüşleriyle Türk romancılığında farklı bir yerde duran Kemal Tahir, belki de Türkiye’nin en çok tartışılan isimlerinden biridir. Romancılarımızın çoğu, belirlenen sınırlar ölçüsünde radikal, aynı sınırlar ölçüsünde “sıra dışı” iken, Kemal Tahir bu sınırları hiç tanımamış, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçiş esnasında üretilen toplumsal ve ekonomik varsayımların çoğunu tersyüz etmiştir. Tarihin Doğu’da Batı’dakinden daha farklı şekillendiğini savunan, buna dayalı olarak Osmanlı’nın siyasi, toplumsal ve iktisadi yapısının Marksist teorilerle açıklanamayacağını söyleyen Kemal Tahir’e göre en önemli sorun kendimizi ve bize özgü meseleleri bile Batı’dan öğrenmeye çalışıyor olmamızdı.

Hangi Kemal Tahir?

Kemal Tahir hakkındaki değerlendirmeler birbirine o kadar zıt olageldi ki, bu değerlendirmelerin aynı insandan bahsettiğini kabul etmek, özellikle bugün daha güçtür. Onu Türk romancılığının yüz akı ilan eden Cemil Meriç bir yanda, romancılığını beğenmeyen Fethi Naci diğer yandadır. Önemli bir uyuşmazlık da Kemal Tahir’in Anadolu (özellikle köy) insanına bakışına ve onu aktarışına ilişkindir. Her bir mısralarına, her hikâyelerine halk övgüsü ve yüceltmesiyle başlamayı ideolojik gereklilik sayanlar, elbette Göl İnsanları’ndaki Anadolu insanı manzarasından hazzetmeyeceklerdir.

Anadolu’ya dil uzatan adam!

Anadolu insanına en iyi dışarıdan bakışı yapan ve en doğru fotoğrafı çeken Kemal Tahir, kimi sosyalist yazarlarca halkı tanımamakla, çarpık değerlendirmeler yapmakla suçlanır. Onlara göre kapı komşusuna kazık atan köylülerden, hırsızlık yapan Anadolu insanından söz eden ve bunların nedenini, nasılını irdeleyen Kemal Tahir, köylüyle yalnızca hapishanelerde karşılaşmış ve Anadolu insanını yanlış tanımıştır. Oysa Anadolu halkı, dünya üzerindeki bütün halklardan farklı, ahlâk, iman ve ideolojide hiçbir toplumla kıyaslanamayacak (!) düzeyde ileridedir. Bu ve benzeri nedenlerden ötürü de Kemal Tahir aslında Cumhuriyet düşmanı ve Osmanlıcıdır! Eserlerinin kurgusu, diyalogları ve hikâyeleriyle Türk edebiyatının en’leri arasına girmiş Kemal Tahir, örneğin Oktay Akbal’a göre okunması ve tahammül edilmesi olanaksız bir yazardır. Akbal, Devlet Ana’yı iki yüz sayfa okuduktan sonra bıraktığını itiraf ederken buna imada bulunmuştur.

A’dan Z’ye Kemal Tahir

Doktorasını Kemal Tahir üzerine yapan akademisyen Sezai Coşkun, büyük yazarın hayatının ve edebiyatının tüm dönemlerini, eserlerini ve fikirlerini incelediği Esir Şehrin Hür İnsanı Kemal Tahir adlı kitabıyla önemli bir kaynak sunuyor bize. Esir Şehrin Hür İnsanı, Kemal Tahir’i “İnsan”, “Eserleri” ve “Fikirleri” olmak üzere üç ana başlıkta derinlemesine ele alıyor. Birinci bölüm, doğumu, ilk gençliği, arkadaş çevresi ve eğitim yıllarından başlayarak gazeteciliğine, sosyalizmle tanışmasına, en iyi eserlerini kaleme aldığı Çankırı, Malatya, Çorum ve Nevşehir’deki hapis yıllarına ve Mehmet Barlas’ın evinde Mete Tunçay, Ali Sirmen, İsmail Cem gibi isimlerin de yer aldığı bir tartışmayla sonuçlanan “son gecesi”ne kadar ayrıntılarıyla işleniyor.

İkinci bölüm, 1940 öncesi, sonrası ve ölümünün ardından yayımlanan hikâyeleri, romancılığı, romanları ve bunlar aracılığıyla duyurduğu tezlerinden oluşuyor. Üçüncü bölüm ise Kemal Tahir’in, imparatorluğun yıkılışını görmüş ve Cumhuriyet’in kuruluşuna şahitlik etmiş çağdaşlarının arasında neden özel bir yere sahip olduğunu kronolojik biçimde aktaran ve Kemal Tahir düşüncesini bütünsel olarak anlatmayı başaran “asıl” kısım. Yazarın düşünce dünyasının temel kavramlarıyla başlayan bu bölüm, bir kimlik olarak Osmanlılık, Osmanlı’nın oluşum şartları ve kuruluşu, kerim devlet-memur devleti gibi konuların ele alındığı, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Türk ve dünya tarihine bakış kısmıyla sürüyor. Marks’ın, Doğu toplumlarının iktisadi yapısını tanımlamak için kullandığı ve Kemal Tahir’in önemle üzerinde durduğu Asya Tipi Üretim Tarzı (ATÜT) ve ATÜT-Osmanlı ilişkisi de ayrıntılarıyla bu bölümde ele alınıyor. Osmanlı’nın yıkılış sürecinden Cumhuriyet’e geçiş, Atatürk ve Kemalizm üzerine düşünceleri, edebiyat ve dil hakkındaki fikirleri de bu bölümün konusu. 

Ne sağ benimsedi ne de sol

Kemal Tahir’in tartışılan isim olmasının nedeni, bu ülkede tartışılagelen diğer entelektüellerin gündemden düşmeyişinin ana nedeninden farklı değildir: Ömrü boyunca, ilkgençliğinde tanıştığı ilk ideolojinin, ilk fikrin peşinde koşmayı reddederek araştıran, düşünen ve fikir üreten bir isim olması, onun ne sağ ne de sol tarafından benimsenmesinin asıl nedenidir. Osmanlı’nın toprağın tek bir elde toplanmasını engelleyen yapısını kerim devlet olarak nitelediğinde sosyalistleri, yine Osmanlı için talancı devlet tanımını yaptığında muhafazakârları karşısına almıştır. Oysa aynı Kemal Tahir, bir dönem sonra talancı devlet fikrini değiştirebilmiş, yeni tezler üretmeye, hem kendisinin hem de okurunun ufkunu genişletmeye devam etmiştir.

ESİR ŞEHRİN HÜR İNSANI KEMAL TAHİR, SEZAİ COŞKUN, DERGÂH YAYINLARI, 664 SAYFA, 38 TL

http://kitapzamani.zaman.com.tr/kitapzamani/newsDetail_getNewsById.action?newsId=7744