Bir Kerbela Romanı!..

Kitap
İslam tarihinin en acı olaylarından Hz. Hüseyin’in şehid edilmesi. Hatta İslam tarihinde pek çok mezhebi ayrılığın da ortaya çıkmasının nedenlerinden. “Bozkır’ın Sırrı Türk Peygamber...
EMOJİLE

İslam tarihinin en acı olaylarından Hz. Hüseyin’in şehid edilmesi. Hatta İslam tarihinde pek çok mezhebi ayrılığın da ortaya çıkmasının nedenlerinden. “Bozkır’ın Sırrı Türk Peygamber” kitabının yazarı Ahmet Turgut, işte bu acı olayı romanlaştırdı. Ahmet Turgut’un ustalığıyla, tarihi belgelerin ışığında, akıcı ve edebi açıdan da güçlü bir kitap ortaya çıkmış: “Aşkan Şehidi”. Birinci baskısında 100 bin adet basılan roman Hz.Hüseyin’in son 99 gününü konu ediniyor. Bu kitabı okuduğunuzda onunla yürüyecek, onunla konuşacak ve onunla titreyeceksiniz.

Önsöz’den…

“Bir gece sayfaları aralandı Kitabın. Karşımda duran sûrelerin en kısasıydı: “Şüphesiz Sana Kevseri verdik. Öyleyse Rabbin için namaz kıl ve kurban kes. Asıl izi silinecek olan Sana kin besleyendir.”

Sayfayla birlikte gözlerim de kapandı. Önüm sıra her biri tek başına topluluk olmuş insanlar belirdi. Vakûrdu halleri. Sanki geçmişten geleceğe, karanlıktan aydınlığa yürüyorlardı. Yine de sordum kendi kendime; “nereye gidiyor bunlar?” diye…

“Kerbelâ” dedi, bir ses. Şevklenip artlarına düşmek istedim.

O ses; “iyi düşün, bunun bedeli ağırdır” dedi. Korktum…

“Kûfeliler de korkmuştu. Unutma! Korkanlar dostlarını terk eder” dedi aynı ses.

Utandım bu kez. Aklım karıştı, gönlüm bulandı. O ses; “ne utan, ne de kork!” dedi: “Anlamaya bak! Gidenler kazandı.”

“Yezid” dedim, merakla: “O kazanmadı mı? Hüseyin’in ve yoldaşlarının kanını döküp tahtına daha bir güvenle kurulmadı mı?”

“Yanlış biliyorsun” dedi: “Aç, bir daha oku! Ve düşün. Kazanan Yezid mi yoksa İmam Hüse- yin mi?”

Merak ettim. Bu kez nasıl okuyacaktım?

“Kerbelâ’yı cinâyet öyküsü bilme!..” dedi: “Onda bir sayfa daha var; ana sütü kadar ak ve pak olan. Orada kahramanlar kâh Ali oğlu Hüseyin’dir, kâh Fâtıma kızı Zeyneb…”

“Amenna!” dedim pür telaş ve ekledim: “Biliriz ki, Kerbelâ hak aramanın ve özgürlüğün des- tanıdır. Sabrın, teslimiyetin ve adanmışlığın azâmetidir.”

İçimdeki ses; “hâlâ bazı hakikatleri anlayamamışsın” dedi. Duruldum. Sükût edip boyun büktüm.

“Kerbelâ’yı uzaklarda arama” dedi: “Bu hikâyenin Yezid’i sana her dem kötülükler emreden ve yeryüzünde nifâk çıkarıp kan döken nefsindir. Zoru gördükçe dostlarını yarı yolda koyan Kûfeliler maslahat gözeten aklındır. Arına paklana yücelen ve Allah’ın yeryüzündeki halîfesi olan Hüseyin, Allah katından sana üflenen ruhtur. Unutma! Seni yaratan; Yezid’i de, Kûfelile- ri de, İmam Hüseyin’i de var edendir.”

Titredim o vakit. Nutkum tutuldu. Habîbullah’ın “oğlum” dediği Hüseyin ile adına asırlardır lânet okunan Yezid içimdeydi demek. Ve ben ekseri olarak Kûfelilere benziyordum.

“Okuyacağım” dedim: “En baştan okuyacağım.”

Ve öylece çevirdim, ‘Aşkın Diriliş’ sayfalarını…

Allah’ın salât ve selamı Resûl’ün ve Âl-i Beyti’nin üzerine olsun!..”