Babanzâde Ahmet Naim – Hüseyin Hansu

Kitap
Mustafa Atalay / Kitap Haber Günümüz dünyasının koşuşturmaları içerisinde unuttuğumuz o kadar çok şey var ki… Hızlı akan bir yaşamın içerisinde akıp giden zaman gibi, birilerinin yönlendirmesiy...
EMOJİLE

Mustafa Atalay / Kitap Haber

Günümüz dünyasının koşuşturmaları içerisinde unuttuğumuz o kadar çok şey var ki… Hızlı akan bir yaşamın içerisinde akıp giden zaman gibi, birilerinin yönlendirmesiyle geçip gidiyor hayatımız. Tutamıyoruz, tutunamıyoruz ve düşünecek bir zaman dilimi dahi bulamıyoruz. Zira artık düşünmek için durmak gerekiyor.

Durduğumuz noktada sayfalar ve kitaplarla muhabbete koyuluyoruz. Bedenen duruyoruz ve zihnimizin seyahatine tanık olmaya çalışıyoruz. İşte bu anlardan birinde Mehmet Akif’lerin, Elmalılı’ların ve daha nice insanın değer verdiği, bu topraklarda derin entelektüel bilgisiyle dostu ve düşmanı kendisine hayran bırakan biri düşüyor düşünce dünyamıza… Zamanı durdurmaya ihtiyaç duymadan, düşüncenin sınırlarından bir ömür boyu ayrılmayan biri… Babanzâde Ahmet Naim…

Baban ailesinden geldiğini, ince bir insan olduğunu, hadis üzerinde çalışmalarda bulunduğunu ve felsefi birikimi dışında pek fazla tanınan ve merak edilen biri değil Ahmet Naim. Bugün Mehmet Akif isminin çokça bilindiği bir yerde, Mehmet Akif’in neredeyse üstad kabul ettiği A.Naim’i layıkıyla tanımamak, Akif’in mezarının yanı başında, hayatı gibi gösterişsiz ve sakince, suskunca duran bu şahsiyeti hiç bilmemek günümüz müslümanları için büyük bir eksiklik. Değerlerimize sahip çıktığımızı düşündüğümüz nice zamanlar, bu topraklarda değer üretmiş daha birçok insanı tanımadığımızı bilerek, eksikliğimizi fark etmek ve bu yönde çalışmalar yapmanın vakti gelmiş olmalıydı.

Ahmet Naim’i Tanımak

Biyografi dallarındaki eserlerin çıkmaza girdiği birkaç nokta vardır. Bunlardan ilki, eser içeriklerinin çok sığ ve okuyucuyu tatmin edecek boyutta olmaması; diğeri ise belli bir akıcılık taşımayan, bir tez sunumunun genişletilmiş bir biçimi olan, yoğun ve okuyucuyu yorucu bir boyutta olması. Bu ikisi arasındaki dengeyi bulamayan eserler zamana yenik düşmüş ve tutunamamışlardır.

Hüseyin Hansu’nun bir tez olarak hazırladığı ve daha sonra eklerle genişletilmiş bir şekilde Kaynak Yayınları’ndan okura sunduğu, Babanzâde Ahmet Naim adlı biyografik eser, bahsettiğimiz dengeyi büyük bir ölçüde sağlayarak okuyucuya kaliteli bir biyografi sunmuş. Bazı noktalarda işin ihtisas sahiplerine dönük bilgisel derinliklere girilse de, eser kendini okuyucuya kabul ettirmekte zorlanmayacak bir çizgide.

Ahmet Naim’in hayatına kısaca değinmek gerekirse; 1872 yılında Bağdat’ ta dünyaya gelir. İlk öğrenimini Bağdat’ta gören Ahmet Naim, daha sonra İstanbul’da Galatasaray Lisesi’nde öğrenimine devam eder. Liseye devam ederken Arapça ve İslami ilimler alanında özel dersler alır. Liseyi bitirdikten sonra ilk olarak Hariciye Nezareti Tahrirat-ı Hariciye Kalemi’nde göreve başlar. Daha sonra Galatasaray Lisesi’nde Arapça Muallimliğine tayin edilir. Buradan sonra çeşitli yerlerde görevlere devam eden Ahmet Naim, 1919 yılında Darülfünun Umum Müdürlüğü’ne(rektörlük) atanır. Burada kız ve erkek öğrencilerinin beraber okunması için gelen resmî yazıya karşı “Ben bunu tatbik edemem, kız ve erkek çocukların zanu bezanu(diz dize) oturmalarına razı olamam, bu benim dinime muhaliftir.” diyerek istifasını sunar.

Ahmet Naim, Doğu ve Batı düşüncesinin sınırlarını birbirine karıştırmadan İslami çerçevede, batının ürettiği ilim ve fenni almayı müslümanın yitik hikmeti olarak görüyor. Avrupa düşüncesi ve İslam düşüncesine çok hâkim olan Ahmet Naim, Cemal Kuntay’ın ifadesi ile Avrupa filozoflarına şaşılacak derecede nüfuz ederken, bu filozoflar şaşılacak acziyetle Naim’e nüfuz edemiyorlardı.

Ahmet Naim, M.Akif’in çok yakın arkadaşı. Öyle ki Fatih Gökmen’in aktardığına göre, bir gün M.Akif’e en çok kimi seviyorsun diye sual sorulduğunda, cevabı, hiç düşünmeden Naim olmuştu. Hatta onun öldüğünü haber aldığında hüngür hüngür ağlayan Akif’in sözleri şunlar oluyor: “Onun ölümünü haber aldığım anda, dünya başıma yıkıldı sandım.”

Ahmet Naim, 1934 yılında öğle namazını kılarken ikinci rekâtın secdesinde vefat ediyor. Vefatı sırasında tercüme ettiği hadis, hasta namazına dair… Ve bu hadis yarım kalıyor, namazı gibi…

Ahmet Naim’i Anlamak

Ahmet Naim, İslami çevrede Hadis tercümeleriyle tanınmış bir mütefekkir. Yine Tecrid-i Sarih Tercümesi, İslam ahlâkının esasları ve İslam’da davay-ı kavmiyet gibi eserlerle de adından çok söz ettirmiştir.

Yine felsefe alanında “Felsefe Dersleri” isimli telif eseri ile G.Fonsegrive’den birçok dipnot ilave ederek “Mebadi-i Felsefeden İlmu’n Nefs” adıyla yaptığı tercüme, bu alandaki yetkinliğini göstermiştir.

Hüseyin Hansu kitabında, Ahmet Naim hakkında dokunulmadık bir yer bırakmayarak, her şeyini didik didik ediyor ve okurlarına eserlerinden seçmeler yaparak kısa bir Ahmet Naim okuması bile yaptırıyor. Hadisçiliği, Felsefeciliği, Müderrisliği, Ahlak anlayışı, tasavvufî anlayışı ve katıldığı komisyonları ve düşünce dünyasına dair fikirleri oldukça geniş ve açıklamalı bir biçimde ve en önemlisi okuru da tatmin edecek şekilde sunuyor. Bazı yerlerde konuları çok derin işlemesi araştırmacı olmayan okuyucu açısından dezavantaj olsa da, Ahmet Naim’i anlamak için bu gibi sıkıntılara katlanmak okur için çok zor olmasa gerek.

10’a yakın kitabı bulunan Ahmet Naim’in bu kitapları hakkında Hüseyin Hansu’nun verdiği bilgileri bulabileceğiniz kitap, son olarak Ahmet Naim’in bazı yazılarını, düşünce dünyasını yansıtan daha somut örnekler olması bakımından okuyucu için bir bölüm olarak sunuyor.

Ayrıca 279 sayfalık kitabın son bölümünde Ahmet Naim hakkında görsel içeriklere yer verilerek okuyucu bir devre tanık kılınıyor.

Ümmetin bir araya gelemediği bu zamanda, ümmet için direnen ve ayakta duran Ahmet Naim ve onun gibileri tanımak ve anlamak ve hayırla yâd etmek üzerimize bir borç olsa gerek. En azından bir fatihalık duamızla…

Babanzâde Ahmet Naim
Hüseyin Hansu
Kaynak Yayınları
279 sayfa

KİTAP HABER…