En Mikroplu Meslekler

İş Dünyası
Uzmanlar aşağıdaki işlerde çalışanların diğer mesleklerden çok daha fazla mikroba maruz kaldığını söylüyorlar. İşte en kirli meslekler: Öğretmen: Çocuklar vücutlarında milyonlarca mikrop bar...
EMOJİLE

Uzmanlar aşağıdaki işlerde çalışanların diğer mesleklerden çok daha fazla mikroba maruz kaldığını söylüyorlar. İşte en kirli meslekler:

Öğretmen: Çocuklar vücutlarında milyonlarca mikrop barındırıyor. Çünkü çocuklar özellikle burunlarını sildikten sonra, tuvalete gittikten ve hapşırdıktan sonra ellerini yıkamazlar. Ve sık sık hastalanırlar. Bu nedenle bu mikroplar tüm sınıfa yayılır. Diğer mesleklerle karşılaştırıldığında öğretmenler 10 kat daha fazla virüs ve bakterilere maruz kalıyor.

Teknik destek uzmanı: North Carolina Üniversitesi Hastanesi’nden 25 bilgisayar, bakteriler açısından test edildi ve araştırmacılar her bir bilgisayarın 2 ya da daha fazla sayıda mikroorganizma barındırdığını belirlediler. Amerikan Diyetisyen Derneği tarafından yapılan bir araştırmada ise çalışanların yüzde 57’sinin masaları başında en az bir kez atıştırdığını ve yüzde 20’sinin bu kırıntıları asla temizlemediği tespit edildi. Bilgisayarınız bozulduğunda teknik destek uzmanlarını çağırırsınız. Bu kişilerde bu mikroplu yüzeylere dokundukları için hastalanıyor.

Çamaşırhane: Bazı kuru temizleyiciler ve büyük kuruluşlar çamaşır yıkama hizmeti de veriyor. Bu da insanların kirli çamaşırlarıyla temas etmeniz anlamına geliyor. Ya da hastanede çamaşırhane bölümünde çalışanlar kirli elbiselere dokunuyor. Bu kirli bir iş, fakat birileri mutlaka bunu yapmak zorunda. Bu giysilerde milyonlarca E. koli bakterisi bulunuyor.

Kasap: Eve bir parça pişmemiş et getirdiğinizde salmonella, E.coli ya da listeriya riskini azaltmak için yüksek ısıda pişirirsiniz. Fakat, etrafınız pişmemiş etlerle çevrili olduğunda bu mikroplarla temas etme ihtimaliniz büyük ölçüde artar.

Veteriner: Köpekler ve kediler sevimli olabilir. Fakat onlar da özellikle hasta olduklarında mikrop ve bakteri taşıyorlar. Bir veteriner daha fazla tüylü hayvanla başa çıkmak zorunda. Çünkü kuşları, sürüngenleri de tedavi ediyorlar. Amerikan Veteriner Tıp Birliği’ne göre 250’den fazla zoonotik (hayvanlardan insanlara, insanlardan da hayvanlara bulaşabilen hastalıklar) hastalık var. Bunlar kendini bakteri, virüs ya da mantar enfeksiyonu şeklinde gösteriyor. Veterinerler her gün parazitlere, kuduza, saç kırana ve hayvan atıklarına maruz kalıyor. Hatta kuşlardan insanlara sık sık bulaşan bakteriyal bir enfeksiyon olan psittakoz (papağan humması)’a, hayvan dışkısında bulunan salmonellaya maruz kalabiliyor.

Olay yeri inceleme ekibi: "Kanıt" ya da " Arka Sokaklar" isimli dizileri izleyenler bilir. Burada olay yerini inceleyen ve delil toplayan insanlar kana veya diğer vücut sıvılarına dokunuyorlar. Cinayetten sonra etrafa dağılan tüm mikroplarla temas halinde oluyorlar.

Doktor: Hastalar doktora çeşitli şikayetlerinden dolayı gidiyor. Bazısı öksürüyor, grip, ishal ya da kurdeşen oluyor. Tüm bu hastalıklar bulaşıcıdır. İlaca dirençli staf enfeksiyonlar hastanelerde almış başını gidiyor. Bu nedenle doktorlar ve hemşireler sık sık ellerini yıkamalı ve steril el temizleme losyonları kullanmalı.

Tesisatçı: Bu meslektekiler müşterisinin lavabosunu ya da tuvaletini açarken ellerini mikroplardan korumak için mutlaka plastik eldiven giymek zorundalar. Sadece tuvaletler değil kanal ve borular da nemli olduklarından bakteriler için iyi bir beslenme alanıdır.

Kasiyer/ Veznedar: Para her gün temas ettiğimiz en kirli şeylerden biridir. Bir günde 1 liraya kaç kişinin elinin dokunduğunu düşünün. Ve sonra bu ellerin yıkanıp yıkanmadığını düşünün. Bakteriler çok küçüktür ve para da mıknatıs gibidir, mikropları çeker. Bilim adamları, domuz gribi virüsünün kağıt paranın üzerinde 3 güne kadar hayatta kalabildiğini belirlediler.