Tevhid Kalesi sahabe Abdullah b. Mes’ûd

İslam
Siyer Araştırmaları Merkezi’nin başlattığı 82 İl 82 Sahabî projesinin 26. durağı Muş’tu. Kur’an-ı Kerim tilaveti ve selamlama konuşması ile başlayan program, daha sonra kürsüye...
EMOJİLE

Siyer Araştırmaları Merkezi’nin başlattığı 82 İl 82 Sahabî projesinin 26. durağı Muş’tu.

Kur’an-ı Kerim tilaveti ve selamlama konuşması ile başlayan program, daha sonra kürsüye Muhammed Emin Yıldırım Hocanın davet edilmesi ile devam etti. Sahabenin bir Müslüman için ne anlam taşıması gerektiğine dikkat çekerek konuşmasına başlayan Yıldırım, neden Muş’ta Abdullah b. Mes’ûd’un anlatılacağına şöyle değindi: "Muş’un en tarihi yeri kimin yaptırdığı belli olmayan ve şuan yeri bilinmesine rağmen, kaleye ait hiçbir izin kalmadığı Muş kalesidir. Bu kale Hz. Ömer devrinde, Anadolu’ya gelen sahabe orduları tarafından fethedilmiş ve ilk kez Muş’ta ezan o kale de okunmuştur. Tevhidin sembolü olan ezanın o kaleden süzülüp gelmesinden ilham alarak dedik ki, madem sahabe o kaleden ezanı duyurdu, bizde sahabe içerisinde tevhidi en güzel temsil eden, adı Abdullah olduğu gibi tadı da Abdullah olan bir sahabe üzerinden sahabenin iman mücadelesini anlayalım. Bunun için bu mesajları hayatı üzerinden en güzel anlayacağımız bir sahabî olan Abdullah b. Mes’ûd’u gündem edelim dedik ve ona misafir olmak için burada onun adına bir meclis kurduk."

TEVHİD BİR OLANI BİRLEMEKTİR

Sözlerine daha sonra tevhid kavramının ne demek olduğunu anlatarak devam eden Yıldırım, tevhidin bir olanı birlemek olduğunu belirtti ve bu kavramın sahabe neslinin hayatındaki yerine ve etkilerine dair örnekler sundu.  Arkasından konuşmasını Abdullah b. Mes’ûd’un hayatını anlatarak devam ettirdi.

"SEN İLME MERAKLI BİR GENÇMİŞSİN"

Muhammed Emin Yıldırım Hoca, Abdullah b. Mes’ûd’un ilme olan düşkünlüğünü ve ilim noktasında vardığı yeri çok önemli örneklerle açıkladı. Onun Peygamberimiz ile ilk buluşmasında, ilme olan merakından dolayı, nasıl takdir gördüğünü anlattı. Mekke dönemindeki mücadelesi, Rahman Sûresi’ni açıktan okuması ve başına gelenler, Habeşistan hicreti ve sonrasındaki hadiseler, birbirinden güzel tablolarla dile getirildi.

"O BACAKLARA ALLAH CEHENNEM ATEŞİNİ HARAM KILMIŞTIR"

Zaman zaman duygulu anların yaşandığı programda, Yıldırım; Abdullah b. Mes’ûd’un, Peygamberimiz ile olan münasebeti ve onun nasıl cennetle müjdelendiğini anlattı. Dedi ki: "Bir gün bir ağaca çıkmıştı İbn Mes’ûd; sahabe kendi kolları kadar ince olan İbn Mes’ûd’un bacaklarını görünce gülmüş, biraz o hali ile şaka etmişlerdi. Efendimiz (sas) bir rivayet göre: ‘Gülün, gülün, o güldüğünüz bacaklara Allah ateşi haram kılmıştır’ demiş; başka bir rivayete göre ise; ‘Nefsim elinde olan Allah’a yemin olsun ki, bu incecik iki bacak Allah katında Uhud dağından daha ağırdır.’demişti."

ABDULLAH B. MES’ÛD’UN BU ÇAĞIN İNSANINA MESAJLARI

Konuşmasının sonunda, bu büyük sahabînin hayatından alınması gereken derslere dikkat çeken Yıldırım, özellikle bölge şartlarını da nazara vererek gençlerin nasıl sahabenin örnekliğinde yürümesi gerektiğine vurgu yaptı.

27. PROGRAM ANTALYA’DA

Siyer Merkezi’nden yapılan açıklamaya göre, projenin 27. programı 22 Kasım 2012 Perşembe günü Antalya’da, "Kur’ân Muallimi Ubade b. Samit" ile devam edecek.