Sebepler ağında rızık avlamak

İslam
Prof. Dr. Faruk Beşer’in Yenişafak gazetesindeki yazısı… Rızık meselesine değinmişken, rızkın sebeplerinden de söz etmek gerek. Biz Allah’ın abesle iştigal etmediğini, hiçbir şeyi se...
EMOJİLE

Prof. Dr. Faruk Beşer’in Yenişafak gazetesindeki yazısı…

Rızık meselesine değinmişken, rızkın sebeplerinden de söz etmek gerek. Biz Allah’ın abesle iştigal etmediğini, hiçbir şeyi sebepsiz yaratmadığını biliyoruz. Ancak bazı oluşların o kadar çok sebebi vardır ki, biz hepsini birden göremediğimiz için onu en son sebebe bağlarız. Mesela fay hattı vardı, gaz sıkışmasıyla kırıldı, deprem oldu deriz. 

Neden fay hattı vardı, niçin sıkıştı, aynı şartlarda başka yerlerde neden sıkışma olmadı, gibi soruları başa doğru götürebilsek, yani işin sadece maddi boyutunu değil, manevi boyutlarını da görebilsek büyük ihtimalle karşımıza çok daha karmaşık bir sebepler ağı çıkar. Tıpta bazı patolojik durumlar için polifaktöriyel kaynaklı bir semptomdur tabiri kullanılır. Yani bu olguyu tek bir sebebe bağlayamayız. Sebepler belli dozlarda birleşip, âdeta birleşik bir sebep meydana getirmiş ve bu belirti de bunların hepsinin birden ve de ancak bu dozlarda bir araya gelmesiyle oluşmuş demektir.

Kaderle ilişkili her şey de, rızık meselesi de böyledir. Bizim bildiğimiz bilmediğimiz, irademize bağlı olan olmayan sayısız sebepler vardır. Mesela birisinin rızık açısından bolluk yaşamasının toplam on sebebi varsa bunların etkisi, yerine, kişisine ve zamanına göre değişik olabilir; birisi çalışıp çabalama, bir diğeri yaptığını sağlam bilgiye dayalı olarak yapma, aklını ve zekâsın kullanma, zamanı iyi ayarlama vb. Bunlar kişinin kendi iradesine bağlı sebeplerdir. Zengin bir babanın çocuğu olma, başkalarına göre zeki yaratılma gibi iradesi dışındaki sebepler de vardır. Bunlarla birlikte bu kadar ölçülebilir olmayan ahlak ve iyi niyet faktörleri de sebep oluşturabilir. Diğer yönden tutunulan sebepleri etkisiz kılan karşıt sebepler de vardır. Bunların hepsi toplanır ve bir sonuç ortaya çıkar. Aynı sebeplere tutunduğunu sandığımız insanlarda sonuçlar işte bu ölçülemeyen durumlar yüzünden çok farklı çıkabilir. O zaman da kaderi yanlış anlayanlar sebepleri görmeden, rızık için bu bir Allah vergisi deyip cebri ve indirgemeci bir şekilde işin kolayına kaçabilirler. İnanmayanlar da sonucu determinist bir yaklaşımla sadece maddi sebeplerle açıklamayı deneyebilirler. Elbette sonucu yaratanın O olması bakımından her şey Allah vergisidir, ama Allah hiçbir şeyi rastgele ve sebepsiz yaratmaz, hassas müstahzarlar gibi sebepleri harmanlar ve sonucunu bir ölçüyle yaratır. Biz de bu sebeplerin maddi olmayanlarını göremeyebiliriz. Bunların yanında insanın imanını, Allah’a güvenini/tevekkülünü sağlam tutması da, hatta hasetlik fesatlık gibi kötü duygularını eğitmesi de birer sebep oluşturabilir. Bize düşen bütün olumlu sebeplere sarılmaktır.

Bu açıdan Kuranıkerim’e baktığımızda rızkın manevi sebepleri konusunda ilginç hatırlatmalarla karşılaşırız. Önce Allah, insan için emeğinin karşılığından başkası yoktur, buyurur. Aslında buradaki emek/sa’y de sadece maddi çalışmayı anlatmaz, ama rızkın en önemli sebeplerden biri olduğunda da şüphe yoktur.

Ve salt manevi sebepler:

Eğer o kasaba halkı iman edip takva ile korunmuş olsalardı biz onlara yerden gökten bereketler verirdik. Ama yalanladılar, biz de yaptıkları sebebiyle onları yakalayıverdik (A’râf 96).

Kim emir ve yasaklarına uyarak, Allah’a karşı takvalı olursa biz ona bir çıkış yolu yaratır ve onu hiç ummadığı yerden rızıklandırırız. Allah’a güvenene O yeter (Talak 2-3).

Ehlikitap Tevrat’a, İncil’e ve ardından indirilene uymuş olsalardı, elbette üstlerinden ve ayaklarının altından onlara yiyecekler gelirdi (Mâide 66).

Günahlarınız için Rabbinizden mağfiret dileyin, sonra da Allah’a dönün ki, O size gök kapılarını şarıl şarıl açsın(Hûd 52)

Rabbinizin kararı kesindir; şükrederseniz elbette artırırım, ama nankörlük ederseniz azabım çok çetindir (İbrahim 7).

Gençleri evlendirin, fakir iseler Allah onları kendi lütfundan müstağni kılar (Nûr 32)

Allah için hicret edenler, dünyada pek çok geçim imkânı ve bolluk bulurlar (Nisa 100).

Çocuğuna namazı emret, biz senden rızık istemiyoruz, aksine sana biz rızık veriyoruz (Sebe’ 39)

Ve hadisi şerifler: Rızkının geniş, ömrünün bereketli olmasını isteyen akrabasıyla ilgilensin (B). Allah buyurur ki, siz insanlara infak edin ki ben de size infak edeyim (B). Alan satan dürüst olurlarsa alıp sattıklarında bereket olur, aksi olurlarsa, bereketsizlik görürler (B). Eğer siz Allah’a hakkıyla tevekkül etseniz sizin rızkınız da kuşlarınki gibi gelir (T). Ve Efendimiz’in duası: Allah’ım, bana faydalı bilgi, makbul amel ve tayyib/güzel rızık ver (Ce). Bu dua aslında konumuz açısından rızkın üç sebebini birden zikreder. İşe yarar bilgi, gerekli çaba ve sonucu Allah’tan istemek. Akif ne diyordu:

Allah’a dayan, sa’ye sarıl, hikmete ram ol

Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol.