Salı Günü Miraç Kandili

İslam
İslam dünyasının kutsal ayı Ramazan’ın da içinde bulunduğu, Regaip, Miraç ve Berat kandilleriyle Kadir gecesinin idrak edildiği ”üç aylar”, 3 Haziran Cuma günü başladı. Hz. Muhammed&...
EMOJİLE

İslam dünyasının kutsal ayı Ramazan’ın da içinde bulunduğu, Regaip, Miraç ve Berat kandilleriyle Kadir gecesinin idrak edildiği ”üç aylar”, 3 Haziran Cuma günü başladı.

Hz. Muhammed’in Allah’ın huzuruna yükseldiği gece olarak kabul edilen Miraç Kandili üç ayların ilki olan Recep ayına denk geliyor.

Müslümanların inancına göre, Hz. Peygamber, Miraç gecesi Cenab-ı Hakk’ın daveti üzerine Cebrail’in rehberliğinde Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya, oradan semaya, yüce alemlere ve ilahi huzura yükseldi.

Beş vakit namaz da bu gece farz kılındı.

İHH İnsani Yardım Vakfı’nın çabalarıyla her yıl Miraç Kandili’nin Dünya Mescid-i Aksa Günü olarak idrak edilmesi kararlaştırıldı. Bu yıl Dünya Mescid-i Aksa Günü’nün ikincisi yaşanacak.

Efendimizin miraç mekânı Mescid-i Aksa, önlem alınmaz ise yakın bir gelecekte İsrail tarafından yok edilme tehlikesi ile karşı karşıya. Miraç Kandili her yıl Dünya Mescid-i Aksa Günü olarak idrak ediliyor, dünyanın dört bir yanında Aksa’yı ve Filistin halkını desteklemek üzere programlar gerçekleştiriliyor.

Dünya Mescid-i Aksa Günü yaklaşıyor!

Yeryüzünün ilk mescitlerinden Mescid-i Aksa ve çevresi, mübarek kılınmış mekânlar ve diyarlardır. Kuran-ı Kerim’de ve Hadis-i Şeriflerde ifade edilen ve işaret edilen kutsal mekânlar, nice peygamberlerin tevhid mücadelesinin mekânları olmuş ve bu süreçte coğrafyada meydana gelen bilgi ve tecrübe birikimi dünya medeniyetine önemli katkılar sağlamıştır.

Hz. Ömer (r.a.) döneminde İslam topraklarına dâhil edilmiş olan Kudüs ve onun içinde bulunan Mescid-i Aksa, bir asra varmayan Haçlı işgali dışında geçtiğimiz yüzyılın başına kadar barış ve emniyetin hâkim olduğu, üç semavi din mensuplarının da esenlik içerisinde yaşama fırsatı buldukları bir tarihi süreci yaşamıştır. Ancak Osmanlı Devleti’nin varlık sürecinin I. Dünya Savaşı akabinde sona ermesiyle, Kudüs de kaos ve işgallerin merkezi olmuştur.

Bu şiddet çemberinde Batılı ülkelerin destekleriyle bir işgal devleti yaratılmış ve 1948 yılı İsrail’in gayrimeşru varlığının ete kemiğe büründüğü tarih olmuştur. Katliamlarla kurulan İsrail, işgal ettiği toprakların sahibi olan Filistinliler üzerindeki baskılarını, geniş bir ölçeğe taşıyarak sosyal hayatı çepeçevre kuşatırken, kutsal mekânlar ve kültürel eserler de İsrail’in politikalarından nasibini almıştır. İsrail, 1967 tarihli Altı Gün Savaşı’nı takiben Mescid-i Aksa’nın da içinde bulunduğu Kudüs’ü ele geçirmiş ve bu tarihten itibaren Aksa’ya yönelik saldırı ve tecavüzlerin ardı arkası kesilmemiştir.

Yarım asra yakın bir süredir devam ettirilmekte olan saldırılarda Mescid-i Aksa farklı yöntemlerle defalarca yok edilmeye çalışılmıştır. Özellikle 90’lı yıllardan itibaren Mescid-i Aksa altında sürdürülen ve arkeolojik amaçlı gösterilen kazılarla Mescid-i Aksa’nın süreç içerisinde yıkılması planlanmaktadır.

Özelde tüm İslam âleminin genelde de tüm insanlığın ortak mirası olan Mescid-i Aksa, eğer önlem alınmaz ise yakın bir gelecekte İsrail tarafından yok edilme tehlikesi ile karşı karşıyadır.

İHH İnsani Yardım Vakfı’nın 25 Nisan 2009’da İstanbul’da düzenlediği Uluslar arası Mescid-i Aksa Sempozyumu, dünyanın dört bir yanından çok sayıda akademisyen, kanaat önderi ve sivil toplum temsilcisini bir araya getirmiş ve bu sempozyumda Mescid-i Aksa’ya yönelik tehditlerin gündem yapılması ve Filistin davasının desteklenmesi adına her yıl Miraç Kandili’nin Dünya Mescid-i Aksa Günü olarak idrak edilmesi kararlaştırılmıştır. Bu yıl Dünya Mescid-i Aksa Günü’nün ikincisi yaşanacak. 28 Haziran’a denk gelen Miraç Kandili’ni gelin hep birlikte Dünya Mescid-i Aksa Günü olarak yaşayalım!