Ramazan… İlahi bir derman

İslam
Gazeteci Yazar Nevzat Bayhan, Zaman gazetesinin yorum sayfasındaki yazısında Ramazan’ın, İnsan-Yaratıcı-Kâinat arasında nurdan bir ilişki olduğunu söyleyerek, bu Kutlu Ay’ın muhteşem...
EMOJİLE

Gazeteci Yazar Nevzat Bayhan, Zaman gazetesinin yorum sayfasındaki yazısında Ramazan’ın, İnsan-Yaratıcı-Kâinat arasında nurdan bir ilişki olduğunu söyleyerek, bu Kutlu Ay’ın muhteşem bereketiyle bütün insanlığı aydınlattığını, feyziyle Müslümanları melekiyet çizgisinin üstüne taşıdığını yazdı.

Bayhan, Ramazan’ın, kültür ve medeniyet; gerek toplum, gerek birey ve gerekse de insanlık hayatında muhteşem bir manzumeyi oluşturduğunu, iki yüze yakın farklı tanımının yapılmasına rağmen kültürün bir toplum yahut toplulukta yetişen insanların, öğrendikleri beceri, dil, inanç, davranış ve alışkanlıkların bütünü olarak kabul edildiğini ifade etti.
Yıkıp, yakıp yok eden bir zihniyetin kültürle, medeniyetle bir ilişkisinin olmadığına dikkat çeken Bayhan, medeniyetin aslında, yapmanın olduğunu, imarın olduğunu, insana insan olmanın izzetini yaşatan ve yaşatma idealiyle bireyi kuşatmanın olduğunu söyledi.
Medeniyet’in, inancın güçlü bir şekilde hissedilmesi için ortam ve zemini insanlık için; yaşanılır, imrenilir ve özenilir kılmak olduğunu söyleyen Bayhan, “Medeniyet, Kuzguncuk’ta ve Dârülaceze’de olduğu gibi, camiyi, kiliseyi, havrayı aynı sokakta, aynı bahçede canlı bir şekilde yaşatmak ve müntesipleri arasında adaleti tesis ederek her türlü emniyeti, barış ve huzuru sağlayabilmektir. Membasında, "insanı yaşat ki devlet yaşasın" anlayışının zerrelerine kadar nüfuz ettiği, ikliminde kardeşliğin üfül üfül estiği kültürde boy atıp medeniyet ağacının meyvesi olan mebde ve müntehayı oluşturan "Değerler"i keşfedebilmektir. İşte Ramazan, uzun bir zaman aralığında aç ve susuz kalabilen insanların kendisine bahşedilen yetenekleri keşfetmesi, her türlü fevrîlik ve bedevîlik karşısında sabırlı ve hoşgörülü davranmasıdır. Zamana mekâna ve insana renk veren ulvi bir medeniyet olarak Ramazan, dünyanın her tarafında nurlu varlığıyla kalpleri fetheden bir anahtar, yüzleri güldüren bir tebessüm, yuvaları şenlendiren bir himmet ışığı, ülkeleri kuşatan nuranî ve ruhanî bir bahardır. Onunla rahmet, bereket, mağfiret, uhuvvet insanlığı sarmalar; onunla merhamet cümle âlemi ve varlıkları kuşatır ve onun ziyasıyla Kâinat nura gark olur. ”dedi.

Yazısının devamında Bayhan, Ramazan’ın ananeyi de, harsı da, uygarlığı da bünyesinde barındırıp şefkatli bağrında geliştiren, en renkli kültürlerle bile ifadede aciz kalınan kültürler üstü, en kadim ve köklü uygarlıklarla bile sınırlanamayan medeniyetler üstü bütün hudutları kuşatan bir umman, müşfik, muhteşem bir sultan, bereketli, şerefli bir şehr-i gufrân olduğunu ifade ederek, “Oruç; çağı, insanı, kevn-ü mekânı ramazanlaştıran İlahî bir dermandır.”dedi.