‘Namaz Kılmadan Gerçek Mümin Olunmaz’

İslam
Dursun Kabaktepe’nin röportajı “Namaz kılmayan Müslümanlar Kur’an’da namazın ne kadar çok önemsendiğini bilmiyorlar. Namazı işleyen ayet ve hadislerin muhteşem etkileri var. Fa...
EMOJİLE

Dursun Kabaktepe’nin röportajı

“Namaz kılmayan Müslümanlar Kur’an’da namazın ne kadar çok önemsendiğini bilmiyorlar. Namazı işleyen ayet ve hadislerin muhteşem etkileri var. Fakat Kur’an okunmuyor, anlaşılmıyor, anlatılmıyor. Namazın anlatılacağı en güzel ve en uygun mekânlar camilerdir. Bir imam her gün birkaç namaz ayetini anlatsa bir yılı doldurur.”

“Sabah Namazına Nasıl Kalkılır?” kitabı iki milyon satış rakamına ulaşan Namaz Gönüllüleri Platformu Sözcüsü Cemil Tokpınar, platform üyeleriyle birlikte namazı anlatmak için Türkiye’yi il il, ilçe ilçe, kasaba kasaba dolaşıyor. Bizde Cemil Tokpınar’a imandan sonra en önemli hakikat olan namazı, Kur’an’da geçen namazla ilgili ayetleri ve Müslümanların namaz konusundaki rahat  davranışlarını sorduk.

NAMAZ KILMADAN GERÇEK MÜMİN OLUNMAZ

Namaz, müminlerin günde en az beş kere kıldıkları, kuşluk, evvabin ve teheccüd gibi nafilelerle 8-10’a kadar çıkardıkları bir ibadet. Müminlerin günlük hayatında bu kadar önem taşıyan namaz, Kur’an-ı Kerim’de nasıl zikredilmektedir?

Kur’an-ı Kerim’de doğrudan namazı emreden ve namazla ilgili 70’ten fazla ayet vardır. Yine 500 civarında, namaz kelimesi kullanılmadan genel bir ifadeyle ama namaza da işaret eden dolaylı ayet bulunmaktadır. Doğrudan namazı konu edinen ayetleri öncesi ve sonrasıyla ayet grubu olarak ele almalıyız.

Çünkü Cenab-ı Hak namazı emrettiği bir ayetin öncesinde ve sonrasında o ayeti pekiştiren başka konuları nazara vermiştir. İşte buna örnek, Bakara’nın ilk 5 ayeti, Enfal’in ilk 4 ayeti, Müminûn’un ilk 11 ayetidir. Bu ayetler arasında o kadar sağlam bağlar vardır ki, Bakara’nın 2. ayetinde zikredilen muttakîlerin ikinci önemli özelliği olan “dosdoğru namaz kılma”nın neticesi, beşinci ayette belirtilir: “Hidayet üzere olmak ve kurtuluşa ermek.”

Bu durumda, namaz ayetlerine misal olarak Bakara’nın 2. ayetine anlam verirken, “Onlar ki, gayba inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan infak ederler” ifadesi, anlam olarak doğru ama eksiktir. Bu ayeti bir derece tefsirî olarak şöyle manalandırmak gerekir: “Kur’an’ın kendilerine hidayet rehberi olduğu takva sahipleri gayba inanır, namazı dosdoğru kılar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan infak ederek Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenlerdir.”

Böylece namazla “takva, hidayet ve felah” arasındaki ilişki gözler önüne serilmiş olur. Takva-namaz ilişkisi, Enfal Suresi’nde; felah-huşulu namaz irtibatı da Mü’minun Suresi’nde anlatılır. Hatta Rabb’imiz, Enfal’de aynı zamanda “namaz kılmadan” “gerçek mümin olunamayacağını” belirtir.

İşte Kur’an’daki namaz ayetlerini sadece “namaz” kelimesinin geçtiği ayet olarak değil de, öncesinde ve sonrasında irtibatlı olduğu ayetlerle birlikte almak gerekir. Konuya bu şekilde bakarsak, doğrudan namaz ayetlerinin yüzlerce olduğunu görürüz.

Bir de dolaylı olarak namazı kast eden ayetlerden söz ettiniz…

Evet, bunları da birkaç grupta ele alabiliriz. Birincisi, namazdaki bir rüknü emreden ayetler, namazı kast etmiş demektir. Kıyam, kıraat, rükû, secde, hatta bazı Kur’an okumakla ilgili ayetler doğrudan veya dolaylı olarak namazla ilgilidir. Mesela, Bakara Suresi’nin 43. ayetinde, “Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin, rükû edenlerle birlikte rükû edin” ayetinde olduğu gibi, rükûdan kasıt yine namazdır. Meryem Suresi, 58. ayetinde peygamberlerden övgüyle söz edilirken, “Onlara Rahman’ın ayetleri okunduğu zaman ağlayarak secdeye kapanırlardı” buyurulur ki, buradaki secdeden kasıt yine namazdır.

İkincisi, namazda en çok zikredilen kelimeler olan tesbih (Sübhanallah), tekbir (Allahüekber), tahmid (Elhamdülillah) ile ilgili ayetlerin birinci hedefi namazdır. Şimdi düşünelim, tesbihi, tazimi, hamd ve şükrü işleyen yüzlerce ayet namazı haykırmaktadır.

SALİH AMELLERİN BAŞI NAMAZDIR

Konuya bu açıdan baktığımızda ne kadar ayet vardır?

Yüzlerce olduğu kesin. Ayrıca her bir Kur’an ayetinin birbiriyle çok yakın irtibatını düşündüğümüzde gerçekten de binlerce ayet bulabiliriz. Nitekim ibadet, takva, itaat, zikir, salih amelle ilgili ayetlerin birinci hedefi de namazdır. Mesela, Kur’an’da itaati ve takvayı emreden ayetlerin birinci adresi namazdır, namazsız takva olmaz. Salih ameli emreden ayetler birinci derecede namazı kast eder. Hz. Ali Efendimize (r.a.) sormuşlar, “Salih amel nedir?” diye. “Tadil-i erkân ile kılınan namazdır” demiş. Kur’an’da birçok yerde salih amel işleyenler ve iman edenler “kurtuluşa erenler, cennetle müjdelenenler” olarak vurgulanır. Demek ki, iman yetmiyor, salih amel şart koşuluyor. Salih amellerin başı namazdır.

Namaz, Kur’an’ın birinci suresinde başlayıp sonuncu suresine kadar her tarafta varlığı hissedilen bir ibadettir. Nitekim Fatiha Suresi’ndeki, “iyyake na’büdü=ancak Sana ibadet ederiz” ayetinin açılımı Kâfirûn Suresi’dir. Baştan sona ibadetten bahsediyor.

Diğer ibadetler de kendi içlerinde namaza destek verirler. Mesela zekât, sadaka, infak Kur’an’da çok emredilir. Niçin? Birçok hikmetleriyle beraber, maddî ihtiyaçlarını karşılayıp daha güzel namaz kılınsın diye… Mesela oruç tutmak Kur’an’ın bir emri. Orucun birçok hikmeti var ama önemli bir hikmeti de Allah’ın ne muhteşem nimetler lütfettiğini hissedip daha coşkulu ve derinlikli namaz kılalım diye… Mesela haccın birçok hikmeti vardır, ama hac aslında namazın kalbine yolculuktur, ibadetin yüreğine gitmektir. Dolayısıyla namazın bir anlamda kronolojik tarihini ve oluşumunu mekânıyla hisseder bir mümin. Bunun için haccın da bir güzel hikmeti, daha huşulu, daha güzel, daha nitelikli namaz kıldırmaktır. Bundan dolayı belki de en huşulu, en gözü yaşlı, en coşkulu namazlarımızı hacda kılarız.

Kur’an namazı bu kadar önemsemesine rağmen Müslümanların namaza ilgisizliğini ve ihmalini nasıl yorumlamalıyız?

Özellikle namaz kılmayan Müslümanlar Kur’an’da namazın bu kadar çok önemsendiğini bilmiyorlar ki… Namazı işleyen ayet ve hadislerin muhteşem etkileri var. Fakat Kur’an okunmuyor, anlaşılmıyor, anlatılmıyor. Namazın anlatılacağı en güzel ve en uygun mekânlar camilerdir. Bir imam her gün birkaç namaz ayetini anlatsa bir yılı doldurur. Maalesef bunu yapan din görevlisi çok az.
Şükürler olsun ki, son birkaç yıldır namazı önemseyen çalışmalar arttı. Namazı gündeme getiren programlar, medyadaki haberler, sanatsal çalışmalar yeni ufuklar açtı. İnşaallah önümüzdeki yıllarda namaz adına çok güzel gelişmeler olacak.

Moralhaber.net