Mahşer provası diye adlandırılan Arafat’taki buluşma, insan seli olarak fotoğraflara yansıdı.
Milyonlarca Müslüman aynı anda el açıp dua ederken, Arafat meydanı gözyaşlarıyla ıslandı. Türk hacı kafilesinin başında bulunan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez de, vakfe duasında bütün Müslüman ülkeler için barış ve istikrar dileğinde bulundu. Şehitlerin yanı sıra Van’daki depremde hayatını kaybedenler ile Afrika’da açlıkla mücadele edenlere de duasında yer verdi. Yaklaşık 100 bin Türk, aynı anda "amin" diyerek Görmez’in duasına iştirak etti. Duanın yakarışlara dönüştüğü bölümlerde ise hacılar gözyaşlarına boğuldu.
Dün Arafat vakfesiyle birlikte 4 milyon civarında insan, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sas)’in Veda Haccı’nı yaptığı ve Veda Hutbesi’ni okuduğu son hacdan itibaren bin 422’nci haccı da tamamlamış oldu. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, öğle ve ikindi namazını cem ederek kıldırmasının ardından bazı hacı adayları büyük çadırda, büyük çoğunluğu ise kendi kaldıkları çadırda vakfeye durdu. Vakfe duasının ardından hacılar birbirini tebrik etti. Bu sene ilk kez Diyanet İşleri başkanı olarak hacca gelen Görmez, 23 sayfa tutan vakfe duasını gözyaşları içinde yaklaşık yarım saatte okudu. İlahi, dualar ve Peygamber’in Veda Hutbesi’nin okunmasıyla devam eden programda Mehmet Görmez, hac sohbeti yaptı. Hacı olmanın sıradan bir olay olmadığını vurgulayan Görmez, hacca niyet edenlerin yeryüzünde en büyük gayelerinin, en büyük maksatlarının Rabb’in rızası olacağını ilan ettiklerini belirterek, "İlanın ötesinde ‘Rabb’im Sana geliyoruz. Sana sığınıyoruz. Bizim Senden başka melceimiz yoktur’ dedik.” diye konuştu.
Arafat vakfesinin önemine işaret eden Görmez, "Sizin buradaki duruşunuz, dünyamızı ateşe atan, insanlığı kana bulayan, başımıza iki dünya savaşı çıkaran, ırkçılığa ve her türlü ayrımcılığa karşı bir duruştur." dedi.
Görmez: Kadınlarımıza nezaketle davranmayı öğrenerek dönelim
Yüce Yaratıcı’nın terk edilmesini istediği şeyleri, Arafat’tan ayrılırken burada bırakmanın önemine değinen Mehmet Görmez, kinin, nefretin, cimriliğin, insan onurunu zedeleyen gıybet ve dedikoduların, ırkçılık ve hasetin, ayrımcılığın, nefretin geride kalmasını istedi. "Bize emanet edilen kadınlarımıza nezaketle davranmayı öğrenerek dönelim buradan. Öylece gidelim şeytan taşlamaya." şeklinde konuşan Görmez, atılan her taşın hacı adaylarının içindeki bir kötülüğü şeytana iade etmesini, şeytanla arasını açmasını temenni etti. Hacılar, akşam saatlerinde Müzdelife’ye hareket etti. Burada da vakfeye duran hacılar, daha sonra şeytan taşlamak için Mina’ya hareket etti.
Zaman