İslamiyet Öncesi Arap Yarımadası Özellikleri Nelerdir? İslamiyet Öncesi Arap Yarımadası kısaca…

İslam
İslamiyet Öncesi Arap Yarımadasında dini hayat nasıldı? İslamiyet Öncesi Arap Yarımadasında hangi dinler vardı? İslamiyet Öncesi Arap Yarımadasında siyasi hayat… İslamiyet Öncesi Arap Yarımadası...
EMOJİLE

İslamiyet Öncesi Arap Yarımadasında dini hayat nasıldı? İslamiyet Öncesi Arap Yarımadasında hangi dinler vardı? İslamiyet Öncesi Arap Yarımadasında siyasi hayat… İslamiyet Öncesi Arap Yarımadasında sosyal hayat nasıldı? Cahiliye Döneminin genel karakteri nasıldı? İslamiyet Öncesi Arap Yarımadasında sosyal sınıflar nelerdi? Eyyâmü’l-Arab nedir? Ficar Savaşı nedir? İslamiyet Öncesi Arap Yarımadasında Aile… İslamiyet Öncesi Arap Yarımadasında kültürel hayat nasıldı? Muallakat nedir? Ahbâr nedir? Eyyâmü’l- Arab nedir? Ensâbü’l-Arab (nesep ilmi) nedir? İslamiyet Öncesi Arap Yarımadasında tevhid inancına sahip olanlara ne denirdi? İslamiyet Öncesi Arap Yarımadası cahiliyet dönemi… İslamiyet Öncesi Arap Yarımadası haritası… İslamiyet Öncesi Arap Yarımadasının özellikleri kısaca… 

Arap Yarımadası; Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarının kesiştiği Güneybatı Asya’nın güneyinde yer alır. Doğudan Uman ve Basra körfezleri, güneyden Aden Körfezi ve Arap Denizi, batıdan da Kızıldeniz ve Akabe körfezleriyle doğal sınırları çizilmiştir. Arabistan; kuzey, güney ve Hicaz olmak üzere üç coğrafi bölgeye ayrılır. Yarımada’nın İslam tarihi açısından en önemli bölgesi Hicaz’ı içinde bulunduran Orta Arabistan’dır. Hicaz’ın en önemli şehirleri ise Mekke, Yesrib ve Taif’tir.

İslamiyet Öncesi Arap Yarımadasında Hangi Dinler Vardı?

Cahiliye Dönemi’ndeki müşrik Arapların dinleri hakkındaki en güvenilir bilgiyi veren kaynak Kur’an-ı Kerim’dir. Pek çok kadim inanç sisteminin yaşadığı Arap Yarımadası’nda özellikle şu inançlardan bahsetmek mümkündür:

  • Yahudilik
  • Sâbiîlik
  • Hristiyanlık
  • Mecûsîlik
  • Putperestlik
  • Haniflik

İslamiyet Öncesi Arap Yarımadasında Siyasi Hayat

İlk çağlarda yaşayan Araplardan sonradan yok olan kavimlere Bâide, İslam’ın ortaya çıkışına kadar varlıklarını koruyanlara da Bâkiye adı verilmiştir.

İslam Öncesi Arap Yarımadasında kabilecilik yaygındı. Kabilecilik, Arap toplumu için bir dinamoydu. Özellikle akraba hukukunun gözetilmesi, kabileye sığınan mazlumun bilâ kayd u şart korunması gibi hususlar göz önüne alındığında önemli bir erdem dahi sayılabilir. Ancak aynı zamanda zalim de olsa kabileden birinin korunması ve ortada hakkı yenen biri olsa da o hakkı yiyenin mensup olduğu kabile dolayısıyla ondan hesap sorulamaması gibi durumlar ciddi mağduriyetlere sebep oluyordu.

İslamiyet Öncesi Arap Yarımadasında Sosyal Hayat

İslam Öncesi Dönemde sosyal ve kültürel hayat, cahiliye kavramı ile yakından ilgilidir. Cahiliye ifadesi ile Arapların İslam’dan önceki dönemleri kastedilmektedir. Bu döneme cahiliye denilmesi ile ilgili olarak iki yaklaşım bulunmaktadır.

Birincisi “cahiliye” sözlük anlamı olarak bilgisizlik anlamına gelmektedir.

İkincisi “cahiliye” kelimesi hilm kelimesinin zıddıdır. Hilm; sabır ile hareket ederek intikam duygularından vazgeçmek ve nefsi kontrol altına almak anlamına gelmektedir.

Cahiliyet Döneminin Genel Karakteri Nasıldı?

Arapların çevrelerinde yaşayan topluluklara nispetle medeniyet bakımından geri kalmışlardır. Bunun en önemli sebepleri Arap Yarımadasında Bedevi yaşama tarzının hâkim olması  ve kendilerini kötülük yapmaktan alıkoyacak bir dine sahip olmamalarıdır.

Araplar yaşayış tarzları bakımından iki açıdan değerlendirilir:

1 ) Bedevi:

Kısıtlı tabiat koşulları içinde çölde konargöçer olarak geçimini sağlayan insanlara bedevi denir. Bedeviler, zorlu şartların bir sonucu olarak kaba, şiddete yatkın ve savaşçı insanlardı. Geleneklerine bağlı bedeviler, bilmedikleri her şeye düşmandılar. Geçimlerini kendi ürettikleri eşyayla ihtiyaç duydukları eşyayı değiş tokuş yaparak gerçekleştirirlerdi. Bazen de zor kullanarak bölgelerinden geçmekte olan zengin bir kervanın mallarını yağmalarlardı.

2 ) Hadariler:

Hadariler, Mekke, Medine ve Taif gibi şehirlerde yaşayan insanlardı. Geçimlerini ziraat ve ticaret ile sağlıyorlardı. Hadariler asırlarca Sâsânî ve Bizans sınırlarında yarı bağımsız yönetimler kurmuşlardı.

İslamiyet Öncesi Arap Yarımadasında Sosyal Sınıflar Nelerdi?

İslam’ın ilk muhatapları olan Mekkeliler, kabile anlayışına bağlı hareket etmekteydi. Kişi, kabilesinin kimliği ile yaşıyordu. Put, kabilesinin putu olduğu için saygın görülüyor; gelenekler ataları öyle kabul ettiği için doğru sayılıyordu. Bu dönemde toplum üç sınıftan oluşmaktaydı:

  • Hürler
  • Mevali
  • Esirler

Mekke’de Kusay soyundan olanlar, hürlerin de üstünde bir asilzade sınıfı oluşturuyorlardı.

Azat edilmiş köle ve cariyelere mevali denirdi. Mevaliler, köle gibi olmamakla beraber hürlerle aynı haklara sahip olamazlardı.

Esirler; köle ve cariyelerden oluşmaktaydı. Köleler mal ve eşya gibi alınıp satılır, miras yoluyla bir kimseden diğerine geçer ya da hediye edilirdi.

İslamiyet Öncesi Arap Yarımadasında kan davaları, kabilelerin kendilerini uzak tutamadıkları sosyal bir sorundu. Kan davasında bir kimsenin işlediği suçtan bütün kabilesi sorumlu olurdu. Aynı şekilde saldırıya uğrayan bir kimsenin intikamını da kabile üyelerinin tamamı almak durumundaydı.

Cahiliye Dönemi’nde aralarında anlaşma bulunmayan iki kabile birbirine düşman sayılmıştır. Kabile savaşları o kadar sıradan hâle gelmiştir ki baskın ve yağma bir geçim vasıtası olmuştur. Arapların katıldığı bu savaşlar için Eyyâmü’l-Arab ifadesi kullanılır.

Cahiliye Devri’nde savaşmanın yasak olduğu aylar vardı. Bu aylar; Zilkâde, Zilhicce, Muharrem, Recep aylarıydı. Bu aylarda düşmanlığa ara verirler ve her türlü saldırıdan kaçınırlardı. Ancak haram aylarda bir çatışma gerçekleşirse buna ficar savaşı denirdi.

İslamiyet Öncesi Arap Yarımadasında Aile

Araplarda evlilik, sosyal hayatı belirleyen önemli bir müesseseydi. Evlilik daha çok kabile içinden yapılırdı. Evliliklerde soyda denkliğe önem verilirdi. Kadın ancak çocuk sahibi olduğunda aileye katılmış sayılırdı. Evlilik yoluyla elde edilen akrabalığı önemsemezlerdi. Gerek namus gerekse geçim kaygısıyla kız çocuklarını diri diri toprağa gömme âdeti bulunmaktaydı.

İslamiyet Öncesi Arap Yarımadasında Kültürel Hayat

İslam’dan önce Arap toplumunda yazı çok gelişmemişti. Cahiliye Arapları kültürlerini büyük ölçüde sözlü olarak sonraki nesillerine aktarırdı. Bu nedenle toplumsal hayatta şiirin çok önemli bir yeri vardı.

Şairler, kabilelerin zaferleri, düşmana besledikleri kinleri, hicivleri, ve tabiata dair güzellikler hakkında şiir okurlardı.

Kültürel hayatta panayırlar önemli bir yer tutardı. Haram aylarda Ukâz, Zülmecâz ve Mecenne’deb’de, Rebiülevvel ayında ise Dûmetü’l-cendel’de panayırlar kurulurdu. Bu panayırlar arasında özellikle Ukâz şiir alanında en görkemli olanıydı.

Farklı bölgelerden gelen tüccarların dışında panayırları fırsat bilen şairlerin katılımıyla şiirler söylenir, konuşma ve yarışmalar yapılırdı.

Kültürel hayatı besleyen bu panayırlarda dikkati çeken bazı şiirler, keten bezinden yapılmış tomarlara altın suyu ile yazılıp Kâbe’nin duvarına asılırdı. Bu şekilde şairlerin Kâbe’ye asılan seçkin kaside koleksiyonuna muallakat denilmiştir.

Cahiliye Devri mensur edebiyat ürünlerinin başında ahbâr ve Eyyâmü’l- Arab gelir.

Arapların eski tarihlerine dair destansı her türlü rivayete ahbâr denilmektedir.

Arapların kahramanlık vasıflarını öne çıkaran destansı hikayelere Eyyâmü’l-Arab denir. Ahbârın özel bir kısmını oluşturur.

Ensâbü’l-Arab (nesep ilmi) nedir?

Ensâbü’l-Arab (nesep ilmi) Cahiliye Devri kültürel ürünlerinin en önemli unsurlarından biridir. Arapların nesep ilmine ilgi duymalarının sebebi olarak;

  • Atalarının soy bilgisine dair bilgi sahibi olmak.
  • Kabileler arası ittifakları düzenlemek.
  • Dost ve düşmanlıklarını belirlemek gibi etkenler gösterilebilir.

 

İSLAMİYET ÖNCESİ ARAP YARIMADASI HARİTASI