‘İslam dini yanlış anlayışların tehdidi altında’

İslam
Diyanet İşleri Başkanlığı, Hacettepe Üniversitesinin Beytepe Yerleşkesi’ndeki Beyaz Ev Restoran’daİslam ülkelerinin büyükelçilerine iftar verdi. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, eşi H...
EMOJİLE

Diyanet İşleri Başkanlığı, Hacettepe Üniversitesinin Beytepe Yerleşkesi’ndeki Beyaz Ev Restoran’daİslam ülkelerinin büyükelçilerine iftar verdi.

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, eşi Hatice Görmez ile davetlileri kapıda karşıladığı programın sonunda yaptığı konuşmada, mümin ve Müslüman her insanın kendisine “Biz nereye gidiyoruz?” diye sorması gerektiğini kaydederek, “Ortak evimiz, ortak yurdumuz olan dünyamızı ne hale getirdik? Biz İslam coğrafyasında emanı ve selamı neden kaybettik? Halbuki selam olmadan İslam, eman olmadan iman olmaz” ifadelerini kullandı.

“İslam, birtakım yanlış anlayışların tehdidi altında”

Görmez, İslam coğrafyasında en önemli sorununun eman ve güvenlik olduğunu vurguladı.

“Eman” sorununun dünyada yaşayan bütün Müslümanların “iman” sorununa dönüştüğüne dikkati çeken Görmez, “Başka dünyalarda nefretin, öfkenin ve düşmanlığın, İslam’a yönelik düşmanlığın gelişmesine neden oluyor. Sadece İslam dünyasında bir güvenlik sorunu yok. İslam’ın kendisinin bir güvenlik sorunu ile karşı karşıya olduğunu ifade etmek isterim” değerlendirmesinde bulundu.

Görmez, sözlerini şöyle sürdürdü:

” İslam dini, yeni ortaya çıkmış birtakım yanlış anlayışların tehdidi altındadır. Son 10 yılda, şiddetin gölgesinde ortaya çıkan yeni dini anlayışlar, İslam’ın yeryüzüne getirdiği rahmet mesajlarını tehdit etmeye başlamıştır. Bu nedenle bütünİslam ülkelerinin din eğitimini, dini eğitim veren mekanizmalarını gözden geçirmesi gerekiyor. ‘Biz nerede hata yaptık?’ sorusunun cevabı üzerinde hep birlikte durmamız lazım. Harici sebepleri hepimiz biliyoruz ancak yüce dinimiz bu tür sorunları önce kendi nefsimizde, kalbimizde aramaya bizi davet eder.”

“Kalplerin katılaştığı bir zaman diliminden geçiyoruz”

“Kalplerin katılaştığı bir zaman diliminden geçiyoruz” diyen Görmez, şunları kaydetti:

“Yoksa karıncaya bile şefkat etmekle mükellef olan bir mümin, nasıl kendi kardeşini tekbir getirerek cami içinde öldürmeye teşebbüs edebilir? Sevgili Peygamberimize atfedilen bir cihad-ı ekber kavramı vardır. Rivayete göre Bedir Savaşı gibi Müslümanların geleceğini belirleyen bir savaştan dönerken Sevgili Peygamberimiz, ‘Biz küçük cihattan büyük cihada döndük’ demiştir. Bugün kendi kalbiyle, kendi nefsiyle, kendi hevasıyla, güç tutkusuyla cihat etmeyen nice insanlar, kendi kardeşlerini katlediyor ve bu katletmeye de cihat adını verebilmektedirler.”