Hz. Muhammed Nasıl Bir Gençti?

İslam
Röportaj: Arzu Erdoğral Kutlu Doğum Haftası çerçevesinde düzenlenen etkinlikler, Hz. Peygamberi anlama doğrultusunda önemli bir işlevsellik görevini yerine getirme çabalarına katkı sağlarken bu haftay...
EMOJİLE

Röportaj: Arzu Erdoğral

Kutlu Doğum Haftası çerçevesinde düzenlenen etkinlikler, Hz. Peygamberi anlama doğrultusunda önemli bir işlevsellik görevini yerine getirme çabalarına katkı sağlarken bu haftayı sadece anma programına dönüştürme endişesi de birçok kesim tarafından dillendirilmeye başlandı. Bu endişeleri ve bu konu ile ilgili neler yapılabileceğini çalışmaları ile adından sıkça söz ettiren Sonpeygamber. İnfo Genel Yayın Yönetmeni Fatma Ekinci’ye sorduk.

Kutlu Doğum etkinlikleri çerçevesinde geçtiğimiz hafta çok güzel çalışmalar yapıldı. Ancak ne var ki Peygamberimizi tanımak ve anmak sadece bir hafta ile sınırlı kalmamalı.  “Son Peygamber İnfo” olarak siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Kutlu Doğum Haftası Türkiye’de Efendimizi tanımak ve onunla olan bağımızı güçlendirmek için iyi  bir vesile  olmakla beraber son yıllarda etkinliklerin bir kısmının anma programlarına dönüşmesi, promosyon dağıtımlarıyla sektörel bir ağın oluşması nedeniyle sorgulanması gereken bir yere doğru gitmeye başladı. Yapılan etkinlik ve bu dönemde sayısı hızla artan yayınların  Hz. Peygamberi tanımaya ne kadar imkan sağladığı, gündemimize onun uygulamalarını almamıza yol açıp açmadığından çok ne kadar kalabalıklara ulaşılabildiği önemli  görülüyor. Ayrıca “bir program ne kadar duygusal bir içerik taşıyorsa o kadar iyidir” algısı da bu sapmanın bir başka ifadesi olarak çıkıyor karşımıza.  Bu nedenle Kutlu Doğum Haftasını anma günlerine dönüştürmeden yoğun olarak bu dönemde yaşanan duyguların bilince dönüştürülmesi ve tüm yıla yayılarak hayatın her alanında Peygamber Efendimizin örnek alınmasını sağlayacak bir işlevsellik kazandırılması gerekiyor.
 
Sizce, Peygamber Efendimizi yeterince daha doğrusu gereği gibi tanıyor muyuz?

Sonpeygamber. info web portalı yayına girmeden önce 2005 yılında yaptığımız bir sokak röportajı, farklı görüş ve düşüncedeki pek çok insanın ortak payda olarak Hz. Peygamber’e  sevgi ve saygı duyduğunu, ancak hakkında oldukça az şey bildiğini   ortaya koymuştu. Hayatı hakkındaki tüm detayların bilinmesine ve zengin bir siyer literatürünün varlığına rağmen Peygamber Efendimizin günümüz insanı tarafından yeterince tanınmaması veya yanlış tanınması ilk bakışta şaşırtıcı gelebilir. Ancak Hz. Peygamberi tanımak sadece kronolojik bir tarihsel bilgiyle olmaz. Kur’an’ın “Üsve-i hasene” , örnek insan olarak tanımlamasını da hatırlarsak Efendimizi gereği gibi tanımanın yolunun sünnetini hayatımıza taşımaktan geçtiğini görürüz.

Hayatın akışı içerisinde insanoğluna yolunu bulması için rehber olarak gönderilen bir Peygamberi örnek almak çok zor mudur ki insan denilen varlık bunu düşünme gereği bile duymuyor?

“Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız; sevdiriniz nefret ettirmeyiniz” diyen bir Peygamberin örnek alınması zor olamaz elbette. Ancak insanoğlu modern hayatın hızı ve dayatmaları, dini ve ahlaki değerlerin altüst oluşu karşısında bir şaşkınlık yaşıyor, kendi benliğinden uzaklaşıp yabancılaşan bireyin bunun muhasebesini yapması için öncelikle bir bilinç düzeyine ulaşması ,farkındalık geliştirmesi gerekiyor.

Peygamberimiz ile ilgili en çok merak edilen nedir? Sitenize en çok hangi konularda sorular geliyor?

Sonpeygamber.info’ya, Peygamber Efendimizle ilgili hemen her konuda soru gelebiliyor, ancak en çok Peygamberimizin ailesi  ve özel yaşamıyla ilgili soru geldiğini söyleyebilirim.

Hz. Muhammed nasıl bir gençti? Sizce günümüzde gençler Peygamberimizin o yıllarından nasıl bir ders çıkarmalılar kendilerine?

Hz Peygamberin nübüvvet öncesi döneme, gençlik yıllarına dair rivayetlerde genellikle onun ahlaki vasıfları üzerinde duruluyor. El-emin oluşu, cömertliği, savunmasız ve güçsüzlerin yanında yer alışı, ticari hayatta dürüstlüğü tüm kaynaklarda zikrediliyor. İnsani ve evrensel hasletler bunlar. Bu vesileyle günümüz gençlerinin bu vasıfların her türlü dünyevi zenginlikten daha değerli olduğu, hayatı anlamlı kılmanın yolunun erdemden geçtiğini ve toplumsal-insani mesellerle ilgilenmenin peygamberi bir gelenek olduğunu unutmamaları gerekir. Sosyal sorumluluklarımız bulunduğunu ve gençlerin dinamizmi ile tecrübeyi birleştirirsek daha güzel bir dünya hazırlanabileceğine inananlardanım. Ancak yetişkinlerin örnek oldukları bilinciyle hareket etmeleri de çok önemli.
 
“Son Peygamber İnfo” Siyer- Edebiyat ilişkisini mercek altına aldınız. Önümüzdeki günlerde neler yapmayı hedefliyorsunuz? Çalışmalarınıza katılmak isteyenlerin ne yapması gerekiyor?

Sonpeygamber.info Siyer Atölyesi’nde alanın uzmanlarıyla her yıl farklı tema ve konuklarla  siyer yazıcılığı tartışılıyor. Geçtiğimiz yıl Siyer-Edebiyat ilişkisi, bu yıl da Türkiye’de Popüler Siyer Çalışmaları ele alındı. Sunulan tebliğler ve sonuç bildirileri de kitaplaştırılıyor. Atölye çalışmaları akademik içerikleri nedeniyle alanın ilgilisi uzmanların katılımıyla gerçekleşiyor. Ancak tüm Sonpeygamber.info kullanıcılarına açık olmak üzere her yıl Hadis ve Siret Araştırma Ödülleri Töreni düzenliyoruz. Bu yılın ödül töreni 9 Nisan 2011 tarihinde Kültür Bakanımızın katılımı ve İRCİCA’nın katkısıyla Yıldız Sarayı Çit Kasrı’nda gerçekleştirildi. Okuyucularımız etkinliklerimizi siteden de takip edebilirler.

on5yirmi5.com