Siyer Araştırmaları Merkezi’nin yürüttüğü 82 İl 82 Sahabî projesinin 55. programının durağı Bingöl’dü. Bingöl, Diyanet-Sen Şubesi’nin ev sahipliliğini yaptığı program, Belediye Kültür Merkezi Salonu’nda yoğun bir katılım ile gerçekleşti. Salonu tıklım, tıklım dolduran Bingöllülerin çoğu programı ayakta dinlemek zorunda kaldı.
Çalık: Hz. Hüseyin Hakk’ın temsilcidir
Kur’an’ı Kerim tilaveti ile başlayan program, Diyanet-Sen Bingöl Şube Başkanı Mücahit Çalık’ın selamlama konuşması ile devam etti. Çalık, Sahabe’nin ve Hz. Hüseyin’in anlaşılmasının önemine dikkat çekerek: “Hz. Hüseyin hakkın temsilcisidir. Bize düşen onu iyice anlamak ve onun gibi çağın Yezidlerine karşı durmaktır” dedi ve projeden dolayı Siyer Vakfı’nı tebrik etti.
Ehl-i Beyt’i sevmek Peygamber’in hakkıdır
Daha sonra kürsüye Muhammed Emin Yıldırım Hoca davet edildi. Yıldırım: “Sevginin çok önemli bir amel olduğunu ve insanı kurtaran en mühim vesile olduğunu” belirttikten sonra şöyle dedi: “Sevmek kurtuluştur ve imanî bir sorumluluktur. Allah’ı sevmek, imanın hakkıdır. Peygamber’i sevmek, Allah’ın hakkıdır. Genelde Sahabe’yi, özelde Ehl-i Beyt’i sevmek ise Peygamber’in hakkıdır…”
Neden Bingöl’de Hz. Hüseyin?
Muhammed Emin Hoca, neden Bingöl’de Hz. Hüseyin’in anlatılacağına ise şöyle değindi: “Bingöl’de Ehl-i Beyt sevgisinin ne kadar çok olduğunu ben iyi bilirim. Hz. Hüseyin sevdasının burada ne kadar derin olduğunu da bilirim, bundan dolayı Bingöl’ün nasibi, Şehitlerin Sertacı olan Hz. Hüseyin oldu. Allah, onu hakkı ile tanımayı ve yolunu yol olarak edinmeyi hepimize nasip etsin… Hz. Hüseyin demek, nübüvvet evinin meyvelerinden biri demektir. Nübüvvet evinin meyveleri demek, Peygamber ağacının dallarından bize uzanan güzel nimetler demektir. Çünkü Efendimiz (sas) demiştir ki: “Her Peygamber’in nesli kendindendir, benim neslim ise Fatıma’dandır.” Dolayısı ile Hasan ve Hüseyin demek; Evlad-ı Ali demektir; ama Nesl-i Muhammedi demektir…”
Cennet gençlerinin efendisi
Konuşmasına Hz. Hüseyin’in hayatına beş farklı pencere açarak devam eden Muhammed Emin Hoca, onun Dedesi Resulullah, Annesi Fatıma, Babası Ali, Abisi Hasan ve Kendi nefsi ile olan hatıralarını çok güzel tablolarla anlattı. Dedesi ile olan hatıraları gözyaşlarına sebep oldu. Peygamberimizin torunu için bir gün şöyle dediğini söyledi: “Hüseyin bendendir, bende Hüseyindenim; Hüseyin bendendir, bende Hüseyindenim! Allah’ı seven Hüseyin’i sever! Hüseyin torunlardan bir torundur!”
Yezidlere karşı durmak, Hüseyin’in tavrıdır
Hz. Hüseyin’in anne ve babası ile olan hatıralarını da anlatan Yıldırım, Hz. Hasan’ın vahdet adına attığı o büyük adımı da çok güzel ifadelerle açıkladı. Hz. Hasan’dan da bu ümmetin alacağı mühim dersler olduğunu söyleyen Yıldırım, “İslam ümmetinin birliği Hz. Hasan gibi hilafet yüzde yüz senin hakkın olmasına rağmen, hakkından ümmet için vazgeçmeye bağlıdır” diye konuştu. Konuşmasının sonlarında Kerbala’ya da değinen Yıldırım, o gün var olan tavırların bugünde var olduğuna dikkat çekerek, “yüreklerin sadece Hüseyin ile olması yetmez, bileklerinde onunla olması gerekir” dedi.
Hz. Hüseyin’den alınacak dersler
Ehl-i Beyt’in ilk halkasının aleme, “Hz. Ali’nin eliyle istikameti, Hz. Fatıma’nın eliyle iffeti, Hz. Hasan’ın eliyle vahdeti, Hz. Hüseyin’in eliyle şehadeti, Hz. Zeyneb’in eliyle izzeti, Hz. Ümmü Gülsüm’ün eliyle dirayeti” öğrettiğini söyleyen Muhammed Emin Hoca, çok önemli mesajlarla konuşmasını sonlandırdı.
Bingöllülere farklı anlar yaşatan program gözyaşları ile sona erdi.