Haram Mal Bir Getirir, Üç Götürür

İslam
Temelinde kötü niyet, yanlış yol bulunan biriktirmeler hayırla sonuçlanmaz. Ehl-i insaf insan kazancına dikkat eder. "Nereden gelirse gelsin, yeter ki gelsin!" demez. Helal kazanmak için kıl...
EMOJİLE

Temelinde kötü niyet, yanlış yol bulunan biriktirmeler hayırla sonuçlanmaz.

Ehl-i insaf insan kazancına dikkat eder. "Nereden gelirse gelsin, yeter ki gelsin!" demez.

Helal kazanmak için kılı kırk yarar. O hassas insanların toprağına da bereket yağar.Mevlânâ Hazretleri, "Önce fareyi def et sonra buğday topla" buyurur.

Fareler ambarın içine kadar girmişse buğday toplamak gülünçtür. Bundandır ki her biriktirme artmayı sağlamaz. Temelinde kötü niyet, yanlış yol bulunan biriktirmeler hayırla sonuçlanmaz.

Ehl-i insaf, nereden nasıl gelirse gelsin, yeter ki gelsin, demez. Gelecekse hayırla, güzellikle gelsin, der.

Haram mal bir getirir, üç götürür.

Gafil adam bilmez ki şu ambarına doldurup durdukları bereketsizlik sebebidir. Üstelik var olan iyiliklerini de tüketip gider. Sanır ki bir + üç + beş = dokuz eder. Bilmez ki buz, ateşi görünce eriyip gider.

Behlül Dana Hazretleri, Harun Reşit’ten bir görev ister. Harun Reşit, ona çarşı-pazar ağalığını (denetimini) verir.

Behlül, hemen işe koyulur. İlk önce bir fırını denetler. Ekmekleri tartar, bütün ekmeklerin gramajı eksik çıkar.

Fırın sahibine sorar: "Durumun nasıl, geçinebiliyor musun?"

Fırıncı, bir dokun, bin ah işit, cinsinden. Sıkıntılarını anlatmaya başlar, bir türlü geçinemiyor, iki yakası bir araya gelmiyormuş…

Behlül bir şey demeden fırından ayrılır. Bir başka fırına geçer. Orada da ekmekleri tartar, bütün ekmeklerin gramajı ya tamam ya da bir miktar fazla. Fırıncıya sorar, "Geçimin nasıl, hâlinden memnun musun?"

Hamd olsun her şey yolunda, der fırıncı. Güzel güzel geçinip gidiyoruz.

Behlül başka bir yere uğramadan Harun Reşit’e gider ve ondan yeni bir görev ister.

Padişah, "Ne çabuk bıktın verdiğimiz görevden." diye sorar.

Behlül izah eder: Efendim, çarşı pazar kendi ağalığını kurmuş, herkes kendi yolunu kendisi seçmiş, seçtiği yola göre de cezasını, mükâfatını görüyor. Bana ihtiyaç kalmamış.

KAZANIYOR GÖZÜKENLER ALDANIYOR OLMASIN!

Ağalık çarşı pazarı tutmuş, herkes kendine bir kural koymuş, şeytanı bile atlatan hile yolları bulmuş, garipleri masumları aldatan tuzaklar kurmuş…

Varsın öyle olsun. Kazanıyor gözükenler günlük, mevsimlik sermayeleriyle övünüp sevinsinler.

Lakin, bütün hileleri, tuzakları, haksızlıkları gören, bilen biri vardır. Bütün yanlış birikimleri tepetaklak edecek bir güç, bir sonsuz âdil vardır.

Ya bu baş aşağı düşüşleri, devasa iflasları ne sanırsınız? Her şeyi helal yoldan kazanmak için kılı kırk yaran hassas yürekler de kendilerine salim bir yol tutturmuş giderler. Böyle hassas insanların toprağından bereketi çağıran bulutlar hiç eksik olmaz.

Zaman