Adiyat Suresi ve Anlamı

İslam
﷽ وَالْعَادِيَاتِ ضَبْحًاۙ ﴿1﴾ فَالْمُورِيَاتِ قَدْحًاۙ ﴿2﴾ فَالْمُغ۪يرَاتِ صُبْحًاۙ ﴿3﴾ فَاَثَرْنَ بِه۪ نَقْعًاۙ ﴿4﴾ فَوَسَطْنَ بِه۪ جَمْعًاۙ ﴿5﴾ اِنَّ الْاِنْسَانَ لِرَبِّه۪ لَكَنُودٌۚ ﴿6﴾ وَاِنَّهُ...
EMOJİLE


وَالْعَادِيَاتِ ضَبْحًاۙ ﴿1﴾ فَالْمُورِيَاتِ قَدْحًاۙ ﴿2﴾ فَالْمُغ۪يرَاتِ صُبْحًاۙ ﴿3﴾ فَاَثَرْنَ بِه۪ نَقْعًاۙ ﴿4﴾ فَوَسَطْنَ بِه۪ جَمْعًاۙ ﴿5﴾ اِنَّ الْاِنْسَانَ لِرَبِّه۪ لَكَنُودٌۚ ﴿6﴾ وَاِنَّهُ عَلٰى ذٰلِكَ لَشَه۪يدٌۚ ﴿7﴾ وَاِنَّهُ لِحُبِّ الْخَيْرِ لَشَد۪يدٌۜ ﴿8﴾ اَفَلَا يَعْلَمُ اِذَا بُعْثِرَ مَا فِي الْقُبُورِۙ ﴿9﴾ وَحُصِّلَ مَا فِي الصُّدُورِۙ ﴿10﴾ اِنَّ رَبَّهُمْ بِهِمْ يَوْمَئِذٍ لَخَب۪يرٌ ﴿11﴾

 

Bismillâhirrahmanirrahim.
﴾1-6﴿ Vel âdiyâti dabhâ(dabhan). Fel mûriyâti kadhâ(kadhan). Fel mugîrâti subhâ(subhan). Fe eserne bihî nak’â(nak’en). Fe vesatne bihî cem’â(cem’an). İnnel insâne li rabbihî le kenûd(kenûdun).
﴾7﴿ Ve innehu alâ zâlike le şehîd(şehîdun).
﴾8﴿ Ve innehu li hubbil hayri le şedîd(şedîdun).
﴾9-11﴿ E fe lâ ya’lemu izâ bu’sira mâ fîl kubûr(kubûri). Ve hussıle mâ fîs sudûri. İnne rabbehum bi him yevme izin le habîr(habîrun).

 

Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
﴾1-6﴿Soluk soluğa süratle koşan, (koşarken ayaklarını) vurarak ateş çıkaran, sabah erkenden baskın yapan, orada tozu dumana katan ve düşman topluluğunun ortasına dalan atlara andolsun ki, insan gerçekten Rabbine karşı pek nankördür.
﴾7﴿ Hiç şüphesiz buna kendisi de şahittir.
﴾8﴿ Hiç şüphesiz o, mal sevgisi sebebiyle çok katıdır.
﴾9-11﴿ Acaba o bilmiyor mu ki, kabirlerde bulunanlar çıkarıldığı ve kalplerdeki ortaya konulduğu zaman, işte o gün onların Rabbi kendilerinin her halinden mutlaka haberdardır.

 

Âdiyât  Sûresi’nin Nüzûlü

Âdiyât  Sûresi, Mushaftaki sıralamada yüzüncü, iniş sırasına göre on dördüncü sûredir. Asr Sûresi’nden sonra, Kevser Sûresi’nden önce Mekke’de inmiştir. Medine’de indiğine dair rivayetler de vardır. (bk. Şevkânî, V, 566)

Âdiyât  Sûresi’nin Adı/Ayet Sayısı

Sûre adını 1. âyette geçen ve “koşan atlar” anlamına gelen âdiyât kelimesinden almıştır.

Âdiyât  Sûresi’nin Konusu

İnsanoğlunun nankörlüğü ve mala düşkünlüğü, ahiret hayatı için harcama yapmaması ve bu yüzden onu kötü bir sonucun beklediği söz konusu edilmektedir.